Makineli tarım yaygınlaştıkça üreticinin elindeki ürün sayısı artarken, masraf kalemleri artıyor ne yazık ki. Çeşitlilik adam akıllı azaldı.
Yeni nesil birçok ürün türünü tanımıyor bile. Toprak aynı ürünleri görmekten bıktı. Haliyle daha fazla gübre, daha fazla ilaç ister oldu. Oysa düzenli ekim nöbeti sistemleriyle topraktan çok daha ucuza ve çok daha yüksek ürün kaldırmak mümkün.
Münavebe uygulanmayışı, ürün türlerinde monotonluk, tarımsal üretim sorunlarını sürekli artırıyor. Yaşanan tarımsal sorunlar genellikle ilaç ve gübre gibi çeşitli kimyasallarla çözülmeye çalışılıyor. Oysa pek çok hastalık ve zararlının birinci çözümü ilaç değildir. Kaldı ki her ilaç uygulanmasında mutlaka ilaca dayanıklı hastalık ve zararlı ırkları ortaya çıkıyor ve yeni nesillerle mücadele daha da zor hale geliyor. Bir veya iki ilaçlı mücadele ile ekonomik zarar eşiğinin altında tutulabilen zararlılarla daha fazla sayıda ilaçlı mücadele gerekiyor. Ürünü kurtarmanın güçlüğü bir yana, çevrede oluşturulan zararlar daha da artıyor.
Ekim nöbeti, diğer bir deyişle münavebe basit tanımıyla, aynı tarlada kültür bitkilerinin birbirlerini destekleyecek ve tamamlayacak şekilde ardı ardına yetiştirilmesidir. Kültür bitkileri ardı ardına yetiştirilirken birbirini nasıl destekler? Örneğin fiğ yetiştirilirse toprak azotça zenginleşir ve ardına ekilen domates veya mısır toprağı fazla yormaz. Tersine düşünüldüğünde mısır ve domatesin yorduğu toprağın dinlendirilmesi ve güçlendirilmesi için fiğ ve bakla gibi ürünlerin yetiştirilmesinde yarar vardır.
Ekim nöbetinde ürünleri hastalık, zararlı ve yabancı otlardan kaçırmak da vardır. Hem ekim zamanı olarak hem de ekim yöntemi olarak ürünleri kaçırmak mümkündür. Geçtiğimiz yıllarda Kumkale ovasında karantina uygulaması solgunluk hastalığına karşı bir ekim nöbeti uygulamasıdır. Zararlının yoğun olduğu durumlarda hassas türleri ekim sisteminden çıkarmak en akılcı yoldur. Ancak ürünlerin ticari değerleri ne yazık ki bilimsel sonuçların tarlada uygulanmasına izin vermemektedir. Nitekim domates Kumkale ovasını yormaya, üreticisini de usandırmaya başlamıştır. Yorgunluk sadece toprak yorgunluğu değildir. Toprak da yorulmuştur ama gübre uygulamalarıyla telafi edilmeye çalışılıyor. Canavarotu Trakya'da ayçiçeğini tehdit ettiği gibi domates tarımına da ciddi zarar vermektedir. Canavarotunun araziden yok edilmesi konukçu bitkiler dahil uzun süreli molalar verilmedikçe imkansızdır. Meşhur tuta da aynı şekilde. Her yıl aynı alanda beslenme ortamı buldukça hızla çoğalmaktadır. Kullanılan ilaçlar da kendi düşmanlarını öldürünce meydan kendine kalmaktadır. Doğada herhangi bir hastalık veya zararlının gıdası ne kadar fazla ise o kadar çok çoğalır. Daha önce kırmızı örümcekte olduğu gibi, geçen sene de tuta domates tarımını tehdit etmiştir. Çiftçi ağzıyla bu meret gelecek yıllarda daha büyük sorun yaratacağını da göstermeye başlamıştır.
Ağız tadıyla yemek kadar ağız tadıyla yetiştirmek de çiftçinin isteklerindendir. Sorunsuz telaşsız bir domates toplamanın keyfi nerde, orabanj, kırmızı örümcek ve tuta yüzünden uykusuz geçen geceler nerde? Çözüm aslında bilime ve akla uygun olarak uygulanan ekim nöbeti sistemlerinde.