Son zamanlarda gündemde olan önemli ürünlerden biri de gilaburu.
Ticaretini yapanlara bakarsanız, her derde deva gibi görünüyor.
Gilaburu, kırmızı renkli meyveleri olan, kartopu gibi süs bitkisi olarak kullanılan türleri de olan bir bitki. Kayseri ve çevresinde yaygın olarak yetiştirilmektedir. Medyada yer aldıktan sonra memleketin hemen her tarafında yetiştirilir artık.
Acımsı bir tadı bulunmaktadır. Meyveleri ekim ayı içerisinde dalından toplanarak yıkanır ve arpa ile birlikte mayalanmak üzere bol su ile şişelenmekte, kış mevsiminde mayalandığı su süzülmekte ve meyvelerinin suyu sıkılarak tüketilmektedir. Suyunun buruk bir tadı vardır. Dağdığanağ, geleboru, gilabada, gildar, giligili, girabolu, girebolu, gilaboru, gilaburu gibi birçok yöresel isimleri bulunm aktadır.
Gilaburunun genç dallarının kabukları soyularak, kıyılıp kurutulduktan sonra da kullanılmaktadır. Meyvelerinde Viburnin, Valerian asitleri, Salikoside, Arbutin, reçine ve tanen bulunmaktadır. Gilaburunun genç dallarından elde edilen kurumuş kabukları, kramplara ve kas gerginliklerine karşı oluşturduğu olumlu etki nedeniyle sıklıkla kullanılmaktadır.
Adet görme sürecindeki ağrılı kramplara karşı oldukça etkili olduğu bilinmektedir. Hamilelikte düşüklere karşı da etkili olmaktadır. Menopoz döneminde aşırı kanamaları da önlemektedir. Yarım veya bir tatlı kaşığı ince kıyılmış dal kabuğu, orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suya eklenmekte, hafif ısıda kaynama derecesine kadar ısıtılmakta, 10-15 dakika kaynadıktan sonra süzülerek, günde 3 bardak tüketilmektedir.
Adet ağrıları ve olası düşük tehlikesine karşı, kediotu kökü çayı ile eşit oranda karıştırılarak içilmektedir.
Gilaburunun en önemli sıkıntısı, aspirine alerjisi olanlarda alerjik etkilere neden olabilmesidir. Önerilen dozun üzerine çıkılmadığı sürece herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır.
Gilaburu meyvesinin halk arasında böbrek hastalıklarının tedavisinde ve böbrek taşının düşürülmesinde etkili olduğu bilinmektedir. Taşı eritme gibi bir etkisi bulunmamakta, ancak kanalları açtığı ve gevşettiği için taş düşürmeyi desteklemektedir. Kabukları kaynatılan gilaburu, astım, romatizma, yüksek tansiyon, sara nöbetleri (epilepsi), kabakulak, doğum sonrası spazmlar, uyku bozukluğu gibi birçok hastalığın tedavisinde de kullanılabilmektedir.
Gilaburu, erkeklerde idrar kanalını genişletme özelliği ile mesanenin bir seferde ve kolaylıkla boşalmasını sağlamakta, tuvalet sıklığını azaltmaktadır. Bir yerde prostat sorununu zayıflatmaktadır. Gilaburu kullanımında dikkat edilmesi gereken en önemli konu, hazırlanan suyunun 24 saat içerisinde tüketilmesidir.
Gerek kurtulmuş kabuklarından hazırlanan çay, gerekse meyvelerinin ezilmesiyle elde edilen su, uzun süre bekletilmemeli, aynı gün içinde taze olarak tüketilmelidir. Gilaburu memleketin hemen her tarafında yetiştirilebilecek bir türdür. Akrabası kartopu yetişiyor nasıl olsa. Önemi anlaşıldıktan sonra fidan satışları internette yoğunlaşmaya başlamıştır. Tüplü fidanı 30-35 liradan satılmaktadır. Yine meyvesinin suyu da marketlerde bulunmaktadır. En iyisi taze tüketmektir.