Geçtiğimiz Perşembe ve Cuma günleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Üniversitemiz ve Ticaret Borsamızın organizasyonuyla 'Ulusal Peynir Çalıştayı' gerçekleştirildi.
Programın biraz dışına çıkıldı ama daha verimli bir çalıştay gerçekleştirilmiş oldu. Kısa sürede hazırlanmakla birlikte, oluşturulan çalışma guruplarında konu paydaşları sektörün bütün sorunlarıyla sorunlarını ve çözüm önerilerini tartıştılar.
Türkiye süt üretimi 19 milyon ton civarında bulunuyor. Neredeyse buğday üretimine yakın bir miktar. Süt üretiminde en önemli sorunlardan bir tanesi, bu üretimin yarıya yakınının kayıt dışında kalması. Bu sütün kayıt altına alınması, sütle ilgili politikaların daha gerçekçi yapılmasını sağlayacak.
Her yıl yaklaşık 5 milyon ton süt peynir üretiminde kullanılıyor. Çok çeşitli yöresel peynir çeşitlerimiz var ama birçoğunun markalaşma sorunu var. Coğrafi işaret almış yörelerimiz ve bu yörelerimize özel peynir çeşitlerimiz bulunmakla birlikte, uluslar arası tescilli markalarının bulunmayışı önemli bir eksiklik olarak görünüyor.
Sütün üretiminden işlenmesine kadar geçen süreçte, sorunlar oldukça büyük. Sağım hijyeni konusunda ciddi eğitim eksikliği bulunuyor. Özellikle su ve elektrik sistemlerinin bulunmadığı yerleşim yerlerinden uzak ağıllarda, koyun ve keçi sağımında arzu edilen hijyen koşulları bulunmuyor ne yazık ki. Sağımda başlayan mikrobik kirlilik, soğuk sisteme girinceye kadar geçen uzun süre, sütler önemli kalite kayıplarına neden oluyor.
Türkiye'de aslında süt fazlası yok. Ama bir miktar artış olduğunda, fazlaymış algısı yaratılıyor ve vurguncular bundan yararlanmaya çalışılıyor. Yaklaşık 500 bin ton civarındaki sütün yurt içinde tüketilmesiyle aslında sorunu sağlıklı bir şekilde çözmek mümkün.
Merdivenaltı sektörü her alanda olduğu gibi peynir sektörüne de çok ciddi zarar veriyor. İnsan sağlığını dikkate almayan bu sahte üreticiler, özellikle antibiyotikli sütleri, piyasadan çok düşük fiyatlarla toplayarak, köşe dönmenin hesaplarını yaparken, vatandaşın sağlığıyla oynuyor, diğer taraftan peynire olan güveni Allah bullak ediyor.
Sütte kalite kriterleri yönünden oldukça geri durumdayız. Kurak ve yarı kurak bir coğrafyada yer alan memlekette yeterli miktarda kaliteli kuru ot ve silaj üretilememesi, hayvan beslemede kesif yemlerin oranını artırıyor, sonuçta süt verimi artarken, kalite önemli derecede azalıyor. Sütte en önemli kalite kriteri olarak yağ kabul ediliyor. Kaliteli ot ve silajın olmadığı yerde, yağ oranının yükselmesi oldukça zordur.
Süt ve haliyle peynirin kıymetini, bu sektörü ve ürünlerini tanıtmanın pazarı geliştirme yollarından biri, peynir odaklı festivaller düzenlemek. Bundan sonraki çalıştaylarda, peynir festivali organize edilmesi yararlı olabilir. Geçtiğimiz Perşembe ve Cuma günleri gerçekleştirilen çalıştayın programı içerisinde gerçekleştirilen, Belediyemizin desteklediği peynir tadım günleri etkinliği çalıştaya ayrı bir güzellik kattı. Bundan sonrakilerde çok daha verimli etkinlikler gerçekleştirilebilir.