Yıllardır ha şuradan geçecek ha buradan geçecek diye hikayesi yazılan köprü ve köprüye bağlı yollar için yola çıkıldı.
Zemin etütleri başladı. Geçeceği güzergah az çok belirgin hale geldi. Zaten tarla, arsa ve emlak işleri boğaz köprüsünü çok daha önceden karşılamaya başlamıştı. Sarıçayın üzerinden geçirenler bile olmuştu. Emlak piyasası yıllardır köprü farkını dantel dantel fiyatlara işliyordu. Zemin, sit alanı gibi bir aksilik çıkmazsa büyük ihtimalle dört buçuk ay sonra boğaz köprüsünün temelleri atılacak.
İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe 1. ve 2. Kesim Otoyolu projesinin Çarşamba gününden başlayarak 10 gün boyunca halkın görüş ve önerilerine açıldığını duyurdu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bir projenin yapım ve ihale süreçleri başlamadan önce, projenin çevreye etkilerini ölçmek üzere Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunu şart koşuyor. ÇED raporunun onaylanması sürecinde yasal olarak halkın da fikrinin alınması gerekiyor. Otoyolların ÇED raporu almaları gerçekte çok zor ama ulaşımı, dolayısıyla hayatı kolaylaştıran unsurlar olduğu için, memnuniyetle karşılanmaya çalışılacaktır.
Özellikle büyük ölçekli projeler öncesinde hazırlanan ÇED raporları ile projenin çevreye olumsuz etkilerin giderilmesi ya da en aza indirilmesi hedeflenmektedir. ÇED raporu, projenin başlayıp başlamamasında en önemli süreçlerden biri olarak kabul edilmektedir. Bakanlığın bir proje ile ilgili ÇED olumlu ya da ÇED olumsuz kararı vermesi gerekmektedir. Bu ölçekteki bir proje için ÇED Olumlu kararı olmadığı sürece projenin yapımına ve ihale sürecine başlanması hukuken mümkün değildir. Bakanlık proje için 'olur' vermeden önce halkın da görüşünü almak zorundadır. Bakanlık halktan gelen görüşler doğrultusunda eksikliklerin tamamlanması için ek çalışmalar yapılmasını isteyebilmektedir.
İstanbul'u Çanakkale üzerinde Balıkesir'e ve oradan da İzmir'e bağlayacak olan projenin otoyol bölümünün yaklaşık 10 milyar liraya, boğaza inşa edilecek köprünün ise yaklaşık 15 milyar liraya mal olacağı tahmin edilmektedir. Otoyol güzergâhı üzerinde yapılacak yol ve diğer sanat yapıları için altı milyon dekar arazinin kamulaştırılması planlanmaktadır.
İstanbul-İzmir otoyolunun Yalova üzerinden olan kısmı Balıkesir'e ulaşmak üzeredir. Çanakkale üzerinden giden kısmı da Kınalı'dan başlayacak ve Cumhuriyetin 100. Yılında tamamlanacak boğaz köprüsü ile birlikte İzmir'e bağlanacaktır. Çok zaman yok. Üç beş sene bir şey kaldı.
Otoyolun kokusuyla tarlalar haddinden fazla değerlenmeye başladı. Dekarı yüz bin liraya kadar çıkan bölgeler var. Yol boyuna ne ünlü müteahhitler gelip gitmeye başlamış. Köy kahvelerinde efsaneler o kadar çok anlatılıyor ki, gerçek olup gider. Kahvesi, bakkalı, berberi, terzisi kalmayan, üç beş yaşlı nüfusun kaldığı köylerde arazi fiyatları dudak uçuklatıyor. İnsan ister istemez bu kadar verimli-kıymetli arazileri neden bırakıp gittiniz demeden edemiyor.
Neyse ÇED'le ilgili fikrimizi beyan etmeyi unutmayalım.
Harun Baytekin