TARLALAR BOŞALIYOR

Köylerimizde nüfus hızla yaşlanıyor.

Köylerimizde nüfus hızla yaşlanıyor. Genç çiftçi projeleri çok geç kaldı. Geçim derdi ve taşımalı eğitim sistemleri köylülerimizi hızla şehir ve ilçe merkezlerine göç ettiriyor. Gerek sosyal gerekse ekonomik sorunların çözümü için üretilen veya üretilmeye çalışılan bir politika, bir yol haritası bulunmuyor. Yirmi sene evvel üçlü koalisyon döneminde doğduğun yerde doymak gibi bir strateji de vardı ama bütün dünyada olduğu gibi köyler boşalıyor, çiftçilik yapan nüfus yaşlanıyor.

Köylerimizde şehirdeki yaşamın aynı imkânları bulunmasına rağmen, toprakla, bağla bahçeyle, hayvanla uğraşmak köylümüze artık zor geliyor. Memnun edici bir gelir sağlayamayınca da kaçmanın yollarını arıyor. Yeter gelirli bir işletme haline gelebilmek için suluma imkânı olan bölgelerde en az 50, sulama imkânı olmayan bölgelerde de en az 100 dekarın üzerinde tarla olması lazım. Hayvancılık yapılıyorsa 5 sağmal inekten aşağıya düşmemek lazım. Hal böyle olunca çilekeş köylümüz arazisinden kolayca vazgeçebiliyor.

Yeni nesil tarımla uğraşmak istemediğinden, gerek kız alıp vermelerde gerekse çocuk okutma derdine köyden göçülüveriyor.

Yol boylarında yeni nesil emlakçılar da çoğalmaya başladı. Uğrayıp çay kahve içebiliyorsun. Ellerinde tonla tarla var.

Üretim maliyetleri sürekli artıyor. Dolayısıyla küçük arazilerde kazanç iyice düşüyor ve geçim için yeterli gelir elde edilemiyor. Yıllardır süregelen ithalat politikaları da ürün fiyatlarını yerinde saydırdığı için kazançlar da sürekli düşüyor.

Son yapılar zamlarla ve kur artışları nedeniyle önümüzdeki sezon gübre tohum ilaç masrafları daha da artacak gibi görünüyor.

Ülkemizin hemen her yerinde tarla satışları hızla devam ediyor.

Sanayi ve ticaret sektöründen tarıma önemli kaynaklar aktarılıyor. Hatta bazen danışan firmalara tarımda para olsaydı yamalı donla gezmezdik gibi esprili cevaplar versek de bir özenti, bir özlem veya bir merakla arazi alımları devam ediyor. Satıcı olmazsa alan olmaz hiçbir zaman. Köylülerimiz tarlasından çok kolay vazgeçiyor. Oysa son zamanlarda miras ve sınır kavgalarını yapanlar yine köylülerimiz.

Arazilerin el değiştirmesi daha iyi değerlendirme imkânları yönünden olumlu karşılanabilir. Kuyu kazdıran, dozerle daha işlenebilir hale getirenler var.

Köylümüzün yapamadığı yatırımlarla arazinin daha iyi değerlendirilmesi beklenebilir. Ancak iş bilenin kılıç kuşananın diye de bir atasözümüz var. Üretici elinde değer üretmesi, geçim temin etmesi çok daha güzel olanıdır.

El değiştiren arazilerin önemli bir kısmında, çalının bile zor yetiştiği yerlerde ceviz dikildiğini görmekteyiz. Birkaç sene hevesle yürüyen yeşillik, daha sonra kendini terk edilmişliğe bırakıyor. Yatırımlar boşa gidiyor.

El değiştirdiği halde halen eski sahipleri tarafından işlenen araziler de az değil. Bununla birlikte, zaman içerisinde bu alanlar da terk ediliyor. Boşalan tarım arazileri 50 milyon dekara doğru hızla ilerliyor. Memleket daha fazla tarım ürünü ithal ediyor. Nüfus arttığından değil elbette. Üretim azaldığından.
 

 

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.