KÖY OKULLARI

Dün üniversitelerle birlikte nüfusun dörtte biri ders başı yaptı. Gençlerimize Allah zihin açıklığı versin. Milletimize ve memleketimize daha fazla hizmet edebilecek bilgi ve beceriye sahip olsunlar. Başka türlü ileriye gitmemiz mümkün değil.

Eskiden beri 40 bin köyümüz var diye hep övünürdük. AB meselesi ve uyum süreci dayatıldıktan sonra köylerimizi boşaltabilmek için ne gerekiyorsa yaptık. Yerinde geçinecek çözümler aramak yerine okullarını bile kapatıp, şehre göçmeye mecbur bıraktık. Oysa camilerine atadığımız imamlar gibi bir iki tane öğretmen atasaydık, en azından tuvaletini yeni söyleyen çocukları köyde eğitebilirdik.

Köy ve mezralarda öğretmenlere görev yaptırmanın zorlukları, köylerin sosyal imkânları yaygınlaştıkça arttı nedense. Hemen bütün köylerimizde artık telefon, şebeke suyu ve kanalizasyon var neredeyse. Buna rağmen öğretmenlerimizi barındıramayınca çözüm taşımalı eğitimde bulundu. Artık yeterli öğrencisi olmayan okulların bulunduğu köylerde taşımalı eğitime geçiliyor. Eskiden geçim derdi yüzünden şehre göçen köylülerimiz, taşımalı eğitimle birlikte şehre daha hızlı göçmeye başladı.

Eskiden öğretmenlerimiz Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde çalışmanın güçlüklerini anlatırken, en önemli sorun olarak ulaşımı gösterirlerdi. Oysa ulaşım sorunu ortadan kalkmış olmalı ki, aynı köylerin çocukları taşınarak okutuluyor.

Birleştirilmiş sınıflarda öğretim yapmak elbette zordur. Aynı fiziki mekânda hem birinci sınıflara, hem üçüncü sınıflara ders anlatmanın verimliliği de düşüktür.

Netice itibariyle on binlerce köy okulu, köylülerimizin imece usulü, küçük devlet katkılarıyla yaptıkları okullar kaderine terk edildi. Aynı köyden göçen sahipsiz evlerin akıbetine köy okulları da uğramaya başladı. Çatılar, camlar, çerçeveler yıkılıp dökülmeye başladı. Sanki insanımız eskiden ortak değerlere daha fazla sahip çıkardı. Eskiden olsaydı bu eğitimden çekilen okul binaları bu kadar çabuk viraneye döner miydi acaba?

Günümüzde binlerce köyün ilköğretim okulu taşımalı eğitime geçildiğinden dolayı kendi kaderine terk edilmiş durumda. Hatta bir işlevi olmadığından birçoğu yıkılmaya yüz tutmuş. Oysa bu değerlerin daha işlevsel olarak kullanılması mümkündür. Yine eğitimde kullanmakta yarar vardır. Köy okullarının kırsal eğitim merkezlerine dönüştürülmesi, kurs merkezi haline getirilmesi mümkündür. Birçok köyün konağı bulunmamaktadır. Köy konağı olarak değerlendirmek ikinci önemli yoldur. Hatta misafirhane olarak kullanılabilir alanlar dahi meydana getirilebilir.

Köy okullarını bir şekilde işlevsel hale getirmekte yarar vardır. Köy muhtarlıklarının bu anlamda çalışma yapıp, köyün önceliklerini de dikkate alarak, hem eğitim hem de misafirhane amaçlı olarak yeniden restore edilmesi için girişimlere başlaması gerekmektedir. Hatta bu okullarımızın birçoğu turistik amaçlarla da kullanılabilir. Yıllarca eğitime hizmet eden bu okulların cüzi masraflarla yine köyün, köylünün gelişimine, eğitimine hizmet eder hale getirmek gerekmektedir.

Özel veya tüzel kişiliklere devri de mümkündür. Sahibi bulunmazsa Milli Eğitim Bakanlığı bu fiziki gücünü kırsal turizme kazandırabilir. İnsanın okumayı öğrendiği bu okullar viranelikten kurtarılsın da. Nasıl olsa işe yarar bir gün. Ama eğitim, ama ikamet.

Okumayı öğrendiğimiz okulları kendi haline bırakınca daha çağdaş bir dünyaya mı yürümüş oluyoruz acaba ardımıza bakmadan? 

Harun Baytekin

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.