Ülkemizde hayvancılığın rantabl olabilmesi için kaba yem maliyetlerinin ekonomik olması gerekmektedir.
Kaba yem üretimini kendisi karşılayamayan işletmeler için, hayvancılığın rantabl olduğunu söylemek zordur. Ekonomik olarak hayvancılıkla uğraşan işletmeler iyi bir kazanç elde etmesi gerekiyorsa kaba yemin işletmeler tarafından üretilmesi veya daha ucuz maliyetle temin edilmesi gerekmektedir. Ülkemizde hayvancılıkla uğraşan işletmeler, işi bilenden ziyade ekonomik gücü yerinde olan kişiler tarafından yürütülüyor olması dikkat çekicidir ve yer yer hayvancılıkla alakası olmayan kişilerin köy köy kaba yem aradıklarını bilmekteyiz, görmekteyiz.
Mera tanım olarak, hayvanları otlatmaya elverişli, doğal veya yapay bir bitki örtüsü bulunan, otları seyrek ve kısa boylu, biçilmeye uygun olmayan engebeli arazi engebeli ve taban suyunun derinde olduğu yem bitkilerinin bulunduğu alanlara ve hayvancılık amacı ile kullanılan alanlara verilen addır. Çayır mera tarımı hayvanların ihtiyacı olan yemi en ucuz ve bol olarak sağlayan kaynaktır. İleri düzeyde hayvancılığın ilerlediği ülkelerde çayır meralarda yüksek düzeyde verim alınmasından dolayı, meraya dayalı hayvancılık yapıldığı bilinmektedir.
ABD Arjantin Avustralya gibi ülkelerde geniş ve meraya dayalı çok ucuza hayvansal üretim yapılmakta ve büyük bir çoğunluğu da ihraç edilmektedir. FAO verilerine göre dünya üzerinde mera alanları 3,4 milyar hektardır. Bunun %12 Çin'de, %11 Avustralya'da, %7'si ABD de ve %6'sıda Brezilya'da bulunmaktadır. Ülkemiz ise 13 milyon hektar ile dünya sıralamasında 46. sırada yer almaktadır.
Mera alanlarımız kaba ve kaliteli yem için ideal ortamlardır. Ne yazık ki ülkemizde zamansız ve bilinçsiz otlatma mera alanlarının yok olmasına neden olmaktadır. Kaba yem ihtiyacının giderilememesi ve maliyetlerin artması sebebiyle hayvancılık karlı bir yatırım olmaktan çıkmakta ve günümüzde et fiyatlarının yüksek olmasının en önemli sebeplerden biri olarak söylemeye çalıştığımız, kaba yem ihtiyacını yüksek maliyetle elde edilmesi hayvancılığa olan rağbeti giderek azaltmıştır. Geçici çözüm olarak görüldüğü üzere, yukarıda sıraladığımız çayır mera alanlarını etkin kullanan ülkelerden yüzbinlerce hayvan ithal edildiği gündemin ilk sıralarında yer almaktadır. Bu ithalat karşısında verilen dövizlerin ise haddi hesabı yoktur.
Doğu Anadolu bölgesinde meraların bazı bölgelerde etkin olarak, besi ve süt hayvanlarında %60-70 oranında ve küçükbaş hayvancılıkta %90'lara varan oranlarda kullanıldığı bilinmektedir. Yağışın bol olduğu dönemlerde ülkemizde küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde meralar faydalı olmaktadır, yağışın yetersiz olduğu dönemlerde ise yanlış otlatmalardan dolayı hayvanların meralara tok gidip aç geldiği bilinmektedir.
Mera alanlarının bakanlık tarafında işletmelere ıslah amaçlı kiraya verilmesi sorunu çözme yolunda epey ilerleme kat edecektir. Fakat meraların kiralanması doğrultusunda bakanlık tarafından hızlılık kazandırılmaması, sürecin hiç ilerlememesi sıkıntılara sebebiyet vermektedir. Bu süreçte bakanlık elemanlarının hızlı bir şekilde hareket etmesi gerekmektedir.
Yine son yıllarda Hayvancılık işletmelerinin arazilerine çayır-mera bitkilerinin ekilmesine destek olarak dekara 100 TL verilmesi, bu alana olan ilgiyi artırmıştır. Avrupa'da uygulanan "KURU YEM ORTAK PİYASA DÜZENİ" çerçevesinde bir mekanizma yürütülmekte olup kuru ot temin eden işletmelere ton başına 33 Euro'luk bir destek söz konusu olup ülkemizde nasıl uygulanır bilmiyorum ama kaba yem giderlerinin gerek meraların işletmelere kiralanması ve işletmelerin kaba yem ekimine gerekli desteğin artırılması bu sorunun çözümünde gerekli adımlar olacağı aşikardır.
Abdullah Kaya