Hava oransal nemi arttıkça hastalık etmenlerinin daha fazla arttığı, soğuk algınlığına bağlı olarak da insan bünyesinin hastalık etmenlerine kolay yenildiği bir gerçektir. Sağ olsun diyetisyenlerimiz de sıklıkla televizyon ve internet başta olmak üzere bütün iletişim kanallarında hastalıklara karşı pek çok önerilerde bulunuyorlar. Dikkat çeken birkaç tanesini paylaşmakta yarar var.

Tarçının çeşni olarak kullanıldığı tatlılardaki maharetini bilmeyen yoktur. Tarçının kan şekeri üzerindeki olumlu etkilerini yapılan araştırmalar da desteklemektedir. Diyabet hastalarında tarçın kan şekerinizi kontrol etmede yardımcı olmaktadır. Tarçının en önemli maharetlerinden birisi de antimikrobiyal etkileridir. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde mikrobiyal enfeksiyonlara karşı vücudun savunmasında destekleyici etkilere de sahiptir. Ayrıca, kolesterolü düşürdüğü de bilinmektedir. Zencefil ile birlikte kullanıldığında grip ve soğuk algınlığına karşı etkili olmaktadır.

Bu sene bazı bölgelerimizde ayva bol oldu. Kışın çetin geçeceğine delalet ediliyor ama kış gelirken takvimin yapraklarını bekledi adeta. Biber kadar olmasa da ayva C vitamini bakımından oldukça zengindir. Diyetisyen tabiriyle lif içeriği de yüksek olduğundan bağışıklık sistemine yardımcı olmaktadır. Ayvanın en önemli özelliklerinden biri şeker içeriğinin diğer meyvelere göre yüksek olmasıdır. Bu nedenle ekşiliğine aldanıp şeker sorunu olanların çok fazla tüketmemesi gerekir. Ayvanın en önemli özelliklerinden biri de potasyum içeriğinin yüksek olmasıdır. Potasyum içeriğinin yüksekliği kolesterolün de düşürülmesinde etkili olmaktadır. Ayva fiyatları bu sene çok düştü. Tüketmeyi ihmal etmemek gerekiyor.

Bilmecelerimizin en bilinenlerindendir kendisi. Pazardan aldım bir tane deyince gerisini getirtmez çocuklar. Nar içerdiği yüksek miktarda antioksidanlarla vücudun en önemli destekçilerindendir. Nar suyu yeşil çaya nazaran üç kat daha fazla antioksidan madde içermektedir. Bu özelliğiyle kansere karşı vücudu korumada en etkili meyvelerdendir. Orta irilikte bir narın yarısını yemek bir tabak meyve yemekle eşdeğerdir. Çok fazla yemek bazen kilo aldırabilmektedir. Her halükarda vücudun korunmasında etkili bir meyvedir.

Bir zamanlar nar modası vardı. Dağa taşa, hatta düz ovalara nar diktik. Şimdi nar fazlası var. Tüketemiyoruz. Tüketemeyince fiyatlar yerlerde sürünüyor. Üreticimiz çocuğu gibi baktığı nar bahçelerini söküyor. Eskiden faydalarını bu kadar bilmezken, soğuk algınlığına karşı, bol acılı tarhana çorbası içerken, her şey yolunda gidiyordu. Şimdi milletimiz daha çok tüketsin diye pazarı tıkanan meyvelerimizin sebzelerimizin meziyetlerini anlatıyoruz. Hepsi yararlı elbette. Ancak reklamları tüketimi artırmıyor. Taze tüketemediğimizi işlersek ancak tüketiriz değil mi?