Yılmaz Erdoğan'ın 'Yaşayabilme İhtimali' şiirini hemen herkes bilir. Bu şiir aslında nakaratından tanınır.
Yılmaz Erdoğan'ın 'Yaşayabilme İhtimali' şiirini hemen herkes bilir. Bu şiir aslında nakaratından tanınır. Nakaratında der ki; ben senin beni sevebilme ihtimallini sevdim. Akşam konuşup sabah açıklama yapıp milletin hayallerini güzelleştirmek güzel olsa gerek. Hadi köyümüze geri dönelim hikâyelerinin altyapısını oluşturmadan milleti boş yere hayal kurdurmak çok doğru değil.
Köye gitmeden önce, yaşam şartlarını gözden geçirir hemen herkes. Memurun tayini çıktığında bile çocukların okul düzeni bozulmasın diye evini taşımıyor birkaç sene. Gençlerin köye dönüşlerinde en önemli sorun çocukların eğitim hayatı ne olacak sorusuna verecekleri cevap olmayışıdır. 700-800 nüfuslu köylerde bile okullar kapalı iken, hayvanlara bakıcı bulunamazken köye nasıl döndürülür gençler belli değil.
Yine de hayali bile güzel. 300 koyunu devlet verse, bir de Afganistan'dan gelenlerden sağlam bir çoban bulunsa, koyunların hepsi ikiz doğursa, hiç masrafları olmasa, bir senede borcunu ödese, yemede yanında yat derler. Buna benzer çok sayıda özendirici açıklamalar yapılıyor ama somut sonuçlarını görmek maalesef mümkün olmuyor. Haberlere göre çiftçimizin hali iyiye gitmiyor. Yaklaşık 10-12 yıldan bu yana, bankaların çoğu tarım şubesi oluşturdular. Tarım bankacılığı olarak da bilinen bu şubeler çiftçimize kredi kullandırmak için ellerinden gelen kolaylıkları gösteriyorlar. Bankaların yanında Tarım Kredi Kooperatifleri de hem ayni, hem de nakdi kredi kullandırıyor. Netice itibariyle çiftçimizin üretebilmek ve insanımızı doyurabilmek için sürekli kredi kullandığı ortaya çıkıyor. İstatistiklere göre çiftçimizin geçen sene kullandığı kredi miktarı 90 milyar liraya yaklaştı. Geçtiğimiz on yıl içinde 3 milyondan fazla çiftçimiz tarım bankacılığı aracılığıyla kredi kullanmış. Geçen sene kullanılan kredi miktarı bir önceki yıla göre % 20 artış göstermiş. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilenen bilgiye göre, 2016 sonunda yaklaşık 72 milyar lira olan kredi kullanım miktarı 2017 yılında yıl 86 milyar lirayı geçmiş. Kredi özelliklerine bakıldığında kullanılan kredinin 22 milyar lirası kısa vadeli, 61,5 milyar lirası ise orta ve uzun vadeli kredilerden oluşuyor. Yine 2.5 milyar civarında da takibe düşmüş kredi bulunuyor.
Katlanarak artan kredi kullanım miktarı bu yılın sonunda 100 milyarı geçeceğe benziyor. Demek ki, üreticimiz üretebilmek için tohum, ilaç, gübre, mazot gibi girdileri kredi kullanarak tedarik ediyor. Buna karşın, gelirlerinin önemli bir kısmı faize gidiyor. Böyle bir borcu tarımsal gelirlerle ödemek her geçen gün daha güç hale gelmektedir. Tarlanın dekarı 10 bin liradan hesap edilse, bu borcu ödemek için 10 milyon dekar tarla satmak gerekmektedir. Zaten bu borç ödeme ve satış uzun süredir devam etmektedir. Ya kredilerin yıllık faizleri ödenerek takla attırılmakta, ya da tarla satıp borçlar ödenmeye çalışılmaktadır. 300 koyunun hayali güzel de kazın ayağı öyle görünmüyor değil mi?