FASULYE VE NOHUT

Malum iktidarların en önemli sorunudur enflasyon ve fiyat artışlarıyla mücadele etmek. Mücadele ederken de sıklıkla başvurulan tedbirlerden bir tanesi de, üretimi artırmak yerine ithalat silahını kullanmaktır.

Öteden beri bazı tarım ürünleri enflasyondaki artışın baş aktörü olarak gösteriliyor, şamar oğlanına çevriliyordu. Bazen acı biber artırıyor enflasyonu, bazen de et fiyatları.

Geçen yıl et arzındaki yetersizlik ve fiyat artışları gündemi epey meşgul etmiş, et ithalatı yoluyla sorun çözülmeye çalışılmıştı. Hala benzer uygulamalara devam ediliyor. En son fasulye ve nohut fiyatlarında meydana gelen artışlara karşı, ithalatta gümrük vergileri sıfırlanıverdi. Gazetelerin haberine göre, hükümet yükselişe geçen enflasyona karşı yeni önlemler almaya başladı. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, gıda fiyatlarındaki yükselişi sınırlamak için hükümetin kuru fasulye ithalatında gümrük vergisini sıfırlamak, kırmızı biberde ise düşürmek için hazırladığı kararnameyi imzaya açtığını söyledi. Bir gün öncesinde de kararname resmi gazetede yayınlandı.

Mart ayında yüzde 11'in üzerine çıkan enflasyonda artışın başlıca sebebi olarak gösterilen gıda fiyatları Gıda Komitesi tarafından yakından izleniyor.

Evet, haberler böyle. Kuru fasulye ve nohutta gümrük vergisi alınmayacak bir süre. Nohut harmanı yapılıncaya kadar gümrük vergisi ödenmeden ithal edilebilecek. Fasulyede de aynı şekilde yeni ürün pazara çıkıncaya kadar gümrüksüz ithal edilebilecek.

İthalatta gümrük vergileri genellikle üretimi korumak için konur. Eğer bir ürün çok ucuza ithal edilirse, yerel üretim ekonomik bir üretim gerçekleştiremediği için üretimden çekilmeye başlar.

Ülkemizde makineli tarımın baskısı öteden beri bilinmektedir. Küçük ölçekli arazilerde yapılan bitkisel üretim, makineli tarım yaygınlaştıkça, makineyle ekilen, bakımı ve hasadı makineyle yapılan ürünlere yöneliyor çiftçimiz. Malum el işçiliği de sürekli artıyor. Hizmet alınan ürünlerde, maliyetler aşırı arttığı gibi, çalışacak insan bulmak da güçleşiyor. Nohut ve kuru fasulye yetiştiriciliği de el işçiliğine ihtiyaç gösteriyor. Ekimi her ne kadar makineyle yapılsa da, hasadında ve harmanında insan eli değmesi gerekiyor. Bununla birlikte, küçük aile işletmelerinde nohut ve kuru fasulye yetiştiriciliği düşük girdili ürünler olup, Pazar fiyatlarına göre iyi kazandıran ürünlerdir.

Nohut genellikle erken ilkbaharda ekilmekte ve yaz ortasında hasat edilmektedir. Çok fazla bakımı yoktur. Ancak ortalama verim 100-150 kg/da arasında değişmektedir. Borsada dört beş liradan alıcı buluyor. Kıraç araziler için iyi gelir getirdiği söylenebilir. Çapa, hasat ve harmanda aile işgücünden yararlanılmışsa. Yoksa bu işlemler için hizmet satın alınmışsa, ancak samanı kar kalır. İthal nohut dört lira civarında. Daha da düşebilir. Piyasa fiyatları harman zamanında üç lira civarında oluşursa kimse nohut ekmez. Susamda ve birçok üründe olduğu gibi dışa bağımlı hale geliriz.

Kuru fasulye yetiştiriciliği nohuda göre daha masraflı. Yazlık olarak yetiştiriliyor ve sulanıyor. Hasadı ve harmanı elle yapılıyor. Verim nohutla aynı civarlarda. İthal fasulye fiyatları dört liranın altında seyrediyor. Gümrük kalkınca biraz daha düşecek demektir.

Nohut ve fasulye tüketimi çok fazla değil Türkiye'nin. Buna rağmen ihtiyacın ithalatla karşılanması yolu açılıyor. Oysa tarla ile tezgâh arasındaki makas daraltılsaydı gerek bile kalmazdı. Vurguncular için alınan tedbirler ne yazık ki, üreticinin aleyhine neticeleniyor. 

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.