YEM BİTKİLERİ DESTEKLERİ

Hayvansal üretimde girdilerin % 70'ini besleme giderleri oluşturmaktadır. Hatta bu oran küçük aile işletmelerinde % 85'e kadar çıkmaktadır.

Hayvansal üretimde ekonomi sağlamanın en iyi yolu besleme giderlerinin azaltılmasıdır. .Bu nedenle hayvan beslemede özellikle kuru ot ve silaj ihtiyacının işletme içerisinden sağlanması gerekmektedir. Tavukçuluk işletmelerinde olduğu gibi, tüm girdilerin satın alınarak karlı ve sürdürülebilir hayvancılık yapmak oldukça zordur. Üstelik fiyat istikrarının olmadığı, ikide bir ithalatın yapıldığı, ot ve silaj fiyatlarının sürekli arttığı bir piyasada satın almaya dayalı bir hayvancılık işletmesinin gelirleri azalabilmekte, zarar dahi edebilmektedir.

Kaba yem üretimin özendirmek amacıyla hemen bütün ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de yem bitkileri yetiştiriciliği destekleme kapsamı içerisinde bulunmaktadır. Bu kapsamda, 2017 yılında kıraç koşullarda yetiştirilen yoncaya yıllık dekar başına 40 lira, sulu koşullarda yetiştirilen yonca ve korungaya yılda dekara 60 lira, fiğ, yem bezelyesi, yulaf, fiğ, tritikale, sorgum x sudanotu melezi gibi tek yıllıklara, silajlık tek yıllıklara ve silajlık kıraç mısır için dekar başına 40 lira, yapay çayır mera tesisi yılda dekar başına 60 lira, silajlık sulu mısır için dekar başına 90 lira olarak desteklemeler yapılmaktadır. Destekleme miktarlarının belirlenmesinde yem üretiminin gıda üretimiyle rekabete girmemesine özen gösterilmektedir.

Desteklemelerde barem uygulaması da yapılmaktadır. Çok fazla dosya personeli meşgul etmektedir haliyle. Dolayısıyla desteklemelerden yararlanmak için üreticilerin her bir ürün türünde 10 dekar ve üzerinde ekim yapması ve beyan etmesi gerekmektedir. Bu şartların yerine getirilmesi birçok üreticimiz için ne yazık ki mümkün olmamaktadır. Yem bitkilerine yapılan desteklemelerin etkileri inkâr edilemez. Tarla ziraatı içerisinde % 3 civarında olan yem bitkileri ekim alanı, desteklemelerden sonra % 9'a çıkmıştır. Eskiden tohum dahi bulunmazken, günümüzde hemen her türlü yem bitkisinin tohumunu bulma imkânları ortaya çıkmıştır. Eskiden fiğ ekmeye karar veren çiftçi tohum bulamayınca vazgeçerdi. Ya da makine yok diye ekmezdi. Günümüzde artık bu tür sorunlar kalmadı. Bununla birlikte, sap saman ithal etmeye başladık. Ürettiğimiz ot ve silaj mevcut hayvan varlığının ihtiyacını karşılamıyor.

Ot ve silaj üretiminin artırılmasında yarar vardır. Bunun için uygulanacak en iyi yol baremleri kaldırmaktır. Çiftçimizin % 85'i küçük aile işletmelerinden oluşmaktadır. Hayvan varlığının çoğunluğu da bu kesimin elindedir. Üç beş hayvanla 15 milyon tonun üzerinde süt, 800 bin tonun üzerinde et üretmektedirler. Tek bir müdahale ile bu kesimin yem bitkileri desteklemelerinden daha verimli bir şekilde yararlanmaları sağlanabilir ve memleketin ot sorunu ortadan kalkabilir. Hem ot sorunu, hem de et sorunu çözülmüş olur.

Yem bitkileri desteği alabilenler çok memnunlar. Neden bütün üreticilerimiz memnun olmasın. Hatta memleket memnun olsun etimiz sütümüz yetiyor diye değil mi?             
 

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.