KURAKLIK VAR

Barajlarımız, göletlerimiz doldu çok şükür. Bir iki tanesi eksik kaldı ama ne yapalım. Kış boyunca ve erken ilkbaharda maşallah bölge çok güzel yağış aldı.

Sonra iki sene önce olduğu gibi Nisan ayı başında yağışlar bıçak gibi kesildi. Kimi yerleri hala sular seller götürüyor ama o bölgeler de uzun süredir kuraklığın pençesinde kıvranıyordu. Hatta yağmur duasına dahi çıkıyorlardı. Şubat ayından bu yana hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. O dönemlerde çok da yağmur yağmıştı. Hatta bazı üreticiler üst gübrelerinin bir kısmını atamamışlardı. Yazlık ekilecek yerler adeta beton oldu kuraklıktan. Diğer yandan hardal başta olmak üzere yabancı otlar adam boyu oldu. Bütün hububat ve doğal bitki örtüsü içerisindeki yabancı otlar erken çiçek açtı ve erme dönemine girdi.

Daha Mayıs ayının başındayız. Hıdrellezi bile görmedik.

Geçtiğimiz sonbaharda uzun süren kuraklık, mera ve ormanlarda bitki örtüsünün yeterli gelişememesine neden oldu. Nisan ayı boyunca neredeyse tek bir damla yağmur düşmedi. Halen devam eden mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıklar, mera ve ormanlarda otsu bitki türlerinin erken çiçeklenmesine ve tohum tutmasına neden oluyor. Sürekli kuru ve sert esen rüzgârlar polen ve özellikle nektar verimini önemli derecede düşürüyor.

Mart ayı başlarında arı kovanlarında başlayan hızlı nüfus artışı, birçok arıcımıza kovanlarına kat koydururken, bugünlerde gelişimin yavaşladığı dikkati çekiyor. Bu yılın ilkbaharı iki sene önce olduğu gibi kurak geçiyor.

Zeytin alanlarında otsu bitki örtüsü neredeyse kurumaya yüz tuttu. Hava tahminlerinde yakın zamanda kayda değer bir yağış görünmüyor. Yeni açmaya başlayan pamukçuk, kekik gibi türlerin polen ve balözü verimleri var gibi görünüyor toprak suya doyduğu için. Bununla birlikte, kuru rüzgar esintileri nektar veriminin azalmasına neden oluyor.

Dört beş gündür duran nektar akışı nedeniyle arıcıların önemli bir kısmı kovanlarda balın azaldığına dikkat çekiyorlar. Bazı yörelerde yeterli balözü akımı olsa da bölge genelinde kuraklığın sonuçları belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır.

Geçen yıla göre oğul çıkışı da daha düşük düzeylerdedir. Bu davranış polen azlığından ileri gelmektedir. Bu nedenle, kolonilerin ayçiçeği hasadına hazırlanması gerekmektedir. Yumurtadan itibaren arının tarlacı oluncaya kadar 42 gün geçirmesi gerektiği hesap edilince, bugünlerde kolonilerin hem aç kalmaması, hem de nüfusun artırılması, ayçiçeğinin çiçeklenme zamanında tarlacı arı sayısının en üst düzeye çıkarılması için şerbet veya kek desteğine ihtiyaç bulunmaktadır.

Bu mevsimde verilecek şerbete de dikkat etmekte yarar vardır. Arının şerbeti depolayıp depolamadığı kontrol ve takip edilmelidir. Bitki örtüsüne bakıldığında depolayacağı söylenemez. Ancak doğal bitki örtüsünden polen ve nektar gelişi artarsa depolayabilir. Bundan kaçınmakta yarar vardır. Besleme için kek de tercih edilebilir. hem yavruyu artırmada, hem de arıyı daha uzun süre oyalamada etkili olabilir.    
 

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.