Mandıra filozofu çocuklar duymasın dizisinde de Mustafa Ali rolüyle insanlarımıza farklı bakış açıları kazandırmaya çalışmıştı.

Mandıra Filozofu, Müfit Can Saçıntı geçenlerde sosyal paylaşım sitesindeki bir paylaşımı şeker fabrikalarının satışıyla ilgili gerçekleri daha açık bir şekilde ortaya koyuyor. Bakalım ne diyor Sayın Saçıntı:

Madem şeker fabrikaları zarar ediyor, neden özel şirketler zarar eden fabrikaları almak istiyor? Enayi mi bunlar, geri zekâlı mı?

Zarar önlenebilir bir şeyse devlet neden önleyemiyor? Önlenebilir zararı önlemeyenler için kanuni işlem yapılacak mı?

Madem özel şirketlerin fabrika alacak parası var, neden o parayla yeni fabrika açmıyorlar? Madem bu işler vatana millete hizmet için yapılıyor, yeni fabrika açmak vatana millete daha büyük hizmet değil mi?

Üretim fazlası olursa "milli şekeri" dünyaya yedirmek daha milli değil mi?

Madem "ortak mal"ı satmak için tüm ortakların, baba malını satmak için tüm kardeşlerin onayı gerekiyor, kamu malını satmak için tüm kamunun onayı gerekmiyor mu? Kamunun malının satılmasına, kamunun bir bölümünün dahi itiraz etmesi satışın meşruluğuna gölge düşürmüyor mu?

Bir vatandaş olarak samimiyetle merak ediyorum. Tabii ki bu sorulara kendi yanıtlarım var ama ben yetkililerin yanıtını merak ediyorum... O yüzden benim gibi düşünmeyen arkadaşlar, yetkili değillerse bana yanıt vermek için güzel enerjilerini harcamasın lütfen. Evet mandıra filozofunun hayata bakışının ne kadar farklı ve anlamlı olduğunu biliyorduk. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle ilgili mükemmel tespitlerde bulunuyor. Yüreğine sağlık.

Eğer zarar ediyorsa, zarar etmesine neden olan yöneticilerin haklarında soruşturma açılmalı ve görevden alınmalıdır. Devlet bunu yapmıyorsa, fabrikaların başındakiler başarısızlıklarını kabul etmeli görevi bırakmalıdır.

Peki, zarar eden işletmeleri almak için dokuz takla atan özel sektöre ne demeli. Bu kadar parayla daha iyi yatırım yapma imkânı yok mudur? Elbette vardır.

Tekel bunun en iyi örneğidir. Samsun, Maltepe başta olmak üzere onlarca sigara markamız tarihin derinliklerine gömüldü.

Dünyanın en iyi tütünleri Anadolu'da yetişiyor. Şark tipi tütünler bütün dünya sigaralarının harmanında kullanılıyor. Böyle güzel bir coğrafya yok.

Tekel varken bakkallarda beş çeşit sigara vardı. Şimdi elliden fazla yabancı sigara var. Milletimiz içiyor, parası dışarı gidiyor.

SEK ve diğer kurumların satılmasının ceremesini de yine bu millet çekiyor. Dünyanın dört bir tarafından hem ot hem et ithal ediyoruz değil mi?