Daha önce de bu köşede memleketin Dışişleri Bakanlığının çalışmadığını, ama mangalda kül bırakmadıklarını paylaşmıştık. Şimdi yine Adalet Bakanlığı başta olmak üzere bütün devleti erkanı harbiyesi esip gürlüyorlar. Daha beş sene önce iadesini istediğimiz adam İstanbul'a gelmişti. O zamanki gazetelerin haberlerine göre, MİT tarafından korunduğu belirtilmiş, gazeteciler tarafından görüntülenememişti. Müslim'in Türkiye'de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la görüşeceği de yazılmıştı.

O zamanlar, 2013 yılında, Müslim'in ziyaretiyle ilgili ilk resmi açıklamayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yapmış, Suriye sınırındaki son gelişmeleri ve bu konuda alınan bir karar gereği Milli İstihbarat Teşkilatımızın gerekli olan görüşmeleri yapacağını, attıkları bu adımın yanlış ve tehlikeli adımlar olduğu noktasında kendilerine gerekli uyarıların yapılacağını belirtmişti.

Yine Türkiye, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu aracılığıyla birkaç defa emrivaki yaratmanın Suriye'de krizi derinleştireceğinden kaygı duyduğunu açıklamıştı. Dışişleri Bakanı, "Türkiye olarak Suriye parlamentosu oluşuncaya dek de facto bölge oluşmasını kabul etmeyiz" demişti.

Tam bir yıl sonra, 2014 yılı sonbaharında, Ankara ile pyd arasında temas konusu, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile HDP eşbaşkanı, şimdi cezaevinde olan Demirtaş'ın 1 Ekim'de Ankara'da yaptıkları görüşmede de gündeme gelmişti. Görüşmenin ardından Demirtaş, silah yardımı için koridor açılması konusunu pyd ile görüşmeleri gerektiğini söyledik, bunu onlar da değerlendireceklerini ifade ettiler, pyd ile temasa kapalı değiller, bunu anladık demişti. Dışişleri Bakanı da, müsteşarının Müslim ile görüştüğünü, pyd'ye önerilerde bulunduklarını, özgür Suriye ordusu ile birlikte hareketlerinde fayda bulunduğunu, işide karşı daha etkili olabileceklerini beyan etmişti. O zamanki Başbakan Yardımcısı Akdoğan ise pyd'nin Suriye'deki pozisyonunu yeniden gözden geçirmesi gerektiğini, pyd'nin Suriye'de rejime karşı bir tutum almadığını hatırlatmıştı. O dönemdeki görüşmelerin ardından Al Jazeera Türk'e konuşan Müslim ise, Türkiye'nin şartları kabul edilemez, bir şey söyleyip başka bir şey yapıyorlar, işid hâlâ Türkiye sınırlarını kullanıyor demişti. Bu diyaloglar gazetelerde hala okunabiliyor. Müslim'in Türkiye Cumhuriyeti yeşil pasaportu olduğuna dair bilgiler de var ama net değil.

2013 ve 2014 yıllarında devletin yönetiminde malum fetö terör örgütünün etkileri olabilir. Suriye'deki olayların algılanması ve yönetimi hususunda hatalar yapılmış olabilir. Ancak memleketin önceliklerinin atlanması tahammül edilmez bir hatadır. Devletin uluslar arası ilişkilerde hata yapma veya yanılma ihtimali olmamalıdır. Bir zamanlar Barzani'yi başköşelerde oturtmanın da Müslim vakasından çok fazla farkı bulunmamaktadır.