Türkiye'nin Sudan'da tarım yapma macerası, Mehdi Eker'in Tarım Bakanlığı döneminde, 2013 yılında başladı. Bu, ülkenin uluslararası tarım alanında kendine bir yer edinme çabasının bir parçasıydı.
99 yıllığına kiralanan 780 bin 500 hektarlık devasa bir tarım arazisiyle, hem devlet hem özel sektörün bu alandaki üretim faaliyetleri için büyük bir adım atıldı. Ancak bu girişimin sonu, beklenmedik bir şekilde geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla, 1 Aralık 2023 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan kararla, Sudan ile Türkiye arasında kurulan ortak şirketin tasfiyesi karara bağlandı. Bu durum, Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi'nin sonunu işaret ediyordu. Böylece, Türkiye'nin bu alandaki 10 yıllık macerası resmi olarak sona ermiş oldu.
Bu proje başlangıçta, Türkiye'nin uluslararası alanda tarımsal üretimde söz sahibi olma vizyonunun bir parçası olarak sunuldu. Diğer ülkelerin Afrika kıtasında benzer girişimlerde bulunmasının ardından Türkiye de bu rekabete katıldı. Ancak projenin sonucu, beklenen başarıdan çok uzakta kaldı.
Tarım Bakanlığı'nın bu girişimde karşılaştığı zorluklar ve idare edilen 'özel şirket' tanımı, yönetimdeki beceriksizlik ve vizyonsuzluk eleştirilerine yol açtı. Projenin başarısızlığı, sadece yürütücü ekiplerin değil, onları bu pozisyonlara atayan üst düzey yöneticilerin de sorumluluğunu gündeme getiriyor. Ne yazık ki, bu tür projelerde sıklıkla karşılaşılan bir durum olan üst yönetimin sorumluluğunun göz ardı edilmesi, Türkiye'nin uluslararası tarım alanındaki itibarına zarar veriyor.
Sudan'da yürütülen tarım projesinin bu şekilde sonuçlanması, sadece ekonomik bir kayıp değil, aynı zamanda uluslararası arenada bir fırsatın kaçırılması anlamına geliyor. Bu, Türkiye'nin gelecekteki benzer girişimler için önemli dersler çıkarması gereken bir durum. Türkiye'nin uluslararası tarım sektöründe etkin bir oyuncu olma hedefi için, daha iyi planlama, etkin yönetim ve şeffaf süreçler büyük önem taşıyor.
Türkiye'nin Sudan'daki bu girişiminin sonu, gelecekteki uluslararası tarım projeleri için hem bir uyarı hem de bir öğrenme fırsatı sunuyor. Bu tür projelerin başarısı için gerekli olan stratejik planlama, etkili yönetim ve sürdürülebilirlik unsurlarının önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Liyakatsiz yöneticilerin ve onların seçtiği yine liyakatsiz alt kadrolarla gelinen nokta sadece para kaybı değil bunun çok ötesinde prestij kaybıdır.
Yazı ile ilgili haberin detaylarını Sevgili Dostum Ali Ekber Yıldırım' ın kaleminden, aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.
https://www.tarimdunyasi.net/2023/12/01/turkiyenin-sudanda-tarim-yapma-macerasi-bitti/