Evet mazot ve girdiler pahalı ama Aydın Söke'li bir pamuk çiftçisi büyüğümün sözü gelir hep aklıma "pamukla yapılan borç sadece pamuk ekilerek ödenebilir."

Yani maliyetler ne kadar yüksek olursa olsun, pamuk çiftçisi bir yolunu bulup eker benim bildiğim. Yıl sonu da kâr zarar hesap yapar. Allah ne verdiyse şükreder. Hem ağlarım hem giderim misali.

Ama bu yıl öyle böyle değil herkesin kafası karışık. Maliyet bir kenara GDO lu tohum konusu çok hızlı bir şekilde çiftçinin gündemine oturmuş.

Bir iki ay önce haber aldığımda araştırmaya başlamıştım ama herkes durumu gizlemeye çalışıyordu. Bende durumun bu kadar vahim olacağını düşünemedim demek ki.

Şimdi artık durum ayyuka çıktı.

Çiftçiler Bakanlığın TİMER'i (Tarımsal İletişim Merkezi) arayıp soruyorlarmış, "bize pamuk ekmeyin, hapis cezası alırsınız dediler, doğrumu, pamuk ekemeyecek miyiz?" Hatta arayanların içinde büyük çiftçilik yapan Milletvekillerinin bile olduğu söyleniyor.

Milletvekili sanırım Sayın Bakanı Mecliste ya da Makamında bulamıyor. O da ne yapsın merakını Bakanlığın iletişim hattına sorup öğrenecek bizler gibi.

Köylüsü çiftçisi komşusu vekile soracak diye biliriz biz ama Sayın Vekil bile iletişim hattına soruyorsa vah bizim çiftçimizin haline.

Ekim zamanı geldi. Ne yapsın çiftçi. Kime sorsun.

Soracak kimseyi bulamayanlarda köylerde dolaşan beni görüp bana soruyorlar anladığım kadarıyla.

Pamuk Tohumlarında GDO sorunu var mı?

Kafaları karıştıran ve çiftçiye bu soruları sorduran konu bu.

Bakanlıktan bir açıklama yok. Ancak bilinen şu ki: Bir kere durum çok ciddi. Çiftçiler Pamuk tohumlarındaki GDO analizi bitene kadar ekiliş yapamayacaklar, Biyogüvenlik Kanunu'na  göre kim olursa olsun her ne şekilde bu tohumu üreten pazarlayan eken kim olursa olsun işin içerisinde bulunana 7 yıl hapis var. Bakanlık bu konuda hemen açıklama yapmalı.

İnşallah ülke de GDO bulaşık olmayan tohum vardır, yok ise ya tohum ithalatı ile talep karşılanmak zorunda ya da bu ülke pamuk üretemeyecek, pamuk ithalatı olmak zorunda.

Tohum dediğin de öyle hop denince alınan bir şey değil ki planlı programlı ve satılabilecek kadar ekilip hazırlanır.

Bakanlığın Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü ve buna bağlı Tohumculuk dairesi ne iş yapar, buralar kimlere emanet edilmiştir ki bu sorun buraya gelene kadar çözülmemiştir.

Eğer ekimler gecikirse verim çok düşer böyle olunca da ülkemizin pamuk ihtiyacı ithalat yolu ile karşılanmak zorunda kalacaktır.

Tarımda ithalat demek, bizim çiftçimiz yerine yabancı ülke çiftçilerinin refah seviyelerinin yükseltilmesi demektir. Bu unutulmamalıdır.

Çiftçimiz zaten ekonomik olarak çok zor durumdadır. Bir de kanun karşısında zor düşürülmemelidir.

Sayın Bakan hızla bu konuda resmi bir açıklama yapmak zorundadır.

Coşkun Yıldırım