Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılına adım attığımız bu anlamlı günde, Cumhuriyetin kuruluş felsefesini, azim ve kararlılıkla sürdüren kurucu neslin, o eşsiz kalkınma hamlesini maalesef sürdürememenin burukluğunu derinden hissediyoruz.
Bir asır önce, savaşın yorgunluğunu, yokluğunu üzerinden atmış, yoktan var ederek tarih yazan o dönemin gençleriyle, bugünün gençleri arasında derin bir bağ hissediyoruz.
Cumhuriyetin Yüzüncü Yılında Geleceğe Dair Sözümüz.
Cumhuriyetin ilk yıllarında, savaşın yaralarıyla mücadele ederken, bir yandan da ülkenin geleceğini inşa etmeye çalışan o cesur yürekler, sadece toplu iğne bile üretemeyen bir sanayi ni yeniden kurarak, demiryollarıyla, tarımıyla ve daha pek çok alanda büyük bir kalkınma hamlesi başlattılar.
Ancak, bu ivmeyi sürdürebilmek adına, dış ve iç dinamiklerle, hainliklerle ve engellemelerle mücadele etmek zorunda kaldık. Cumhuriyet tarihi boyunca pek çok politik kesinti, darbeler ve benzeri felaketlerle sarsıldık. Bu dönemler, ülkemizin kalkınma hamlesini kesintiye uğrattı, gençlerinin enerjisini ve potansiyelini maalesef tam anlamıyla kullanamadık.
Buna ek olarak, bir asır önce, ülke genelinde kadınların yalnızca %8'i, erkeklerin ise yaklaşık %25'i okuma yazma biliyordu. Yükseköğrenim görmüş nüfus oranı ise son derece düşüktü. Bugün ise, bu oranlar neredeyse %100'e yaklaşmış durumda. Ancak bu eğitim seviyesindeki muazzam ilerlemeye rağmen, o dönemin kalkınma hamlesini sürdürememiş olmamız, derin bir özeleştiri konusudur.
Özellikle tarım alanında, bugün bile yeterli başarıya ulaşamamış olmamızın hüznüyle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun önderliğindeki Cumhuriyetin kurucularından özür diliyoruz. Ancak, şimdi, 29 Ekim'de sadece bir gün değil, bir yıl boyunca kutlama yaparak, Cumhuriyetin kuruluş felsefesini her alanda yaşatarak, yeni bir yüzyılda bu hamleyi sürdürmeye kararlıyız.
Biz, Cumhuriyetin gençleri ve her zaman kendini genç hissedenler, geçmişten aldığımız derslerle, mazeret üretmeden, bu kalkınma hamlesini istenilen ivmeye getirmek için var gücümüzle çalışacağımıza söz veriyoruz. Atalarımızın bize bıraktığı bu kutsal mirası en iyi şekilde geleceğe taşıma azmiyle, Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni yüz yılına emin adımlarla ilerliyoruz.