"Çiftçilik Dünyanın en iyi mesleği olacak" bu sözü 2008 yılında bir toplantıda söylediğim günden bu yana her söylediğimde toplantıda bulunanların yüzünde bir gülümseme oluşuyor. Hani inanmadan alaycı gülümsemeler var ya öyle bir gülümseme.
2020 yılından bu yana Covit 19 Pandemisi beni haklı çıkardı. Salgın haberi ile marketlere koştuk. Nedendir bilinmez önce tuvalet kağıtlarını tükettik sonra marketteki gıda maddelerini sepetlere doldurmaya başladık.
Yani aç kalmaktan korktuk
Ülkemiz tarımda yoğun şekilde aile çiftçiliği şeklinde üretim yaptığı içinde gıda açısından bir çok ülkenin aksine gıda açısından yokluk çekmeden rahat bir salgın dönemi geçiriyoruz.
Tarlalarda üretimimiz hiç durmadı. Şehirdeki tüketiciler farkında değiller ama hepimiz gece gündüz çalışan çiftçilerimize sonsuz müteşekkir olmalıyız.
Maalesef bizi yönetenler dünyadaki gelişmeler karşısında kriz yönetim bilgisine sahip olmadıkları için çiftçilerimizi çok zor durumda bırakabiliyorlar. Sanılanın aksine çiftçilik çok zor ve stresli bir meslektir ve yapılması çok zordur. Yöneticiler bunu bilmezse yönetmeleri gereken krizleri yönetemezler. Ülkemizde de maalesef bu durumdayız.
Çiftçilerimiz maliyet kaygılarından dolayı üretimden çıkmaya başladılar, bir bakıma haklılar ancak birkaç haber vereyim.
Dünyadaki gelişmelere göre pozisyon alarak hareket etmeliyiz.
Dünya gıda fiyatları, yüksek talep ve küresel iklim krizi ve Covit-19 Pandemisi nedeniyle yetersiz hasatların etkisiyle on yıldan uzun bir sürenin en yüksek seviyesine yükseldiğini gözlemliyoruz.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yayınlanan bir endekse göre, fiyatlar Ekim ayında art arda üçüncü ay artış göstererek bir yılda %30 dan fazla arttı. Bu gelişmeler ışığında FAO bir açıklama yaparak dünya gıda fiyatlarının son 10 yılın en yüksek artışını kayıt ettiklerini açıkladı.
Avrupa ve Asyada yetiştirilen buğdayın fiyatı, Kanada, Rusya ve ABD de dahil olmak üzere büyük ihracatçıların hasatlarının azalması nedeniyle Ekim ayında% 5 arttı. Yaşanan bu gelişmeler Arpa, pirinç ve mısır fiyatlarını da arttırdı.
Hurma, soya, ayçiçeği ve kolza yağı fiyatlarının artışı FAO sebze fiyat endeksinde %9,6'lık bir artışa yol açtı.
Palm yağı fiyatları, Malezya'da göçmen işçi sıkıntısı nedeniyle üretimin kısıldığı yönündeki "endişeli haberler" üzerine yükseldi.
FAO, süt tozu, kümes hayvanları, bitkisel yağlar ve arpa gibi bir dizi ürüne yönelik yüksek küresel talebin oluşacağına işaret etti
Tüm Dünyada Gıda malzemeleri ve fiyatlar küresel iklim krizine bağlı değişen hava koşulları, sıkışık tedarik zincirleri, işçi kıtlığı ve artan maliyetler nedeniyle baskı altındadır.
Buna bağlı olarak bazı büyük ekonomilerdeki süpermarketler, Covit-19 salgını sırasında raflarında stoklu olarak tutmakta zorlandı.
Brexit nedeniyle işçi kıtlığının şiddetlendiği Birleşik Krallık'ta fast food zincirleri kıtlık nedeniyle popüler menü öğelerini kaldırmak zorunda kaldı.
Bu hafta, Çin Ticaret Bakanlığı bir tebliğ yayınlayarak yerel makamlara vatandaşlarının bu kış yeterli miktarda temel malzemeyi tedarik edecek hazırlıklarını yapmalarını ve fiyat artışlarına müsaade etmemeleri konusunda uyardı. Bu tebliğ halk arasında paniğe neden oldu ve halk yiyecek stoklamaya başladı.
Artan gıda emtia fiyatları, toptan gıda üretici firmaların da maliyetlerini etkilediği için özellikle Ünilever,Kraft Heinz gibi gıda devleri marketlerdeki popüler ürünlerinin fiyatlarında yükseltmek zorunda kalacaklarını açıkladılar.
Tüm bu gelişmeler bizi nasıl etkiler?
Tarımsal üretimde yüksek kadim bilgiye sahip çiftçilerimiz, ülke düzeyinde planlı üretime yönlendirilerek ihracat imkanları arttırılmalıdır.
Tarım bakanımız "paramız var ithal ederiz" diyordu biz de "paranızda olsa ithal edemezsiniz kimse kendi ihtiyacı olan ürünü satmaz üreticimizi doğru şekilde desteklemeliyiz" diyorduk.
İşte o günlere geldik. Hem yüksek kur fiyatı yüzünden ithal ederiz diyenlerin sevinçleri gursakarında kaldı hem de ithal edilecek ürün fiyatları dünyada çok yükseldi ve yükselmeye devam ediyor.
Artık Ne varsa bizim çiftçimizde var. Üretmesi için onlara her türlü desteği vermeliyiz.
Çiftçilerimizde artık bu işi meslek gibi ele alarak en iyi nasıl yaparım diye araştırarak ve dünyadaki güncel gelişmeleri takip ederek üretim yapmalılar. Kendi başıma ben eskiden beri böyle yaparım düşüncesi yerine uygulanabilir ve bizim ülkemize uygun çözümlerle üretime geçme zamanı geldi geçiyor.
Çiftçilik çok yakında dünyanın en önemli ve prestijli mesleklerinden biri olacak. Bizim çiftçilerimizin bu bilince en kısa zamanda erişmesi tüm dileğim.
Coşkun YILDIRIM