Son günlerde et fiyatlarının yükselmesi tüketici açısından süt fiyatlarının düşmesi de üretici açısından sıkıntı doğurmaktadır. Bazen su yerine süt içelim diyen kesimler de az değil. Günümüzde yarım litre suyun marketlerde 50-75 kuruşa satıldığı ortamda süt fiyatlarının çok çok aşağıda olması süt üreticisi açısından sıkıntılı günlerin başladığının habercisi olduğunu belirtmek ve nasıl bir çözüm olması gerektiğini kafaların karıştığı bu günlerde süt tüketiminin artırılması ve ESK (et ve süt kurumunun vazifesini) kısaca izah etmekte fayda vardır.
Nisan ayından itibaren doğumların başlamasıyla birlikte süt üretiminin yüzde 20'lere varan oranlarda artacağını, eğer bu arzın tüketimle desteklenmemesi halinde, süt krizi çıkmasının sürpriz olmayacağını bilmek ve bunu toplumun her kesimi ile paylaşmak gerekmektedir.
Et ve Süt Kurumu Toprak Mahsulleri Ofisi tarım ve üretici- tüketici açısından Katalizör vazifesi üstlenen, daha açıkçası tarım ürünlerinde yükselme olduğunda devreye girerek piyasayı düşürmesi, ürünlerin düştüğünde ise yükselmesini sağlayan kurum niteliğinde denge sağlayıcı olmak bu kurumun görevidir. Bunları devre dışı bıraktığınızda şuan ki tekelleşme daha fazla büyür üretici ve tüketici açısından istenmeyen durumların ortaya çıkması mümkündür. Üretici mağdur olur. Bu ülke üretemez hale gelir. Sadece hayvancılık sektöründe değil, diğer tarım ürünlerinde de ithalatçı oluruz. Büyük göçler başlar. Bu göçler yüzünden kırsal alanda yaşanamaz duruma gelmesi söz konusu olabilir,. Buna engel olmamız lazım. Bunun için Et ve Süt Kurumu, Toprak Mahsulleri Ofisi, tarım sektöründe zaman zaman müdahale etmek zorundadır. Aksi takdirde bu ülkenin gıda güvencesini sağlayamayız .Üreticimiz üretemez. Tüketicimiz pahalı yer. Bu kurumlara mutlak surette ihtiyaç vardır.
Süt arzının fazla olduğu bu günlerde kamu ve diğer kuruluşlar şu şekilde hareket ederek talebin artmasını sağlayabilir.
*Sağlık açısından son derece değerli bir ürün olan sütün, tüm yaş gruplarında tüketimin artırılması için kampanyalar düzenlenmelidir.
*Süt tüketimini artırmak için önemli bir enstrüman olan okul sütü programı;
*Tüm yıla yayılmalı, okulların açılmasından kapanmasına kadar sürdürülmelidir.
Ortaokullara, liselere de yaygınlaştırılmalıdır.
*Peynir ve yoğurt gibi süt ürünleriyle çeşitlendirilmelidir.
*Bütün kamu kurum ve kuruluşları süt ve süt ürünleri tüketimi artırmalıdır.
*Üniversite yurtlarında, askeri birliklerde, cezaevlerinde, çocuk esirgeme kurumlarında süt ve süt ürünleri tüketimi özendirilmelidir.
*Belediyeler eliyle süte ulaşması zor olan düşük gelirlilere yönelik süt kampanyaları düzenlenmelidir.
*Ayrıca, belediyeler, halka makul fiyatlı süt ve süt ürünleri sağlamalıdır.
*Kamplarda kalan sığınmacılara süt ve süt ürünleri dağıtımı artırılmalıdır.
*Halen 18,7 milyon ton olan süt üretiminin 7 yıl sonra 25 milyon tonlara yükseleceği göz önünde bulundurularak tüketimin ve ihracatın bu üretimi desteklemesi sağlanmalıdır.
*Sütün sağlığa olan faydaları da dikkate alınarak, kişi başına düşen süt tüketiminin gelişmiş ülkelerin seviyelerine çıkarılması için toplumsal bilinci artıracak eğitim çalışmalarına da ağırlık verilmelidir."
Önümüzdeki haftalarda Et ve Süt Kurumu'nun 1 lira 15 kuruştan Ege ve İç Anadolu'da süt alacağı bekleniyor. 1 lira 15 kuruştan fiyattan alması yeterli mi? İki noktadan alması yeterli mi? Ve ne zaman müdahale etmeli? Bir iki hafta içinde devreye girmesi mutlak surette önem arz etmektedir. Kurum '300 bin tonun üzerinde süt alacağız' diyor. Bu rakamı yukarılara çıkarmak lazımdır. Günde 4-5 bin ton civarında süt alması gerekir. 1 lira 15 kuruş fiyatı şuan ki fiyatlara baktığımızda kabul edilebilir bir fiyat olmamakla beraber üreticinin razı olabileceği bir fiyattır. Çünkü piyasa 70 kuruşa düşmüş. Et ve Süt Kurumu'nun bu alımı piyasayı da bir miktar yukarı çekebilir üreticinin ayakta kalmasını sağlayacaktır.
Abdullah Kaya
Ziraat Yüksek Mühendisi