TARIM CAN MI ÇEKİŞİYOR?

2010 yılından Bu kadar tarım yazarlığı yan ısıra on binlerce çiftçiye eğitim verdim,tarım üzerine araştırmalarım oldu.

Şu ana kadar Allaha şükürler olsun doğru bildiğimden şaşmadım, şaşmayacağım. Yeri geldi kurumları eleştirdim.yeri geldi üreticiyi eleştirdim.Çok olumlu eleştiriler aldığım gibi azda olsa  olumsuz eleştirilerde aldım.

Belki okurlarım yeri ve zamanı değil neden böyle bir giriş yaptın  diyecek ama geçen haftaki yazımın Türkiye genelinde 10 binlere ulaşması okunma rekorları kırması ve işimiz gereği tarımın içinde olmamız hasebiyle şahsımıza gerek sosyal paylaşım aracılığı ve gerekse telefonlar, mesaj, emailler ve çokça, notlar mesajlar ulaştı. Bazı yazarların yazılarını paylaşımlarını, üst düzeydeki ekonomistlerin yazılarını okuyunca, kısacası ülke çiftçisinden en üst bürokratına kadar değişen  diğer bakanlıklar değil sadece tarım, ülkenin gündeminde, tek bir paydada birleşiliyor "Tarım kronik vaka Can çekişiyor".

Eleştirilerin bir çoğu doktordan tarım bakanı olur mu?                    

Yeni bakan yeni ekip,demek bakanlığı tanıması için en az altı ay lazım.

Tarımın altı ay bekleyecek zamanı yok                                                                                                        

Gelen gideni aratır mı?                                                                                                          

Tarımın ağırlaşan, kronikleşen sorunlarına, neşter vurması için mi Doktor mu  geldi?                                                                                      

Bu ülkede hiç mi ziraat mühendisi yok?

Ziraatcılardan da Sağlık bakanı olsun Faruk Çelik'i yakan ekibi oldu diye eleştirilerin ardı arkası kesilmiyor.Nasrettin hocanın bir fıkrası nı konu ile alakası olduğu için anlatmam gerekiyor.Hocanın evine hırsız girer, evde ne var ne yok götürür. Mahalle  dost akraba hocaya yüklenir. Kapıyı kitleseydin, pencereyi kitleseydin, değerli eşyaları yanına alsaydın. Günümüzde ise bu tür olaylara alarm taktırsaydın, kamera koysaydın, felan, eleştiri üstüne eleştiri gelmiyor mu. Hoca bu eleştirilerden bıkarak 'Suçlu ben miyim, hırsızın hiç mi suçu yok' derken, teşbihte hata olmasın.Biraz da çiftçi kendisine baksın,100 dekar arazisi var kapısında 150 bin liralık traktörü var, biçer döveri var, her türlü ekipmanı var, tabi Bankaya borcu da var.

Neden ekdiğimiz hububat olsun, başka ürünler olsun dekara verimi artırmanın hesabını yapmıyoruz?

Hayvancılıkla uğraşan kardeşim aynı hayvan, bir bölgede 15 litre süt verirken başka bir bölgede 30 litre süt veriyor.

Neden süt verimini artırmanın eğitimini almıyor hesabını yapmıyoruz?

Neden yağmur yağdığı halde sulama yapıyoruz?

Neden bilinçli gübreleme yapmıyoruz?

Daha hangi birini sayayım.1924 yılından günümüze kadar Sayın Ahmet Eşref Fakıbaba dahil olmak üzere 48 tane Bakan geldi geçti. En fazla görevi de  Veteriner olan Sayın Mehdi Eker yaptı. 48 tane ismin içerisinde Mimar olan Akademisyen olan İlahiyatcı olan vardı. Değişik meslek gruplarından olanlarda mutlaka vardır.

Şunu unutmamak gerekir:

İşin başında ister doktor ister öğretmen olsun önemli olan iyi yönetmek ekibin iyi olması ekibin o işten anlaması gerekir. Tarımda en büyük yanlışımız ileriye dönük 10 yıllık 20 yıllık politikalar proğramlar yapılmayışıdır. Günlük Politika ve programla bu işlerin yürümesi zor Sayın bakanım bu ülkede Tarım ve hayvancılıkta 3 problem vardır; çiftçilerin yetersiz eğitimi, tarımda sulama problemi, hayvancılıkta ise kaba yem problemi. Ayrıca binlerce ziraat mühendisi boşta.Tarımsal Danışmanlık sistemi tekrar gündeme gelmesi gerekmektedir. Diğer problemler ise çiftçi temsilcileriyle, ziraat odaları ile akademisyenlerle ve tarım yazarları ile mutlak surette bir araya gelmeli sorunun temeline inilebilmesi için,  istişarelerin yapılması gerekir. Hiçbir zaman tarım masa başı işi değildir. Bunu unutmamak gerekmekte.

Abdullah Kaya 

Ziraat Yüksek Mühendisi

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.