Dünyanın birçok ülkesini bisikletiyle dolaşarak, anılarını da bir kitapta toplayan yazarla tanışıp imzalı bir kitabını almıştım. Yazar Trabzonlu olup, Karadeniz şivesini oldukça akıcı bir üslupla kullanan hoş sohbet bir kişiydi. Gezdiği ülkelerle ilgili ilginç izlenimler edinmiş, bu izlenimlerini benimle de paylaşmıştı.
Kitabına;''Mahalle Sakinleri Kendi Mahallelerine Sahip Olmazlarsa Bekçiler Boşuna Uykusuz Kalırlar '' ibaresini yazarak başlamıştı.
Yazarın özetlediği bu söz, kitabına konu olan gezdiği ülkelerle ilgiliydi. Ancak tabiri caizse belirtilen yakıştırma, ülkemiz için de cuk oturmuş ve aradan uzun yıllar geçmesine rağmen güncelliğini yitirmemişti ve yitirmeyecek gibi de gözüküyor.Zira bu yazarla 1978 yılında Trabzon'da görev yaparken tanışmış, kitabı da o yıl okumuştum.
Yazar; gezdiği ülkelerdeki kanunlardan, yerleşim birimlerinin asayişinden, satılan ürünlerin kalitesinden, arz-talep dengesinden vs. bahsederek, olumlu-olumsuz izlenimlerini akıcı bir üslupla kaleme almıştı. Bazı ülkelerdeki ilkel şartlardan bahsederek, herhangi bir ürünün alanı varsa, satanı da mutlaka olacaktır. Sakıncalı bir ürünün alıcısı olduğu müddetçe, satışındaki yasal engeller ve cezai müeyyidelerin çok da etkili olmadığını örnekler vererek izah etmişti.
Demokrasi ile yönetilen tüm ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de yetkili merciler, Kanun-yasa ve yönetmelikler çıkartır, bunun uygulayıcısı olan bürokratlara gereği için emir verilir. Uygulamadaki duruma bağlı olarak, günün şartlarına göre bu yönetmelikler zaman içerisinde değişir de. Ancak tüm müeyyidelere rağmen uygulamada bir türlü istenilen netice alınamaz.
Zira bir ürünün alanı varsa, satıcısı-temin edicisi de mutlaka vardır ilkesi ülkemiz için de geçerlidir. Her sahtekârın veya işyerinin kapısına birer denetim elemanı görevlendirmek mümkün değildir. Ancak alacağımız ürünün fiyat ve kalitesini muadilleri ile kıyaslayıp tercihimizi bu kıyaslamadan sonra yapmamız halinde doğruyu bulma şansımız ve yanılmama oranımız yüksektir.
Birkaç örnek vermek gerekirse;
Bitkisel üretimin en temel girdilerinden olan PK (Fosfor, Potas) li gübrelerin tamamı, N (Azotlu) gübrelerin ise büyük bir kısmı ithalatla temin edilir ve birim satış fiyatları bellidir. Ancak bu gübreleri yasal bayilerin sattığının yarı fiyatına satan kişileri görüyoruz. Tağşiş edilmiş veya sahte gübreleri kullanan kişilerin, bu gübreleri kullandıktan sonra da, derneğimizi arayarak aldığım gübreler sahte çıktı diyerek mağdur olduklarını belirten çok sayıda telefon alıyorum. Ellerinde fatura v.s. gibi belge olmadığından (Zaten bu kişiler kendilerini ele verecek herhangi bir belge vermezler) haklarını da arayamıyorlar.
Kendi mesleklerindeki başarılarını takdir ettiğim, ancak tarımsal herhangi bir tahsili olmamasına ve bir takvim yaprağını kapsayacak kadar tarımsal bilgiye sahip olmamasına rağmen, medyatik olma uğruna ahkâm keserek.
Sebze ve meyveler hakkında; gereksiz yorumlar yapıp tüketicilerin aklını karıştırarak pazardan kurtlu ve deforme olmuş görüntülü sebze ve meyveleri alın, GDO suz ve hormonsuz meyveler şöyle tespit edilebilir diyenlerin sözlerine itibar edildiğini görüyoruz.
Ne olduğu belirsiz bir sıvıyı, albenili ambalajlar içerisine koyup, görsel medya aracılığı ile, meslekleri gereği ikna kabiliyeti yüksek olan kişilere abartılı reklamlar yaptırarak, denetim dışı bu ürünleri çok yüksek fiyatlarla internet veya telefondan sattıklarına ve bu ürünleri alan kişilerin mağduriyetlerine şahit oluyoruz.
Ekim dönemine girdiğimiz Ekim-Kasım aylarında, ekimle birlikte verilmesi gereken, tamamen ithalata bağlı olduğumuz ve döviz kurlarının malum olduğu dikkate alındığında, her yıl olduğu gibi bu sene de muadillerinden çok daha ucuza satılan.
Fosforlu gübre ambalajlı, tağşiş edilmiş (Ucuz olup, benzer görünümlü ) gübreler ve bunları alanların mağduriyetlerini göreceğiz. Benzer örnekleri bir tüketici olarak, günlük ihtiyaçlarımızı temin ettiğimiz tüm ihtiyaç maddelerinde görmemiz mümkün. Alacağımız herhangi bir ürünü muadilleri ile kıyaslayıp, nihai kararı buna göre vermediğimiz müddetçe, birileri haksız kazanç sağlayıp, haksız rekabet etmeye devam eder. Bekçiler de boşuna uykusuz kalırlar.
Sebahattin EMÜL
Gübre Üreticileri İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği Genel Sekreteri