Enflasyon artışının en önemli sebeplerinden ve enflasyon sepetinde yer alan, toplam oranın % 25 ini etkileyen gıda ürünlerinin fiyatlarının takibi, yüksek enflasyon ile mücadele bakımından da son derece önem arz etmektedir.
27 Haziran günü resmi gazetede yayımlanan kararnamede, ekmek, kırmızı et, beyaz et ve yumurta fiyatlarına doğrudan ya da dolaylı etki edecek buğday, arpa ve mısır ile kesimlik canlı hayvan ve karkas sığır etinde uygulanan gümrük vergilerinin düşürüldüğü ve böylece iç piyasada yaşanabilecek fiyat artışlarının önüne geçileceği, enflasyonun da düşeceği tahmin edilmektedir.
Ekonomi bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, işlenmemiş gıda ürünlerinde bu yıl görülen fiyat farklılıklarının, enflasyon üzerindeki olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi amacıyla Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi tarafından son dönemde yapılan toplantılar neticesinde gerçekleştirildiği ifade edildi.
Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi tarafından 2017 yılı içinde enflasyonun çift haneli rakamlara ulaşma riskinin ciddiyetini koruduğunu, gıdada yaşanan fiyat artışlarının enflasyon hedeflerinde sapmanın en önemli unsurlarından biri olduğunu açıklayarak, enflasyonla mücadele kapsamında gerektiğinde devreye girecek dış ticaret tedbirlerine yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayarak hazırlanan kararname ile gümrük vergileri bu ürünlerde ciddi anlamda düştüğü resmi gazetede yayımlandı. Bu günlerde hasadı yapılmaya başlanan buğdayın ithalat gümrük vergisi yüzde 130'dan yüzde 45'e,arpada yüzde 130'dan yüzde 35'e, mısırda ise vergi yüzde 130'dan yüzde 25'e düşürüldü.
Kararname ile besilik hayvan ile kasaplık hayvanın gümrük vergisi ise aynı seviyede belirlendi. Besi hayvanı ithalatında da vergi yüzde 26,kasaplık hayvan ithalatında ise yüzde 26 vergi ödenecek.Bu kararname ile yanlışlıkları dile getirmek gerekiyor.
Yanlış 1: Hububatın hasadının başladığı şu günlerde ithalat vergi oranlarının düşürülmesi, ülkemizde üretilen ürünlerin değerinin düşürülmesi ve üretici emeği ve kazancı ile oynanmasına sebep olmaktadır.
Yanlış 2: Cumhurbaşkanımız Ramazan ayının son günlerinde Ankara'nın bir ilçesinde iftar programın da" tarım alanında da ülkemizi tarladan sofraya kadar tüm aşamalarıyla en ileri seviyeye çıkarmadan kendimizi güvende hissedemeyiz" sözleri askıda mı kaldı? Yine GTH Bakanı Faruk Çelik hayvan varlığının artırılması gerektiğini vurgulaması kararnameye tezat mıdır değil midir?
Yanlış 3: Besi hayvanı ile kesim hayvanı ithalatında vergilerin aynı oranda olması acaba üreticiyi hangi düşünceye sevk eder? Besi hayvanımı alsam yetiştirsem yoksa hazır kesimlik hayvanımı alsam hemen zahmete kapılmadan kessem? Siz olsanız ne yapardınız? Tabii ki kesim hayvanını düşünürdünüz. İşte bu oranların eşitlenmesi üretimi tamamen baltalamak değil midir?
Bu işin uzmanı arkadaşlarımızla hem fikir olduğumuz şudur: İthalatla enflasyon çözülmez, geçici bir fiyat düşüklüğü olsa bile çok geçmeden fiyatlar yine yükselecektir. Çözüm ise üretimin artırılması ve bu yönde hibe ve desteklerin artırılmasında geçmektedir"
2050 yılında 9 milyara varması beklenen dünya nüfusunun gıda ihtiyacını karşılamak için küresel tarımsal üretimin %60 artırılması gerekiyor."
Bu tespit edilen rakamlarla ülkemizde, maalesef üretime yönelik; tarım ve hayvancılığın hangi alanında olursa olsun gerekli adımlar atılmıyor, gerekli tedbirler alınmıyor. Biz ülke olarak Tarım ülkesiyiz. Zaman geçmiş değildir. Tarım ve hayvancılıkta üretime yönelik ciddi politikaların üretilmesi gelecekte, devamlı dediğim gibi ülke olarak ayakta kalmamıza sebep olacaktır.
Abdullah Kaya