Ülkemizde kırmızı et noktasında son yıllarda ciddi sıkıntılar olduğu,fiyatların yüksekliğinin et ithalatı ile geçici pansuman tedavileri niteliğinde olup kalıcı çözümler bir türlü bulunamamaktadır.
Türkiye'de kırmızı et üretimini artırmak için öne çıkan sorunların başında, girdi temini ve tedarik konusu gelmektedir. Yapılan çalışmalarda besi girdi maliyetlerinin temelde şu üç ana kalemden oluştuğu görülmektedir:
Besi hayvanı (girdi masraflarındaki payı yüzde 50-60),
Yem giderleri (girdi masraflarındaki payı yüzde 25-40),mevcut giderlerde yüzde 80'e varmaktadır
Diğer giderler (işçilik, kredi faizi, ilaç, veteriner, vs.) girdi masraflarındaki payı %5-15'tir.Dünyada ve ülkemizde sürdürülebilir hayvansal üretimin sağlanması, mevcut kaynakların ve fırsatların iyi analiz edilmesi suretiyle ihtiyaçların tespiti ile potansiyelin verimli bir şekilde değerlendirilmesi sureti ile kullanımına yönelik çalışmalar yapılarak hayvancılık sektörünün geliştirilmesi sağlanmalıdır.
Bitkisel üretim yapan üreticiler, Pazarda görülen fiyat dalgalanmaları karşısında bir sonraki yıl farklı bir ürüne yönlenebilirken, hayvansal üretimde bu tür yönelmeler oldukça uzun bir zaman alabilmektedir.
Kırsal ekonomik kalkınmada başarıya ulaşmak, alınacak akılcı ekonomik politika tedbirleri ile hayvancılık sektöründe mevcut potansiyelin kullanılması sayesinde olacaktır.Hayvancılık sektörü; beslenmeye katkısı yanında, sektörler arası dengeli kalkınmanın istikrar içinde başarılması, kırsal alanda gizli işsizliğin ve göçün önlenmesi, kalkınma finansmanının öz kaynaklara dayandırılması gibi önemli iktisadi fonksiyonlar üstlenmiştir.
Türkiye'nin mevcut nüfus yapısı, yetiştiricilik gelenekleri,arazi durumu, coğrafi konumu, işsizlik sorunu göz önüne alındığında, hayvancılıkta işletme ölçeğini büyütme gayretleri yanında özellikle orta ölçekli aile işletmeleri de aktif ve dinamik tutarak rantabl çalışmalarını sürdürecek şekilde mevcudiyetini korumanın önemi ortaya çıkmaktadır.Ülkemizde işletme başına düşen hayvan sayısı 3,9 gibi çok düşük olması,AB de bu rakamların 20 gibi olması aradaki farkı ortaya koymaktadır.Sınırlı sayıdaki büyük ölçekli ve ekonomik besi hayvancılığı işletmelerinin ihtiyacı karşılayamayacağından dolayı orta ölçekli işletme sayılarının artırılmasına yönelik çalışmalara teşvik verilmelidir. 5-10 ya da 10-20 baş aile işletmelerinin sayıları azalmış olup bunların da sürdürülebilirliği için besicilik küçük ve orta ölçekli işletmeler de teşvik edilmelidir.Bugün ülkemizde 2-5 hayvanı olan işletmelerin fazlaca olması kalite ve verim noktasından bakıldığında hobi niteliğinden öte gidememektedir.Bu işletmelerin fazlalığı ister istemez kalite ve verimliliği düşürmektedir.
Türkiye'de büyükbaş hayvan besiciliği daha çok sütçü ya da kombine verimli ırklarla yapılmakta ve karkas ağırlıkları etçi ırklara göre daha düşük olmaktadır. Bu nedenle, ülkemizin coğrafi konumu ve arazi durumu göz önünde bulundurularak besi için pilot bölgeler belirlenmeli, bölgesel bazda uygun etçi ırkların yetiştiriciliğine önem verilmeli ve etçi ırklarla besicilik teşvik edilerek yaygınlaştırılmalıdır.
Yurt içi kesimlik ve besilik hayvan stoklarının artırılması için etçi büyükbaş damızlık üretim işletmelerinin kurulması teşvik edilmeli.
Ülkemizdeki et fiyatlarında istikrarı sağlayarakdalgalanmaların önüne geçecek, üreticiye güven vererek üretimde süreklilik ve istikrar sağlayacak Pazar politikaları oluşturulmalıdır.Sözleşmeli besicilik modeli geliştirilmelidir.
Karkas sınıflandırması ve derecelendirmesi işlemleri uygulanarak kalite ve fiyat ilişkisi kurulmalı, üreticiler birinci sınıf kaliteli et üretimine teşvik edilmelidir.
Ülkemiz kırmızı et üretiminin ve karkas verimliliğinin artırılması, sürdürülebilirliğin sağlanması
Kültür ırkı canlı hayvan tedarikinde dışa bağımlılığının azaltılması
Teminat problemi yaşayan küçük ve orta ölçeklerle besicilik yapan üreticilerin finans kaynaklarına erişiminin kolaylaştırılması
Destek ödemeleri ve sübvansiyonlu (indirim faizli) kredi uygulamaları gerekmektedirYukarıda vurgulamaya çalıştığımız önemli maddeleri uygulamaya konulduğu takdirde et fiatlarında istikrar sağlanacaktır.
Abdullah Kaya