Havza bazlı destek denilince üreticilerimiz tam manası ile bu kavramı anlamış olmayışından bu haftaki köşemizi bu desteği ele alarak kafalardaki soru işaretlerini çözmeye çalışacağız.
2017'de havza bazlı yeni bir destekleme modeline programda değişiklik olmadığı takdirde, ihtiyacımız olan ürünü verimli olduğu havzada üretmeyi destekleyen modele Türkiye geçmiş olacak. Bu, çiftçimizin önünü görmesi ve ürün planlaması açısından yeni bir dönem yeni bir bakış açışı olacak diye tahmin etmekteyim.
Tarımsal üretim bu havza modeline göre gerçekleştirilecek. Bugüne kadar ürün bazında verilen destekler ise havza bazında verilecek. Her havza için hangi ürünlerin destekleneceği modelde tek tek belirtiliyor. Örneğin, bugüne kadar Türkiye'nin her yerinde ayçiçeğine destekleme primi veriliyordu. Havza bazlı destekleme modeli uygulamaya konulduğunda 24 havzada ayçiçeği üretimine destek verilecek. Diğer 6 havzada ayçiçeği eken çiftçiler bu destekten yararlanamayacak. Çeltik üretimi şimdiye kadar 28 havzada üretiliyor ve destekleniyordu. Bu model uygulandıktan sonra çeltik üretimi sadece 16 havzada desteklenecek. Diğer 12 havzada desteklenmeyecek. Söz konusu model ile ülkenin ihtiyacı, ihracat talebi dikkate alınarak üretim planlaması yapılması öngörülüyor. Arz açığı olan ürünlere daha çok destek verilecek, üretim fazlası olan ürünler ise desteklenmeyecek.
Yapılan çalışmaların başarısı hakkında bazı iyimser tahminler yapılıyor. 'Halen prim desteği ödenen 16 üründe planlama öncesi toplam 35,3 milyon ton üretim ve 23,4 milyar liralık üretim değeri elde edilirken, havza modeli ile aynı alanda üretim miktarı 42,4 milyon tona, üretim değeri de 28,7 milyar liraya çıkacak. Böylece planlama ile yaklaşık 5,3 milyar liralık üretim değeri artışı olacak. Havza bazlı destekleme modeli ile, halen prim desteği uygulanan 16 üründe, üretim planlaması ile 7,1 milyon ton üretim artışı sağlanabileceği öngörülüyor. Arpa, aspir, ayçiçeği, buğday, çavdar, çay, çeltik, kanola, kuru fasulye, mercimek, mısır, nohut, pamuk, soya, yulaf, zeytinde 2017 yılı itibariyle 35 milyon 278 bin ton olan üretimin, planlama ile 7 milyon 144 bin ton artarak 42 milyon 422 bin tona, üretim değerinin de 5,3 milyar lira artışla 23 milyar 413,3 milyon liradan, 28 milyar 719,4 milyon liraya ulaşacağı hesaplandı. Şekilde tahminler var. Ama bu tahminlerine ne ölçüde başarılı olacağı ve sonuçların gerçekten başarı olup olmadığının ölçüsü yok.
Modelin amacı ve hedefleri:
* Tarım havzalarını belirlemek
* Sağlıklı tarım envanteri hazırlamak
* Üretim planlamasına imkan sağlamak
* Hangi ürünün nerede ne kadar üretilebileceğini belirlemek
* Çiftçinin gelirini artırmak
* Geleceğe ait talep projeksiyonları yapmak
*Destekleri rasyonel, yönlendirici ve etkin bir şekilde kullanmak
* Arz açığı olan ürünlerde üretim artışı sağlamak
* Doğal kaynakları korumak ve sürdürülebilir kullanımını sağlamak
* Havza bazlı planlama ve yönetimle ilgili sektör talebini karşılamak
* Muhtelif senaryolara göre üretimi planlamak
Modelin Sağlayacağı yararlar
* Geleneksel üretim alışkanlığından vazgeçme
* Havza sınırları ile il sınırlarının farklı olması
* Havzalarda farklı destek uygulanması Modelin uygulanması ülkeye ne kazandıracak?
* Etkin üretim planlaması yapılacaktır
* Verimlilik artacaktır
* Üreticinin karı artacaktır
* Arz talep dengesi sağlanacaktır
* Alımlardan doğan kamu finansman yükü azalacaktır
* Üretim planlaması ile uluslararası rekabet gücü artacaktır
* Türkiye'nin AB'ye uyum sürecinde olası gelişmelerin önemli tarım ürünleri üzerine ekonomik etkilerinin analizi yapılacaktır.