Bir düşünelim, gıda üretim döngüsü çiftçilerin elinden büyük firmaların eline geçerse ne olur? Dünya'nın büyük sorunlarından biri tarımsal göç... Çiftçilerin üretimi terk edip büyük şehirlere göçmesi üretimin el değiştirmesi anlamına geliyor.
Gün geçtikçe yenilik ve teknolojilerden yararlanarak daha ucuz maliyetlerle üretim yapan firmalar çiftçilerin yerine geçiyor. Çiftçiler ise girdi yüksek, üretim zor, hayat zor bari çocuk bizim gibi olmasın diyerek büyük şehirlere gideriz bir iş tutar geçiniriz düşüncesi ile toprağını, hayvanını, yaşantısını en önemlisi çiftçiliği yani mesleğini terk ediyor.
İlk başta satılan arazi ve hayvanlardan elde edilen bir miktar para bir süre belki iş bulana kadar geçimi sağlar düşüncesi var ancak artık bir mesleği olmayan şehirlerde de tarım olmadığından işsizliğin göbeğinde vasıfsız bir eleman olarak kalıyor çiftçiler. Sonrası malum geçim sıkıntısı bütün ailenin çalışıyor olmasını tetikliyor en büyükten en küçüğe sonra o bol bol elinin altında olan domatesler lüks kaçacak kadar zor durumlar. Kent çeperinde zor şartlarda yaşayan bir insanlar topluluğu.
Oysa öylemiydi geldiği köyünde.
Bütün bunlar olurken büyük şirketler arazi satın alıp teknolojiyi son sistem kullanıp ürettikleri ürünlerle ne yiyeceğimizi belirliyorlar. Büyük üretim şirketleri güçlendikçe kalan çiftçinin rekabet etmesi zorlaşıyor ve göç tetikleniyor en sonuna mecburi hale gelecek kadar. Bütün öngörüler gelecekte küçük çiftçinin olmadığı bir sistem üzerine.
Yani gelecekte büyük şirketler ne isterlerse onu yedirebilecekler GDO ise GDO ya da komplo teorisi gibi görünebilir ancak aklımıza hayalimize getiremeyeceğimiz yiyecek gibi görünen birçok şey olabilir.
Bu durumda elimizden ne gelir?
Teknoloji güçlülerin kullandığı bir silah ise o silahı küçük çiftçinin de kullanması ile şartları eşitleyebiliriz bir nebze. O zaman maliyetler azalır, iş gücü azalır, verim artar, gelir artar belki de köyde bütün bunlar değişirse hayat değişir. Teknoloji ile güçlenen çiftçiler ve köyler Dünya'nın sürdürebilirliğini sağlayacaktır. Bu konuda çalışmalar var ancak yine büyük yatırımcı çiftçilerin kullanacağı şekilde küçük çiftçilere yaygınlaşması ile ilgili bir proje de var "Akıllı Köy" projesi, kurucusu olduğum TABİT Akıllı Tarım Teknolojileri A.Ş ile Tarım Bilincini Geliştirme Derneği "Teknoloji ile güçlenen köyler" için bütün tecrübeler sahaya aktarılıyor. Hayaller gerçek olabilir mi bekleyip değil çalışıp göreceğiz. Büyük değişimler kitleler harekete geçtiğinde olur. Harekete geçin siz ne yapabilirsiniz? Birlikte ne yapabiliriz?
Tülin Akın