AĞAÇ YAŞAMIYOR, İNSAN NASIL YAŞASIN?

Artık herkes biliyor. Atatürk Orman Çiftliğine Başbakanlık konutu dikilecek diye ağaçlar kesiliyor. Bütün yazılarda - Atatürk köye gitmiş sormuş "testiyi oraya göm içinde su kalmıyorsa o toprakta ağaç yetişir" demiş yaşlı bir çiftçi. Atatürk'te ille

Kim bilir ne zaman okumuştum Çiftliği kuran o bataklığı ıslah eden Ziraat Mühendisinin öyküsünü, Atatürk’ün çiftliği neden kurduğunu. Aradım taradım bulamadım bir türlü nerede okumuştum adı neydi o ziraat mühendisinin...
Yanılmıyorsam 1962 Köylüm dergisinin bir köşesindeydi. Elimdeki sayılara baktım bulamadım çok üzüldüm. Adını bulmalıydım sanki adını bulmazsam hatırlamazsam ihanetti onun emeğine ne yazık ki bulamadım yine de bu yazıyı yazmak istedim. Adını hayırlamıyor olsam da emeğine saygı için.
Tabi bulmak için interneti de ulaşabildiğim tüm kaynakları da talan ettim. Okuduğum yerde kesin yazıyordu da nerede okumuştum.
Onu ararken "Türk Ziraat Tarihinde Bir Bakış" kitabı elime geçti hemen baktım orada yazıyor mu diye. Yazar: Faik Kurdoğlu merak edenler için http://tr.wikipedia.org/wiki/Faik_Kurdo%C4%9Flu
Hemen taradım ve Çiftliklerle ilgili bölümü. Çok ilgimi çekti kesitler aktarmak istedim. Sadeleştirerek ve kısaltarak aktarıyorum
Sayfa: 265
1925 senesi baharında idi. Atatürk, memleketin tanınmış ziraatçilerinden bir gurubu çağırttı. Onlara , ağaçsız ve çorak Ankara’nın yanıbaşında büyük bir çiftlik kurmak istediğini söyledi ve böyle bir çiftlik için yer aramalarını emretti.
... Heyetteki bir ziraatçinin hatıralarından...
Ankara’yı uzun boylu dolaşmaya luzum görmedik. Sebebi basitti. Kıraç bozkırın ortasında bir ortacağ şehri. Ağaç yok, su yok, hiç bir şey yok...
Bu günkü çiftlik yeri tabiatin hiç cömert davranmadığı , bakımsız, hastalıklı, sarı ve insanı bakarken bedbin eder bir halde idi. İçinden şimendifer geçen arazinin bataklık yerlerinde şehrin hayatını zehirleyen ve etrafta yaşayanları hasta yapan sazlıklar, birer sıtma kaynağı halinde idi.
Bütün bunlar Atatürk’e anlatıldığında cevabı şöyle oluyor;
İşte istediğiniz yer böyle olmalıdır. Ankara’nın kenarında hem batak, hem çorak, hem de fena yer. Bunu biz ıslah etmezsek kim gelip ıslah edecek.
Görülüyor ki Atatürk, ziraat mütehassıslarından “en iyi toprak” değil “en kötü toprak” raporunu almak için istifade etmiştir. Amacı çiftlik kurmak değil şartların en kötü olduğu yerde bile bir çözüm bulunabileceğini ispat etmekti.
Bu raporda hem yerli hem yabancı ziraat mühendislerinden bu arazi hakkında bilgi alıyor. Ziraat Vekaleti Mütehassıslarından Schmid şöyle diyor “ Bu, öyle bir teşebbüstür ki, elverişsiz toprak ve iktim şartları altında burada ya sabır tükenir yahut para”
............
İnansızlar ve bezginler: “Ağaç bile yetişmiyor, burada insan nasıl yaşar?” diyorlardı.
Keşke Faik Kurdoğlu olmaz diyen Ziraat Mühendislerini ön plana çıkarmak yerine olur diyenleri çıkarsaydı. O zaman Çukurova da genç bir ziraat mühendisinin kalkıp Ankara’ya gelip önce inanmasa da sonra heyecanla çiftliği nasıl planladığını Atatürk ile neler konuştuğunu anlatsaydı. Ah nerede okudum ben bir türlü bulamıyorum ve şuraya yazamadım diye emeğine ihanet etmiş gibi hissediyorum. Hangimiz bir işe başlarken ya olmazsa diye küçükte olsa bir şüpheye kapılmadık mı. Ya olmasaydı o Ziraat Mühendisi genç yaşında nasıl bir yenilgi ile karşılaşacaktı.
Atatürk’ün Ankara’yı başkent yapma ve yaşanabilir bir şehir haline getirme çabaları. Çabalandığında her şeyin mümkün olabileceğinin ispatı ve sadece ismini hatırlamadığım bataklığı cennete çeviren o ziraat mühendisinin değil, birlikte çalıştığı arkadaşlarının da değil tüm halkın emeğinin ürünü o ağaçlar kesilirken kim ihanete uğradı...
Emeğe ve doğaya saygı, baştan başlar... Baştan bekliyoruz. Tepkinizi bimer@basbakanlik.gov.tr ye gönderebilir siniz. Ne yazık ki yetişemedik.
Not: Bu yazıyı yayınladığımda bir arkadaşım aradığını buldum diyerek http://www.isteataturk.com/haber/4154/ataturk-orman-ciftligi linkini gönderdi.  Ayrıntıları bu linkte bulabilirsiniz. O zamanın bu ile başlayan ve tüm çiftlikle A’dan Z’ye ilgilenen Ziraat Mühendisinin adı “Tahsin Coşkan” dır. Daha sonraki yıllarda Tarım Bakanlığı da yapmıştır.
Toprağı değiştiren, geleceği işleyen tüm Ziraat Mühendislerine saygılarımla,
Tülin Akın /Tarimsalpazarlama.com                              
Kurucu ve Yöneticisi

TÜLİN AKIN

2004 yılında öğrenciyken kurduğu Tarimsalpazarlama.com ile Türkiye`nin ilk ve önde gelen iletişim, e-öğrenme networkü ve e-ticaret medyasını hayata geçirdi. 2007 de İhracatın Yıldızlarında e-ihracat birincilik ödülü aldı. Tarımsal Bankalarla birlikte Çiftçi Kredi kartlarını modelleyerek, çiftçinin zarar görmeden finans kaynağı bulmasını sağladı ve bunları anlatmak için 12.000 köy ziyareti gerçekleştirdi. Vodafone ile birlikte Çiftçi Kulübü nü kurdu ve Çiftçiye özel SMS ve Uygulamalarla 1 milyon 400 bin çiftçinin ve ailesine bilgi ve hizmet ulaştırarak tarımda erken uyarı bilgilendirmeleri ile yaşam tarzlarını değiştirdi. Intel`in desteklediği, okuma yazma bilen herkesin kullanabileceği ve bilgi, iletişim, pazarlama, ihtiyacı olan konularda uzmanlara soru sorabilmeyi sağlayan bir Çiftçi Bilgisayarı yazılımı ürettirdi. Kırsal Alanda Su Bilincini geliştirmek ve Traktör Kazalarını önlemek amacıyla da Sosyal Sorumluluk projeleri gerçekleştirdi. 2012 Türkiye Ziraatçılar Derneğinden Tarımsal Ticareti Geliştirme Ödülü, 2013 Sabancı Vakfından Türkiye`nin Fark Yaratanı, 2013 JCI - TOYP Dünya`nın 10 başarılı Genci Girişimcilik ödülü, 2103 Anita Borg Institute Uluslararası Sosyal Etki Ödülü, 2013 Garanti - KAGİDER Yılın Kadın Sosyal Girişimcisi Ödülü almış, JCI ve ICC-WCF tarafından 2014 yılında Nobel`e aday gösterilmiştir.`TABİT Tarımsal Bilişim ve İletişim Teknolojileri` ve `Tarımsal Pazarlama` şirketlerinin Kurucu Ortağıdır.
» Tüm Yazıları
  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.