Kestaneyi öncelikle bir orman dağlık alan bitkisi olarak kabul etmeliyiz.Bu bakımdan Aydın ilinin Buharkent,Kuyucak,Nazilli,Sultanhisar,Köşk,Efeler gibi kuzey ilçeleri ile Bozdoğan ve Yenipazar gibi güney ilçelerinde kesatneye uygun tarım alanları bulunmakta ve yeni tarım alanları yaratılma şartları da uygundur.
İkllm bakımndan ise Vedat Karadeniz'in anlatımları Aydın ilini ideal kestane üretim alanı olarak betimlemektedir.
"Kestane, bir ılıman iklim meyvesi olup, paleoboral orman âleminin bitkilerindendir."
Dünyanın değişik iklim bölgelerinde özellikle de ılıman iklimlerin Atlantik tipi, karasal tip ve Akdeniz tipinin yayılış alanlarında, doğal olarak yetişmektedir.
Nemli ve ılıman iklim özelliklerini seven bu ağaç türü, kışın yapraklarını döker ve dinlenme dönemine girer. Kış dinlenme döneminde -35 °C sıcaklığa kadar dayanabilmektedir. Sıcaklığın ani düşmesi, gövde ve dallarda don çatlakları meydana getirir. İlkbahar donlarına karşı hassas olmasına karşın, çiçek açma dönemi geç olduğundan (Mayıs sonu veya Haziran ayı içerisinde) genellikle zarar görmez. Yaz aylarında görülen yüksek sıcaklıklardan değil kurak geçen mevsimlerden etkilenir ve zarar görür. Çünkü sıcaklık fazla olduğu zaman meyvelerin içi iyi gelişmez ve buruşuk kalır.
Sıcaklık değerleri açısından ülkemizde kestane üretimi yapılan illerimiz incelendiğinde yıllık ortalama sıcaklıkların 10 °C'nin üzerinde olduğu dikkati çekmektedir.
Enleme bağlı olarak Karadeniz kıyılarında 13-14 °C olan ortalama sıcaklıklar, Ege kıyılarında 17 °C'nin üzerine kadar yükselmektedir. Kestane her ne kadar kış soğuklarına karşı dayanıklı bir ağaç olsa da, sıcaklığın aylara göre dağılımı dikkate alındığında söz konusu illerde hiçbir ayın ortalaması 0 °C'nin altında değildir. Ekstrem sıcaklıkların bile en fazla -20 °C'ye (Kütahya) kadar düştüğü göz önüne alındığında kestane yetiştiriciliği yapılan sahalarda iklim koşullarının uygun olduğu söylenebilir.
Kestane ağacı yıllık yağış toplamı 600-1600 mm ve yağış rejimi düzenli olan yerlerde sulama yapılmadan yetiştirilebilir. Yıllık yağışın 1000 mm'yi geçtiği yerlerde yeterli suyu almaktadır. Bu nedenle yağış miktarı kestanenin doğal yayılışında önemli bir etkendir. Ancak özellikle çiçeklenme döneminde aşırı yağışlar meyve tutumunu olumsuz yönde etkilemekte ve yaprakların dökülmesine yol açmaktadır. Ayrıca sonbaharın çok kurak geçmesi meyvelerdeki dikenli kabuğun çatlamasını engellemektedir.
Ülkemizde kestane üretiminin yapıldığı illerde genel olarak yağış yeterli düzeydedir (Tablo 2). Nitekim seçilmiş istasyonların yağış miktarını gösteren tablo incelendiğinde karasal etkilerin hissedildiği bazı istasyonlar (Balıkesir ve Kütahya) hariç yağış miktarı genellikle 600 mm'nin üzerinde olup, kestane yetiştiriciliği için optimum değerlere sahiptir. Ancak genel olarak kestane kuraklığa karşı hassas bir tür olarak görülmekte ve bu durum kurak geçen yaz aylarındaönemli hale gelmektedir. Özellikle Akdeniz ikliminin görüldüğü sahalarda yaz kuraklıkları bu bakımdan oldukça önemlidir. Bu dönemde verim ve kaliteyi artırmak için bahçelerin sulanması (özellikle ilk dikim yıllarında toprağın nem durumuna göre fidanların en az 2-3 defa sulanması) gerekmektedir. Bu durum kestane meyvesinin içinin gelişimini olumlu yönde etkileyerek verim artışı sağlamaktadır."
NAİM ÖZDAMAR
AYDIN / BUHARKENT ZİRAAT ODASI BAŞKANI