Öncelikle Aydın,Denizli,Manisa,Balıkesir ve diğer Büyük Şehir Belediye Başkanlarına"
Günümüzün ekonomik şartları ve Türk ekonomisi içinde sektörlerin, lobi ve baskın olma özellikleriyle konumlanmasından dolayı Türk tarım sektörünün çalışanı durumunda olan Türk çiftçisi en fazla ezilen ve ekonominin negatif yükünü sırtlayan kesim durumunda.
Ne yazık ki diğer baskın sektörlerin Tarım Sektörünü aldatılabilir, aşağılanabilir ve alt edilebilir bir kesim olarak görmeleri sonucu politikacıların çok önemli bir bölümü de başta enerji maden sektörü olmak üzere inşaat, ulaşım sektörlerinin etkisi altındalar. Yasa ve yönetmelik yapıcılar bu sektörlerin baskısı ile istedikleri "Tarım aleyhine" yasa ve yönetmelikleri çıkarmaya mecbur kalmaktadırlar. Gerçekte ise "kamu yararı" tarımdan yanadır. Acil olan tarımsal sürecin sürdürülmesi ve gıda üretimidir.
Ülkemiz hala bir tarım toplumudur. Sanayileşmesi kör-topal ilerleyen ülkemizde Ziraat Odalarına kayıtlı üye sayısı 5 milyon 400 bin'dir. Ve bunların tamamı seçmendir.
Geçen hafta TV DEN'de "Tarımda Gündem" programında konuğum Selçuk Ziraat Odası ve İzmir Ziraat Odaları İl Koordinasyon kurulu başkanı Sayın İbrahim Erdallı idi. Konumuz da "İzmir Tarımı."
Türk çiftçisinin temsilcileri olarak "Tarımda Gündem" de Türk tarımının sorunlarını ve çözüm önerilerini ekranlara taşırken genellikle şikayetçiyizdir.Bu kez ise öyle olmadı.
İzmir'de tarıma hizmet amacı ile bir çatı oluşturulmuş.İşin içinde öncelikle İzmir Büyük Şehir Belediyesi "Tarım Dairesi Başkanlığı " yer almakta.Bu daire 2018 yılında 47 milyon TL bir bütçeye sahip olmuş.Bu bütçenin tarıma hasredilmesi konusunda paydaş olarak İzmir Ziraat Odaları'yla birlikte hareket etmekte.
Amaç çiftçiye ulaşmak. Ulaşmanın en kısa ve etkili yolu Ziraat Odaları. İzmir Büyük Şehir Belediyesi "Tarım Dairesi Başkanlığı " bütçeyi harcama yönünde öncelikle ilçelerin Ziraat Odaları yönetimlerinden,ilçenin tarımsal ihtiyaçlarını belirlemişler.Makina parkları kurulmuş.
İlçe çiftçisi ise küçük bir miktar ücretle bu makineleri kullanabilmekte. Diğer hizmetler ise saymakla bitmiyor.Bu hizmetleri de diğer Büyük Şehir Belediye Başkanlıklarına örnek olması bakımından başka bir yazımızda ele alacağız.
Önemli olan Türk çiftçisinin bir seçmen kitlesi olduğunun ,seçmi değiştirecek sayıya sahip olduğunun bilinmesidir.
Politikacıların, Türk çiftçisini ,başta enerji (jeotermal) sektörü olmak üzere ezilmesine izin ve hatta destek vermenin kendi adına kayıp olduğunu anlamaları,aksi halde çiftçiye dasteklerinin ise kalıcı bir başarı olacağıdır.