ZEYTİN/ZEYTİNTYAĞI REKOLTESİNİN diğer ihraç malı tarım ürünlerinde olduğu gibi, iç piyasa fiyatlarını, özellikle tüccar ve sanayicinin üreticiden alım fiyatlarını en alt sınıra çekebilmek, üretici nezdinde psikolojik etki yaratarak elindeki zeytin ve zeytinyağını bir an önce ucuza satın almak amacı ile sofralık zeytin rekoltesini 432 bin ton zeytinyağı rekoltesini ise 177 325 ton olarak açıkladığını belirtmiştik.
Bünyesinde birkaç tane büyük zeytin ve zeytinyağı üreticisi dışında üretici bulunmayan UZZK,sezon açılırken amacına ulaşmış durumdadır.
Şu anda sofralık zeytin fiyatları UZK'nın dileği doğrultusunda oluşmaktadır.
Acaba UZZK zeytin zeytinyağı sorunlarına hangi gözlükle bakmaktadır?
"Çok yüksek olan kayıt dışılığın mümkün olduğunca azaltılması,"
"Piyasadaki arz talep dengesini sağlıyacak, fiyat dalgalanmalarını en aza indirecek, hem üreticimizin ve hem de tüketicimizin korunmasını sağlıyacak mekanizmaların kurulması,"
Bu cümledeki fiyat dalgalanmalarının ne nispette üretici lehine olması gerektiği hiç belirtilmemekte; üreticinin korunması dilek-temenni olarak "lütfen" yer almakta.
Bundan sonraki maddeler ise zeytin zeytinyağı üreticisinin arzuları doğrultusundadır:
"-İç tüketimin arttırılarak sektörün büyümesinin ve sürdürülebilirliğinin sağlanması,
-Kaliteli üretim arzının sağlanması ve tüketiciye ulaştırılabilmesi,
-Uluslararası pazarlarda Türk zeytin ve zeytinyağı algısının yaratılması ve sürekliliğinin sağlanması,
-Uluslararası pazarlarda ihracatçımızın rekabet kabiliyetini koruyacak gerçekçi ihracat destekleme politikalarımızın oluşturulması,
-Taklit ve tağşişli ürünlerin hem markalı ambalajlı ve hem de kayıt dışı üretimde etkin bir şekilde denetlenmesi ile üretici, tüketici ve dürüst Sanayici-
Tüccarın korunması,
-Zeytin alanlarında maden aramalarına imkan tanıyan ve Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılmasına dair Kanun'da yapılmak istenilen değişiklik taleplerinin ardı arkasının kesilmemesi, (Halen Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğünün hazırladığı torba yasaya yine değişiklikler yerleştirilmiş ve hatta bir adım ileriye gidilerek ağaç başına 200 TL verilince ağaçların katledilmesinin önü açılmak istenmektedir. Böyle bir değişikliğin yasalaşması sektörümüzün intiharı anlamına gelir. Umudumuz artık bu tür geleceğimize yönelik taleplerin son bulması yönündedir.)"