Son zamanlarda tarım ile ilgili yayınlarda reklamlarını sıkça gördüğümüz ve bunun paralelinde kullanımı artan hümik asit ve fulvik asit dünya çiftçilerinin olduğu gibi ülkemiz çiftçilerinin de gündemindedir.
Bilinirliği ve kullanımı günden güne artmaktadır. Buna karşın humus yüzyıllardan beri bilinmekte, kullanılmakta ve bitkiler için çok faydalı olduğu ifade edilmektedir. Günümüzden binlerce yıl önce Mısırlı çiftçiler humus kelimesini "verimli toprak" anlamında kullanmışlardır. Zamanla humus; topraktaki organik madde içeriğini ifade etmek için kullanılır olmuştur. Humus; organik maddelerin toprakta bozunması ile oluşan maddeler olarak tarif edilmektedir. Anadolu toprakları humus yönünden fakir topraklardır.
Hümik asit ve fulvik asit doğal olarak humusça zengin maddelerde ve topraklarda bulunmakla birlikte ticari olarak leonarditten elde edilir. Değişik organik maddelerin hümik ve fulvik asit içerikleri şöyledir. Leonardit yüzde 40-90, turba (torf) yüzde 10-30, linyit yüzde 10-30, hayvan gübresi yüzde 5-15, kompost yüzde 2-5 hümik asit ve fulvik asit ihtiva eder. Günlük kullanımda genellikle hümik asit ve fulvik asit toplamı sadece "hümik asit" olarak ifade edilir.
YÜKSEK ORANDA BULUNDUĞU MADDE
En yüksek oranda hümik ve fulvik asit içeren leonardit bazı kaynaklara göre linyit kömürü oluşumunun bir safhası ise de genellikle şöyle tarif edilmektedir. Leonardit; organik maddelerin toprak altında kalarak basınç, ısı, bakteri faaliyeti ve zaman faktörüyle binlerce (belki milyonlarca) yıl sürecinde oluşan organik maddelerdir. Leonardit, alkali çözeltilerde kolayca çözünebilir, siyah veya koyu kahverenginde, parlak, camsı ve yumuşak bir madendir. Yoğunluğu 0,7 - 0,9 gr/cm3 arasındadır. Asit özelliklidir, pH değeri 3 - 5 arasındadır. İçerdiği hümik asit uzun zincir molekül yapısında, siyah veya koyu kahverengi renklidir. Fulvik asit ise kısa zincir yapısında yani hümik asidin aksine küçük moleküler ağırlığında, sarı veya sarı kahverengi renklidir.
Leonardit topraktan (madenden) çıkartılıp kırılmak, öğütülmek, elenmek, içindeki yabancı maddelerden temizlenmek ve kurutulup suyunun uçurulması gibi bir dizi fiziksel işlemden geçirilerek katı halde toprak düzenleyici olarak kullanılabilir. Veya özel kazanlarda potasyum hidroksit ile muamele edilerek ham sıvı hümik asit elde edilebilir. Sonra da homojenize ve filtreleme işlemlerinden geçirilerek kullanılacak hale getirilir. Sıvı hümik asit doğrudan toprağa verilmek yoluyla kullanılabileceği gibi yapraktan da uygulanabilir. Bu durumda bitki hümik asitten büyük moleküler yapısı nedeniyle tam olarak faydalanamasa da fulvik asidin küçük moleküler yapısı nedeni ile tam olarak faydalanır.
TOPRAĞA YA DA YAPRAĞA UYGUNABİLİR
Granül yapıdaki leonardit ve sıvı haldeki hümik asit ve fulvik asit doğrudan toprağa veya yaprağa verilerek kullanılabileceği gibi doğal veya kimyevi gübrelerle karıştırılarak da kullanılabilir. Hatta sıvı hümik aside makro ve mikro bitki besin maddeleri eklenerek de kullanılabilir. Böylece besin değeri yönünden zenginleştirilmiş olur. Sıvı hümik asidin tarım ilaçları ile karıştırılarak kullanılmasında asidik değer yönünden uyuşması bakımından dikkatli olunmalıdır.
Leonardit ve hümik asit kısaca gübre dediğimiz "bitki besin maddesi" değildir. Asıl amacı toprağın fiziksel ve kimyasal yapısını iyileştirmek olan organik veya mineral yapıda olan "toprak düzenleyici" maddelerden birisidir. Bu maddelerin topraktaki esas işlevi; ortamda mevcut bulunan kimyasal maddelerin bitki tarafından alınabilecek kimyasal yapıya dönüştürülmesi ve bitki hücre membranının geçirgenliğini arttırarak besin maddelerinin kolayca alımını sağlamasıdır.
BİTKİLERİN KURAKLIĞA DİRENİCNİ ARTIRIR
Ayrıca leonardit ve hümik asit toprağın su tutma kapasitesini arttırarak bitkilerin kurağa karşı direncini arttırır. Toprağı daha yumuşak, gözenekli ve gevşek yapılı hale getirdiği için toprağın işlenmesini kolaylaştırır, asitliğini düzenler. Drenajını arttırır fakat toprağa atılan kimyasal gübrelerin toprakta tutunmasını sağladığından yıkanarak uzaklaşmasını önler, gübreleme maliyetini azaltır. Günümüzde kullanılan kimyasal gübrelerin başında azotlu gübreler, bunların başında da nitratlı gübreler gelmektedir. Nitratlı gübre toprağa atıldığında kısa süre içerisinde nitratın yüzde 30-40'ı bitki tarafından alınır, geri kalanı ise toprakta tutunamayarak ya buharlaşır ya da sulama suyu veya yağmur suyu ile toprağın alt katmanlarına geçer. Toprak içinde derinlere doğru inen nitrat yeraltı sularına karışarak nitratlı su kullanmamıza veya içmemize neden olur. Bu durum ise insan sağlığını tehdit etmekte, bağışıklık sistemini zayıflatmakta ve zamanla kansere neden olmaktadır. Halbuki toprakta leonardit veya hümik asit varsa nitratın toprakta tutunmasını sağlayarak bitkinin atılan gübreden daha fazla faydalanmasını sağlar ve yer altı sularını korur.
BAKTERİ AKTİVİTESİNİ ARTIRIR
Leonardit ve hümik asit toprakta bakteri aktivitesini arttırır. Toprağa atıldığında kendi koyu renginden dolayı toprak renginin de daha koyu olmasını sağlar ve böylece toprağın erken ısınmasını sağlayarak erkencilik veya yıl içinde daha uzun bir gelişme dönemi sağlar. Demir, çinko ve fosfor gibi kolayca bitki tarafından alınamayacak kimyasal yapıya geçebilen elementlerin molekül zincirlerini kırarak bitki bünyesine geçmesini mümkün kılar. Tarımla uğraşan her üretici, her çiftçi bilir ki ülkemiz toprakları organik madde yönünden fakirdir ve bunun çarelerinden birisi toprağa ahır gübresi, bitkisel artıklar, yeşil gübre ve kompost gibi organik maddeler vermektir. Ancak bütün topraklarımıza yeterli miktarda organik gübre ilavesi miktar yönünden mümkün değildir. Bunun yerine bu organik maddelerin aktif içeriği olan hümik ve fulvik asit verilmesi aynı faydayı sağlayacaktır. Zira toprağa verilecek leonardit veya hümik ve fulvik asidin çok daha az miktarı aynı işlevi görecektir.
İDEAL KULLANIM ZAMANI
Bitkilerin tohumlarının çimlenmesinden başlayarak, kökten yapraklara kadar tüm organlarının gelişmesini sağlayıp daha sağlıklı ve her türlü olumsuz dış şartlara dayanıklı bitkiler oluşmasını sağlar. Yıllardan beri gübrelenmeden veya tek taraflı gübrelenerek zayıflatılan ülkemiz topraklarının verimli hale getirilmesi, yani verimli toprak oluşturulmasının tek yolu topraklarımıza leonardit veya daha garantilisi hümik asit verilmesidir.
Hümik asit bitkilerin tüm gelişme dönemlerinde kullanılabilir. En iyi kullanma zamanı tarla bitkilerinde ve seralarda ekim - dikim esnasında veya hemen öncesindedir. Meyve bahçelerinde ise sonbahar veya erken ilkbaharda toprağa uygulanması şeklindedir. Hümik asidin yapraktan verilmesi mümkün ise de daha önce açıklandığı gibi hümik asidin molekül yapısının uzun olması nedeniyle yapraklardaki stomalardan yaprak bünyesine girmesi mümkün değildir. Fulvik asit küçük molekül yapısına sahip olduğundan bitki bünyesine dahil olması kolaydır ve faydalıdır.
Genel olarak hümik asit doğrudan toprağa verilebileceği gibi sulama suyu ile birlikte de verilebilir. Damla sulama metodu ile sulanan yerlerde sulama suyuna karıştırılarak bitkilerin kök bölgesine gönderilmesi en uygun metottur.
Hümik asidin bitkiye veya toprağa verilmesi gereken miktarı ise hangi ürüne verileceğine ve yapraktan mı topraktan mı uygulanacağına göre değiştiğinden en iyisi kullanılmaya karar verilen hümik asit üreticisinin tavsiyelerine uymaktır. Ülkemizde hümik asit üreten çok sayıda firma vardır.
Aydın Şener
Yüksek Ziraat Mühendisi
Kaynak: Toprakla Gelen