Milli yiyeceğimiz olan yoğurdu Türklerin bulduğuna dair söylentiler var. Peki gerçekten yoğurdu biz mi bulduk? Bulduysak nasıl bulduk?
Amerika'da yaklaşık olarak 45-50 yıl önce, Avrupa'da da yirminci yüzyılın başlarından îtibâren tanınmaya ve yapılmaya başlanan bu yiyeceğin en azından 1000 yıl önce Türk ülkelerinde yapıldığı ve yendiği bir gerçek.
Fransa'ya yoğurt, 16. yüzyılda, Birinci Fransuva'yı tedâvi gâyesiyle Türkler tarafından götürülmüş ve o târihte yoğurt Fransa'da daha ziyâde ilâç olarak tanınmıştır. Yoğurdun esas yayılması ve geniş çapta Türk sınırlarını aşması 20. yüzyılın başlarına rastlar.
1000 yıl önce Balasagunlu Hacip ve Kaşgarlı Mahmûd tarafından yazılmış olan Kutadgu Bilig ve Divanü Lügâti't-Türk adlı eserlerde yoğurda bugünkü anlamda rastlanılmaktadır.
Yoğurt, besin değeri yüksek, laktik asit fermantasyonu sonucunda elde edilen ve canlı laktik asit bakterileri içeren bir süt ürünüdür. Lactobacillus bulgaricus sütten yoğurt yapmak için kullanılan birkaç bakteri türünden biridir.
KARINCALI YOĞURT YİYORUZ
Milli yiyeceğimiz olan yoğurdun ilk defa nasıl yapıldığına dair yeterli ve kesin bir bilgi mevcut olmamakla birlikte, göçebe olarak yaşamlarını sürdüren atalarımızın yoğurt yapımında kullandığı doğal mayalar karınca yumurtalarıymış. Taşların altında yer alan küçük ve beyaz baloncuk şeklindeki taze karınca yumurtalarını ezmişler ve ısıtılan sütün altına koymuşlar. Böylece süt karınca yumurtalarında bulunan kimyasal maddeler yardımıyla mayalanarak yoğurt haline gelmiş. Başka bir rivayete göre, sütün yoğurt olarak mayalanması Hz. İbrahim'e melekler tarafından öğretilmiş. Ve bu sır halinde uzun süre babadan oğla intikal etmiş.
Tarim.com.tr