Dürüstçe, çıkın köylümüze ‘’Biz AB ile işbölümü yaptık, katma değeri yüksek et, süt, ve canlı hayvanı onlardan satın alacağız, katma değeri düşük meyve ve sebzeyi onlara satacağız ‘’
 
 
Mertçe çıkın köylümüze deyin ki ‘’ hayvancılığı, çiğ süt üretimini bırakın ‘’ arkasından da ekleyin: Ülke de çiğ süt olmaz ise dampingli,daha ucuza üretilen AB’den süt tozu ithal eder, fabrikalar süt tozuna su karıştırarak kutu süt, yoğurt yaparlar, tüketiciler de süt, yoğurt imişçesine yerler içerler, ey köylümüz bu zahmetli işi bırakın, tarlanız var ise meyve sebze üretin ‘’
 
 
Bunu demiyorlar, diyemiyorlar. Hayvancılığı, çiğ süt üretimini köylümüze terk ettirmek için sanki gayret gösteriyorlar..
 
 
Rusya kabaran meyve,sebze ithalat faturası karşısında acil eylem planını yürürlüğe koydu.! Ucuz doğal gaz enerjisinden  sera ile meyve sebze üretimine geçiyor.! AB’den sonra en büyük sebze-meyve alıcımız Rusya eli boş durmuyor.!
 
 
Ülkemizde 500 bin çiftçi ailesi çiğ süt üretimi ile uğraşmakta, çiğ süt üretimimde fiyat istikrarı, sürdürülebilir bir fiyat politikası ise hayvancılığın dinamosudur.
 
 
2013 yılında Bakanlar Kurulu kararnamesi ile Et ve Balık Kurumu’nun adı  Et ve Süt Kurumu çevrilerek et ve çiğ süt piyasasında istikrar, piyasa düzeni sağlaması öngörüldü.
 
 
Yeniden organize edilmeye çalışılan ESK’nun başına da canlı hayvan ve çiğ süt sektörünün yeteneklerinden şüphe etmediği ‘’tarımsal piyasalar ‘’ konusunda uzman bir genel müdür atandı.
 
 
Kurban bayramında besicilerin elinde satılmayan canlı hayvanları satın alarak bir bakıma besicileri korudu. Et gladyolarının geçtiğimiz aylarda suni fiyat artışlarından tüketicileri ve piyasayı korumak için elindeki dondurulmuş et stoklarının fiyatlarında indirim yaparak et piyasasına düzen vermeye çalıştı.
 
 
Çiğ süt piyasasına düzen verilmedikçe, piyasa düzeni sağlanmadıkça et, canlı hayvan piyasasına müdahale için harcanan, harcanacak paralar,destekler, devlet imkanları boşa gidecektir.
 
 
Hayvancılığımızı kalkındıracak olan çiğ süt piyasa düzeninde çiğ sütün fiyatının sürdürülebilir düzeyde olmasının sağlanması şartı, bu işin olmaz ise olmaz şartıdır.!
 
 
Et ve Süt Kurumu (ESK), çiğ sütün fiyatının düştüğü, düşürüldüğü bölgelerde fiyatları yükseltmek için o bölge, bölgelerden çiğ sütün süt tozuna çevrilmesini sağlayarak fiyatları yükseltmek görevidir. !
 
 
Ulusal Süt Kayıt Sistemine (USKS) göre her ilden, ilçelerden çiğ süt fiyatlarının kaç kuruştan satın alındığı da biliniyor ve ESK’da bunu biliyor.!
 
 
Öyle ise Ulusal Süt Konseyi’nin 2013 Haziran Referans Fiyatı olan 1 TL/litre fiyatın altında satın alımlar yapan firmaların tekleşmiş, tekelleşmiş pazarlarına niçin müdahale edilmiyor? Çiğ süt üreticileri niçin sahipsiz bırakılıyor?
 
 
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı olarak kalkıp ‘’çiğ sütün fyatı 1 TL, çiğ süt fiyatı yem paritesi 1/ 1,3 olmalı, tarım; sosyal bir alandan daha çok stratejik ve rekabet edilebilir olmalı’’ diyeceksiniz, çiğ süt üretiminin sürdürülebilirliğinden bihaber olacaksınız!
 
 
Çorum İlinde çiğ süt fiyatlarının referans fiyatlara rağmen 2013 Haziran ayı öncesinde 76 kuruş, 2013 Haziran ayından sonra 88 kuruş olması karşısında CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse, MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, GTHB sayın Mehdi Eker’e ayrı ayır soru önergesi de vermişlerdi. Diğer illerimizde ve Çorum’da referans fiyatların altında çiğ süt fiyatları üreticileri kahredercesine sürüyor.
 
 
Çorum’dan bize yazan üreticimiz bakın ne diyor:
 
 
‘’Slm .abi, Sütaş süt yemine 2 lira zam yaparak torbasını 45.5 tl yaptı. Çiğ süt litrede 88 kuruş.Hayvanlarımı satamıyorum.Tarım kredi sigorta yaptırmadığım için borcumu ertelemiyor icra işlemlerine başlayacakmış.Ne olacak abi Allah aşkına bizim halimiz.inan yaşamaktan vazgeçtim..’’
 
 
Süt yeminin torbası 45,5 TL olunca kilosu 0,91 TL ediyor ve olması gereken paritenin altında olduğundan Sayın Bakan habersiz. Diğer illerde referans fiyatların altında alımlar yapan firmanın sadece Sütaş olmadığını da biliyoruz. Aralarında Ülker, Pınar gibi dev firmaların da dahil olduğu yirmiye yakın UHT süt grubunun da USKS’den referans fiyatların altında yıllardır alımlar yaptığı görülecektir.
 
 
Yem üreten,satan firmalar ürettiklerinin, sattıklarının fiyatlarını özgürce belirleme imkanı verilmiş iken çiğ süt üreticileri kendi ürettiklerinin fiyatlarını belirleme hakkı, düzeni verilmiyor. Bunun adı hangi rekabet? Hangi piyasa düzeni?
 
 
İktidar partisinin Çorum milletvekilleri Sayın Bakana bu durumu, sahi, sorma cesaretlerine sahip mi?
 
 
AB de çiğ süt/yem fiyat paritesi 1/1,5 dur. Sayın Bakan yerli çiftçilerimize 1/1,3 ü sadaka olarak görse de bu pariteyi bile ET ve Süt Kurumu’na sağlattıracak emir ve bütçe verecek cesareti göremiyoruz.
 
 
Sahi hayvancılığımızı, çiğ süt piyasasını, ESK’mu, Bakanlık mı, yoksa endüstriyel süt sektörünün ‘’sermaye’’sinin cazibesi mi yönetiyor?