Okul sütü projesi (OSP) ihalesi 12 Kasım 2013 tarihinde iptal edildi, yeniden yapılacak olsa da..! ''Oyun''lar sürecek.
Okul sütü projesini ilk kez ANAP-DSP-MHP Koalisyonunda icat edilmişti. Önce pilot olarak belirli illerde uygulanmaya başlandı, sonra tüm illere yaygınlaştırılacaktı. O zamanki koalisyon döneminde çiğ süt piyasa düzeninde bozukluk, keşmekeşlik, endüstriyel süt sektörüne teslimiyet değil salt ‘’çocukların beslenmesinde süt alışkanlığı’’ kazandırmak amacı ile yapılmıştı.
Gel gör ki sütün Uht gladyatörleri ihalede birbirine çok benzeyen ve yüksek fiyat sununca ihaleyi yapan DSP’li MEB bakanı ihalede rekabet yasalarını çiğnedikleri gerekçesi ile firmaları Rekabet Kuruluna şikayet etmişti. Firmalardan çoğu yasanın öngördüğü para cezasını almışlardı. Bununla ilgili de geçmişte bir yazı yazmış olduğumdan ayrıntıya, firma isimlerine girmiyorum.
Yukarıdaki satırlarımda UHT GLADYOLARI dedim. Sütten elde edilen ayranda, yoğurta, diğer süt ve süt ürünlerinde gladyo yok ama sütün uht’sinde gladyo türü bir ‘’Pazar yapılanması’’ var..
Endüstriyel süt sektöründe UHT üreticilerinin gladyoluğu şudur: Çiğ süt piyasa düzeninde, hayvancılık sektöründe doğru olmayacak ama kendi çıkarlarına uygun politikaları politikacılara benimsetmek.
2008 yılından bu yana Çiğ sütteki piyasa istikrarsızlığının vebalinin sorumlusunu ‘’kah piyasa, kah arz fazlalığı, kah tüketim arzlığı ‘’ bahanesi ile 2009 yılında süt tozu teşvikli programını, 2012 yılında ise OSP’ni mevcut iktidara benimsettiler. 2012 yılının Bakanlar Kurulunun yayınlanan kararında ‘’çiğ süt piyasasında fazlalık ve ilköğrenim çağındaki çocukların beslenmesi ‘’gerekçe gösterildi. Her iki gerekçe de doğru olmasına rağmen piyasayı düzenlemek için seçilen kullanılacak malzeme ‘’UHT SÜT TERCİHİ’’ yanlıştı. Proje doğru ama seçilen ürün yanlıştı.
2008 yılından bu yana UHT sektörü diğer ürettikleri süt ve süt ürünleri haricindeki ürünler için topladığı 2.200.000 ton çiğ süt satın alım pazarı ile zaten üreticileri bu satın alım pazarındaki ‘’silahı’’ile vuruyor, üreticilere zaten diz çökertiyordu
2012 yılından bu yana uygulanan okul sütü projesinin çiğ süt piyasa düzenine bir faydası görülmedi.
2013-2014 Eğitim Öğretim Yılının başında dağıtılacak olan UHT süt ihalesi iptal edildi:
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından yayınlanan basın bildirisinde göre, “2013-2014 Eğitim ve Öğretim yılının ikinci döneminde dağıtımı yapılacak Okul Sütünün 12 Kasım 2013 tarihinde yapılan ihalesinde, ihalede yüksek fiyat sebebiyle ihale iptal edildiği açıklandı.
Yapılan ihalede 7 coğrafi bölgesi 4 kısım olarak belirlenerek her kısım için veya birden çok kısımlara teklif verme imkanı sağlandığı, istekliler tarafından kısımlar ortalaması olarak 57,53 Kuruş birim teklif verildiği bildirilmektedir
2013 yılının Ocak ayında yapılan Okul Sütü İhalesinde kısımlar ortalaması olarak 45,38 kuruş birim teklif verildiği ve bu teklif üzerinden mal alım işi tamamlandığı açıklanmıştır. Aynı yıl içerisinde yapılan her iki ihale arasında yüzde 27 oranında bir fark bulunmakta olduğu üretim maliyetleri, lojistik masrafları ve enflasyon oranları beraber değerlendirildiğinde aradaki farkın normal olmadığının değerlendirildiği, kamu yararı gözetilerek yapılan ihale bu nedenle onaylanmadığı, 2013-2014 Eğitim Öğretim yılının ikinci döneminin ilk gününde okullarımızda sütlerin bulunmasını sağlayacak şekilde önümüzdeki günlerde okul sütü alımı yeniden ihale edileceği kamuoyuna duyurulduğunu okuduk.
Tabii ki firma ve grupların ayrı ayrı hangi fiyatları verdiğinin basın bildirisinde açıklanmamış olması büyük eksikliktir. Yoksa fiyatlar birbirine çok yakında bakanlık onun için mi açıklamıyor? Fiyatlar hem yüksek hem de birbirine çok yakın ise bu Rekabet Kanuna göre rekabet suçunu işlendiğinin belirtileridir.
Sayın Bakan Mehdi Eker tarım ile ilgili ne zaman konuşacak olsa kendilerinden önceki koalisyon hükümetinin tarımsal rakamları ile karşılaştırıyor. O zamanki koalisyon iktidarının ve ihaleyi yapan MEB bakanı ihale dosyasını Rekabet Kurumu’na gönderme cesaretine sahipti, peki ya şimdiki bakan Mehdi Eker öyle bir cesarete sahip mi? Göreceğiz.!
Okul Sütü Projesinde UHT süt dağıtıldığı müddetçe çiğ süt piyasasında istikrar değil, istikrarı bozanlar daha da güçlenecektir. AYRAN üretiminde da üç-beş firma değil binlerce üreten firma olup yurt geneline homojen bir şekilde dağılımları mevcuttur.
‘’Milli içkimiz rakı, şarap, içeceğimiz kola değil de Sayın Başbakan’ın söylediği gibi ‘’AYRAN ‘’ ise Okul Sütü Projesi’nde ‘’AYRAN DAĞITILMALIDIR.’’ Sahi uht süt yerine ayran dağıttırmaya bir cesaret politikası var mı?
GTHB Sayın Mehdi Eker’in UHT süt sektörüne gücü mü yetmiyor?
UHT süt yerine ayran dağıtılması konusunda M.Eker’in gücü yetmiyor ise Sayın Başbakan’ın gücünü çiğ süt üreticileri, hayvancılık sektörü, köylülerimiz, çiftçilerimiz görmek istiyor?
İçecekte ‘’Türk’’lerin kolası yoktur, yoğurdu, ayranı vardır. Türk imiş gibi kola markaları olsa da formül ve vb. ödemelerin asıl dış firmaya yapıldığı bilinir. Kolanın çocuklara, insanlara faydası değil zararı olduğu bilinmektedir.
Rakı alkollü ‘’içki’’ olup ayran ile değil Viski ile kıyası gerektirir, büyükler için.
Ayran ise ‘’içecek’’ olup gazlı kolalılar ile kıyası gerektirir, küçükler için. Hem de alkollü içki kullanmayan büyükler için.
Geçtiğimiz yıl UHT süt sektörünün sivil toplum kuruluşu olan bir dernek başkanına ‘’Okul Sütü Projesinde ayran dağıtılması ‘’konusunda fikrini sormuştum: HAVET demişti.
Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı (TSÜMB) bir önceki dönem Ak Parti Milletvekili Sayın Ali Koyuncu’ya sorduğumuzda ise bunun ancak okullardaki alt yapı (Ayran için soğuk muhafaza) eksikliğinin giderildikten sonra mümkün olabileceğini söylemişti.
Bakkalına, AVM’sine ayran satanlar ‘’bedava soğutucu’’ verdiklerine göre bu büyük pazardaki okulların bu eksikliği de bu şekilde giderilerek okullara ayran dağıtımına uygun hale getirilebilinir.
Yukarda HAVET diyen dernek başkanı ise firmalarında taşıma kamyonlarında soğutucu eksiliğini de öne sürmüştü. OSP de ayran dağıtılacak olsa ve üç beş firmaya verilecek şekilde ihale yapılacak olursa elbetteki üç beş firmanın soğutuculu kamyon eksikliği olabilecektir. Ama binlerce ayran üreten firmaların soğutucu kamyon eksikliği yok.!!
Ayranı yerelde ,hemen hemen her ilde, hatta ilçelerde de üretilmektedir. Sadece ayran üreten firmalar sayısı çok olduğundan OSP’nin ihalelerinde ayran dağıtıldığı takdirde çiğ süt satın alım piyasa düzeninde gerçekçi rekabet sağlanmış olacaktır. Ayran üreticileri uht süt üreticilerine göre okullara mesafe olarak daha yakındır
Ülkemizde endüstriyel süt sektörünün sanki ilahlaşmış yüce iradesi olan Uht süt sektörü kendisi de ayran üretip satmasına rağmen Okul Sütü projesinde ayran değil UHT sütü kabul ettirtmeyi başarmışlardır. Pazar silahları ayran değil uht süttür, tüccarın elinde ne var ise onu satar
Çiğ süt üreticilerine, hayvancılık sektörüne diz çökerten bu iradenin piyasayı bozabilme iradesi OSP’nde uht süt değil ayran dağtılmasına karar vermekle bozulabilir.
Sanki ilahlaşmış bu sektör iradesini bozabilecek, sütteki oyunları durdurabilecek siyasi bir iradeye, gıda politikalarına Türkiye muhtaçtır. Bu muhtaçiyetten dolayıdır ki canlı hayvanı, eti yetmeyen, bunların ithalatına ‘’muhtaç ‘’ bir ülke haline geldik.
Gıda yerel de üretilip yerelde tüketildiği takdirde;
Gıdaya erişim mümkün olabilir. Yerel, ülkesel, bölgesel piyasa düzeni sağlanabilir. Küçük çiftçi, küçük sanayiciler korunabilir.
Ülkemizde 1300 sayısında irili ufaklı süt ve süt ürünleri sanayicisi var.
Okul sütü pastasını bunların içinde var olan 19-20 Uht süt üreticilerinin ağzına dayamanın anlamı nedir?
Şayet bu bir pasta ise (!), amaçlar; çocuklara beslenme alışkanlığında süt ürünlerini kazandırmak ise ayran da süt ürünüdür, çiğ süt piyasa düzeninde çiğ süt fazlalığını eritmek ise bu projede maksimum fayda ayran dağıtmak ile mümkündür.!
UHT süt dağıtılmaya devam edildiği takdirde Uht sektörü; kamu ile, üreticiler ile, tüketiciler ile iptal edilen bu ihale de olduğu gibi oyunlarını sürdürmeye devam edeceklerdir.
Gelecek ihalede birkaç kuruş indirime giderek vaziyeti kurtarmaya devam edeceklerdir. Yapacakları indirimi de aralarında önceden kararlaştırmaları mümkündür. Ayran ihalesi yapılacak olsa onlarca İl, bölge bazında ihaleye girecek olan 300-400 ayran firmasının önceden fiyat konusunda anlaşmaları mümkün değildir.
‘’Milli İçeceğimiz Ayran’’ ise OSP’de ayran dağıtılmalıdır.!
Yoksa gerisi boş laftır.!