Dünya, 2050 yılında 10 milyar insanı beslemenin zorluğuyla karşı karşıya. Bugün bile dünya nüfusunun %10'u açlıkla mücadele ederken, yaklaşık %30'u yetersiz besleniyor. Birleşmiş Milletler'in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi 2, sıfır açlık hedefine ulaşmak için 3 milyar insanın daha beslenmesini ve 2 milyar insana daha iyi beslenme sağlanmasını gerektiriyor. Ancak bu zorlu görev, çatışmalar ve iklim değişikliği gibi engellerle karşı karşıya.
Dünya genelinde bilim insanları, daha sürdürülebilir bir gıda üretimi için yeni yöntemler ve teknolojiler geliştirmek için çaba gösteriyorlar. Geleneksel tarımın yetersiz kaldığına dair kanıtlar, biyoçeşitliliğe zarar veren büyük çiftliklerin sorunlarına dikkat çekiyor. Ayrıca, modern tahıl çeşitlerinin besin değerinin eski tahıllara göre düşük olduğu belirtiliyor.
Ancak umutsuzluğa kapılmamamız gerekiyor. Bilim insanları, teknolojinin yardımıyla bu sorunları aşmaya çalışıyorlar. Tohum seçimi, gen düzenleme, çimlendirme ve daha fazlası üzerine çalışmalar, gıda üretimini iyileştirmek için önemli adımlar atmış durumda. Ayrıca, karbon emisyonlarını azaltarak sürdürülebilir bir tarımın mümkün olduğunu gösteriyorlar.
Daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için, sadece teknolojiye değil, aynı zamanda beslenme alışkanlıklarımıza da dikkat etmemiz gerekiyor. Aşırı kilo ve gıda israfı, bu mücadelede aşmamız gereken engeller arasında. Ancak bu zorlukların üstesinden gelmek için bilim, teknoloji, iş dünyası ve politika yapıcıları bir araya gelmelidir.
Sürdürülebilir bir dünya için yol henüz uzun olsa da, umut ve işbirliği ile bu zorluğun üstesinden gelebiliriz. 2050 yılına kadar açlıkla mücadele etmek için atılacak adımlar, milyarlarca insanın hayatını olumlu bir şekilde etkileyebilir.
phys.org