"Moleküler Bitki" dergisinde yayınlanan "Derinlere Gitmek: Kökler, Karbon ve Toprak Altı Karbon Dinamiklerini Analiz Etmek" başlıklı bir makalede, Angela Fernando ve işbirlikçileri, toprak karbonunun iyileştirilmesinin, çiftçiler için gıda üretimini artırmanın, küresel net sıfır karbon emisyonuna ulaşmanın ve iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmanın bir yolu olarak değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapıyor.

Fernando, derin toprak işleme ve köklerin daha derine inmesi sayesinde topraktaki karbonun atmosfere geri dönmesini engellediğini belirtiyor. Bu nedenle, daha derin köklere sahip ve farklı mahsul çeşitlerinin mekanizmalarının anlaşılmasına dayalı çeşitliliğin önemini vurguluyor.

Organik karbonun, toprağın derinliklerinde bir tür kalkan gibi olduğunu ve köklerin daha derinlere ulaşabilmesi durumunda mikropların ayrışmasına karşı daha az savunmasız olduğunu ve aynı zamanda su ve besin deposu görevi görebileceğini açıklıyor. Bu özellikle kuraklık koşullarında önemli bir avantaj sağlar.

Fernando, çoğu bitkinin köklerini yaydığını ancak artık DRO1 geni aracılığıyla köklerini daha derinlere yönlendirebilen bitki çeşitlerinin geliştirilebildiğini belirtiyor. Bu gelişme, köklerin doğrudan toprağa doğru büyüdüğü ve bu nedenle topraktaki karbonun daha iyi muhafaza edildiği bir durumu ifade ediyor.

Araştırmacılar, topraktaki karbonun ölçülmesinin hala büyük bir zorluk olduğunu belirtiyorlar. Ancak uzaktan algılama ve yapay zeka analizi gibi teknolojik gelişmeler, toprak karbonunu daha hızlı ve doğru bir şekilde ölçmeyi mümkün kılabilir.

Gomez, "Laboratuvar örnekleri ve uzaktan örneklerde çok iyi bir doğruluğa sahibiz ve artık toprak karbonunu hesaplamak için iyi bir yapay zeka modeline sahibiz" diyor. "Organik karbonu bulmak için büyük arazi parçalarını taramak için bunu kullanıyoruz ve gelecekte daha da derinlere inerek yerin bir metre altına inmeyi umuyoruz."

Fernando, toprağı bozmak istemediklerini, bu nedenle tahribatsız uzaktan algılama araçlarını kullanmak istediklerini belirtiyor.

Gelecekte, toprak karbonunun daha kolay değerlendirilebileceği ve çiftçilerin karbon piyasalarına daha kolay katılabileceği düşünülüyor. Bu, karbon sertifikası almak için doğruluk gerektiğinden, kamu-özel ortaklığında çalışılarak toprak karbonunu ölçmek için yeni metodolojiler geliştirilmesini içerir.

Bitki yetiştirme açısından, umut verici olan yeni köklü pirinç çeşitleri ve yem bitkileri, topraktaki karbon tutulumunu artırabilir. Ayrıca, gen düzenleme teknolojileri, daha verimli kaynak yakalama ve karbon tutumu sağlayacak bitki çeşitlerinin yaratılmasında önemli bir rol oynayabilir.

Fernando, "Başarılı olursak, çiftçiler bu yem baklagillerini onları beslemek için kullanabilirler" diyor.