TAVUKTAN ÖZÜR DİLEME ZAMANI GELDİ

Kanatlı sektörü, tüketiciyi ikilemde bırakan ve tavuk etine karşı mesafeli hale getiren 'bilgi kirliliği'ne karşı bilimsel araştırmalarla cevap verdi; gönül rahatlığıyla tavuk eti tüketilebileceğini kaydetti.

Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR)  tarafından 22 Mart Salı günü Wyndham Grand Levent'te düzenlenen 'Tavuk ve Bilimsel Gerçekler' konferansı, yerli ve yabancı bilim adamlarını ağırladı. Tavuk eti ile ilgili toplumda oluşan bilgi kirliliğini masaya yatıran konuşmacılar konuya ilişkin bilimsel araştırmalara atıfta bulunarak  gönül rahatlığıyla tavuk eti tüketilebileceğini kaydettiler.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan BESD-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sait Koca, sektörün sadece Türkiye'de değil, dünyada büyüyen bir sektör olduğunun altını çizdi.

Sektörün bugünkü başarısının ardında bilimin olduğunu belirten Dr. Sait Koca, sağlıklı ve kaliteli üretim için yeni teknolojileri kullandıklarını söyledi.

Dünya ile karşılaştırıldığında tüketim rakamlarının istenen seviyeden uzak olduğunu ifade eden Koca, önemli bir protein kaynağı olan tavuğun ve ülke ekonomisi için vazgeçilmez önemde olan kanatlı sektörünün son dönemlerde bilimsel olmayan tartışmalarla da baltalanmaya çalışıldığını kaydetti.

Koca, "ABD'de 109 kg olan et tüketimi AB ülkelerinde 77kg. Bizde ise 36 kg. Bunun 23 kg'ı kanatlı. Sağlık için gerekli olan bu proteini yeterli miktarda tüketmiyoruz. Bilgiye kolay ve hızlı ulaşılabiliyoruz. Fakat kaynağı belirsiz bilginin bir anda kitlelere ulaşması her alanda olduğu gibi sektörümüz ve halk açısından tehlike yaratmakla birlikte, bilgi kirliliğine de yol açıyor. Bilimsellikten uzak yanlış haberler halkımızı yediği, içtiği ile kavgalı hale getiriyor. Bilgi kirliliği ile adeta tüm toplum "obez" oldu. Gereksiz ve yanlış bilgilerle dolmak yerine, araştırma ve sorgulama yoluyla 'bilgi diyeti 'ne ulaşılması gerekliliktir. Bunu da topluma karşı sorumluluk sahibi olan bilim insanları ve medyanın çabaları ile gerçekleştirmek mümkün olacaktır. Bu nedenle bilime dayalı gerçeği anlatan konferansları artırmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

Çocuklarınızı tavuktan değil, fast food'tan koruyun

Konferansın moderatörlüğünü üstlenen Memorial Şişli Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, tavuk etinde yıllardır konuşulan yanlışlar ve bilinmeyen doğruları açıkladı. Sönmez, "Kalp sağlığı için yiyin dediğim tavuk yolunda mücadeleye çıktık. Tavuk veya yumurtanın yapısının laboratuvar ortamında değiştirilmesi, müdahale edilmesi mümkün değildir. Ayrıca tavuğa hormon vermek teorik ve pratik olarak mümkün olmadığı gibi, çok pahalı olduğu için ekonomik de değildir. Bu nedenle tavuk üreticileri hakkında bunu söylemek çok yanlıştır. Hormon et değil, yağ yapar. Bu nedenle de üretici kullanmaz. Tavuk eti, derisi yenmediği takdirde, en uygun, sağlıklı ve ekonomik olduğu için de en kolay ulaşılabilir protein kaynağıdır. Bilgi kirliliği ile çocuklarınıza tavuk yedirmemek protein eksikliğine neden olacaktır. Çocukların tavuk eti yemesine engel olmak en büyük yanlıştır, çocuk için en önemli ve ulaşılabilir protein kaynağı tavuktur" dedi.

Tavuğun yemi soya konusunda her gün yeni bir şeyler söylendiğini ifade eden Sönmez, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün bebek mamasında 100 gram içerisinde 20 bin mikrogram, bir hamburgerde ise 29 bin mikrogram fitoöstrojen bulunuyor. Tavukta ise yalnızca 6 ila 12 mikrogram vardır. Bu hormon konusunda bir bilgi kirliliğidir. Bütün bu çalışmalar, araştırmalar, bilimsel incelemeler ortaya koymuştur ki; tavuktan özür dileme zamanı gelmiştir. Anneler, çocuklarınızı tavuk etinden değil, fast food'tan koruyun. Çocuklarınıza tavuk eti yedirin."

"Soya kansere karşı en etkin gıda"

ABD Emory Üniversitesi Winship Kanser Enstitüsü Hematoloji ve Medikal Onkoloji Bölümü Prof. Dr. Ömer Küçük, soyaya yönelik iddialara karşı, ABD'de bugün Türkiye'nin üç katı et-tavuk tüketimi olduğunu ve tüm hayvan yemlerinin soyadan oluştuğunu söyledi. Bugün soya fasulyesinin ABD'de tüm kanserlerin önlenmesi için en etkin gıda olarak kullanıldığını belirten Küçük, soya fasulyesinin değil kanser etkisi yaratmasını, tam aksine kanser, kalp krizi, prostat gibi hastalıklara karşı en etkin gıdaların başında geldiğini vurguladı. Hatta soyanın içinde bulunan genistein maddesinin kemoterapi ile birlikte verildiğinde kanserin gelişmesini ve büyümesini engellediğini belitti.

Küçük, kanser hastalarına tam aksine soya sütü, soya yağı önerildiğini söyledi. "Bugün soyanın fazla tüketildiği tüm ülkelerde kanser hastalıklarının daha az olduğu tespit edilmiştir. ABD'de yapılan araştırmaya katılan 50 prostat hastası üzerinde yapılan çalışmada, hormon yerine soya ile hastalığın geriletildiği ve bu şekilde çok fazla yan etkisi olan hormon kullanımı geciktirilebildi" dedi.

"Gelip kümesleri beraber gezelim"

TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Kazım ŞAHİN, Fırat Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi olarak tavuk eti konusunda, tüm organ, kan ve hücre bazlı tümör araştırmaları yaptıklarını ve bu araştırma sonucunda bugün Türkiye'de üretilen ve satılan tavuk etinde hiçbir patolojik bulguya rastlanmadığını belirtti. Şahin, "Araştırma çerçevesinde hücre kültürü, kan analizleri yapıldı, hücre düzeyi de dâhil hiçbir tümöre rastlanmadı" dedi.

"Şunu herkes bilmeli. Bugün Türkiye'de tavuk etinde hormon kullanılmıyor. Antibiyotik kullanımı hem AB ülkelerinde hem de Türkiye'de yasak.  Tavuk; soya fasulyesi ve mısır ile besleniyor" diye konuşan Şahin, endüstriyel tavuklara karşı beyanlarda bulunanlara "hodri meydan" dedi. Şahin, "Lütfen basına bu açıklamaları yapan bilim adamları gelsinler, bizimle araştırma yapsınlar, kümesleri gezsinler. Hiçbir kümes görmeden açıklama yapıyorlar. Tüm laboratuvarlarımız açık"  dedi.

Dünya Gıda Dergisi
  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.