Çiftçilere verilecek tarımsal destekler belli oldu. Ne yazık ki diye başlamak istiyorum. Yapılan destekler gene dekar başı. "ÇKS" Çiftçi Kayıt Sistemin'de bulunan çiftçiler bu desteklerden faydalanabilecekler.
Biliyorsunuz birçok tarla 15-20 yıl önce vefat eden büyük dedenin üzerinde veraset ile devri henüz yapılmamış. Herkesin yeri belli sürdüğü ektiği ama amcalar halalar resmi olarak toprağı paylaşmamış. Yani pek çok çiftçide ÇKS yok. Bu konuda Devletin yapabileceği çok bir şey yok aslında belki kısa bir süreliğine tapu dairesinde devir işlemlerinde kolaylık sağlanıp tabu devirlerinin tamamlanması sağlanabilir.
İkinci bir problem ise iyi çiftçi ile kötü çiftçi ayrımı yapılmadan herkese eşit destekleme verilmesi.
Bu konuyu biraz açmak istiyorum. Buğday hasatından sonra ekim zamanı yağmurlu hava sonrası diskaro ile toprağın sadece 10-15 cm derinliğini işleyen sonrasında mibzer ile yüzeye ekim yapan. Gübreden kısan, ara çapa yapmayan bitki kök atamadığı için verimi özellikle sap verimi düşen ve dolaylı yoldan ülkenin saman ithalatı yapmasına neden olan çiftçi bir tarafta. Pulluk ile enine boyuna tarlasını süren, 3 yılda bir dip patlatmasını çeken, özet ile diskarosu, kültüvatörü ilacı gübresi yaprak gübresi vs. masrafdan kaçınmayan çiftçi bir taraf ama bizde maalesef öyle olmuyor. Bu iki çiftçide dekar başına aynı desteği alıyor. Yapılması gereken bir dönem şekerpancarı, tütün ve pamukta uygulandığı gibi hasat edilen ürün başına üreticiye teşvik verilmesi.
Antalya da yaygın olarak yapılan bir uygulamadan size bahsedeyim. 80-100 dekar toplu tarla çok bulunmuyor maalesef. Olanlarında sahiplerinin artık çiftçilik ile pek alakası yok. Muhtemelen bir yeğen yada torunlardan birisi ilgileniyor. Bu tarlalar yatırım yapmış büyük traktör almış üreticiler tarafından kiralanıyor. Kiralanıyor fakat kira sözleşmesi yapılmıyor. 100-150TL/da gibi icar ücretleri var. Pamuk, Mısır (tane-slaj), Buğday ekilebilecek tarlalar için.
Anlaşma şu şekilde yapılıyor. Sen dekarı 130TL yerine 100 TL öde desteklemeyi ben alayım. 40TL desteklemesi ile 140TL/da a icar yapılmış oluyor.
Fakat destek milletin efendisi olan "HAKİKİ ÜRETİCİ OLAN ÇİFTÇİ" ye değil miras yedi toruna gidiyor.
Dekardan 150 kg buğday alan ile 450 kg buğday alan aynı desteği alıyor.
Başka bir destekleme Bambus arılarında ve biyolojik mücadele böceklerinde uygulanıyor. Oldukça başarılı. Eksikleri yok mu elbette var ama benim gördüğüm en başarılı destekler arasında yer alıyor.
Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan en büyük destekleme çiftçiyi ezen vergilerin kaldırılmasıydı. Kimsede para, imkan yoktu. Ziraat bankası ile gerekli krediyi sağlandı. Çiftçinin ürettiği ürün para ettiği, bütün dünyada yokluk zamanları olduğu için üreten çiftçi hemen kalındı.
Çok değil bundan 10 yıl kadar önce sera yapımı için 3 yıl ödemesiz 10 yıllık faizsiz krediler verildi. Antalya'da ne yapıldı biliyor musunuz? 300000TL'ye maliyeti olan seralar 450000TL den fatura edildi. %70 i kredi olması gereken sera %100 kredi ile yapıldı. Üstüne birde çiftçinin cebine harçlık kaldı.
Sonra çiftçi o krediyi ödeyebilmek için komisyoncusuna borçlandı. Komisyoncusu domates 2.4TL den ihracata giderken. 2.1 TL yazdı faiz kesti çiftçi Ahmet amca sesini hiç çıkaramadı çünkü oğlanın düğünü vardı arabasını yenileyecekti. Artık ağaydı ortakçıları vardı onun yeni kamyonet alması gerekiyordu.
Komisyoncuya hakkını nasıl savunacaktı. Bu %70 rasgele yapılmış bir hesap değildi aslında işin kendini döndürebilmesi için yapılabilecek maksimum ödeme miktarı hemen hemen belliydi ama çiftçi yatırım yapmak için bu riski aldı.
Yani konuyu şöyle özetlemek gerekiyor. Devlet eğer bir para harcayacak destekleme yapacaksa sonunun nereye gideceğini öngörebilmeli. Sadece meclis kürsüsünden çiftçimize bilmem kaç milyon tl destekleme yaptık demek için yapılmamalıdır.
Çiftçiye yapılacak en büyük destek yeni pazarlar bulmaktır. Çiftçi kendi parasını kazanırsa devletin vereceği tabiri caiz ise üç beş kuruşa muhtaç olmaz.
Herkesin dilinde olan Mazot neden lüks yatlara 2TL çiftçiye 4TL olayına gelince Mazot desteğinde faydalanan bütün teknelere takip cihazı takıldı gerçekten kendisi mi yakıyor bu mazotu diye.
Çiftçi yede ekim yaptığı alan hesaplanarak yıllık mazot ihtiyacı belirlenerek "Sınırlı miktarda" mazotun ucuz sağlanması gereklidir. Eğer sınırsız ucuz mazot verilirse bir kısım çiftçi domatesi patlıcanı bırakıp Kooperatiften faizsiz aldığı mazota yaptığı gibi bunu satmaya başlayacaktır.
Bu devletin sokağa atacak tek bir kuruşu yok. Desteklemeler yetersiz ve plansız.
Ama destekleme var mı? Var.
Destek mi köstek mi orasını siz bulun.
NAZIM KIRICI
ZİRAAT MÜHENDİSİ