Küresel mülteci akını su kaynaklarını tehlikeye atıyor.
Milyonlarca insanın çatışmalar nedeniyle yerinden edilmesi, su kıtlığıyla karşı karşıya olan ülkelerde su güvenliği tartışmalarını şekillendirmektedir. Yeni bir araştırmaya göre, mülteci göçleri ev sahibi ülkelerin su stresine olan etkiyi açıklamaktadır.
Yapılan analizler, mülteci hareketlerinin, mültecilerin ihtiyaç duyduğu gıda talebi ve bu gıdayı üretmek için gereken su miktarı üzerinden su stresini artırdığını göstermektedir. 2005 ile 2016 yılları arasında küresel olarak mülteci göçlerinin su ayak izi neredeyse %75 oranında artmıştır.
Araştırmacılar, çoğu ülkede bu etkinin minimal düzeyde olduğunu belirtmektedir. Ancak, zaten ciddi su stresi yaşayan ülkelerde sonuçlar daha da ciddi olabilmektedir. Örneğin, Ürdün'de mültecilerin su stresine katkısının %75'e kadar ulaşabileceği ifade edilmektedir.
Bu durumda, uluslararası gıda tedarik akışlarında ve mültecilerin yeniden yerleştirilmesi prosedürlerinde küçük değişiklikler yapılması, su hassasiyeti olan ülkelerde mültecilerin yerinden edilmesinin su stresine olan etkisini azaltabilir. Ancak, su faktörlerinin tek başına göç ve ticaret politikasını belirlememesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Bu araştırma, mülteci göçlerinin su stresi üzerindeki etkilerini anlamak ve su kaynaklarının sürdürülebilirliği konusunda bilinçli politikalar geliştirmek adına önemli bir adımdır.
nature.com