KÖYDE KADININ ADI YOK

Köylerde yaşayan kadınların hayatta var olma çabalarını ve yaşadığı zorlukların ne kadarını biliyoruz ?

                      

 Köylerde yaşayan kadınlar, eğitim ve iş gücüne katılımda maalesef en alt sıralarda yer almaktadır. Erken yaşta evlenme, yeterli öğrenim görememe, aile içi şiddete maruz kalma ve çocuk yaşlarda tarlalarda çalıştırılma gibi pek çok sorunla karşı karşıya kalırlar. Gelenek ve görenek kavramları adı altında hor görülen köylü kadınlar akraba baskısı, çevre baskısı ve mahalle baskısı sebebiyle adı konulmamış bir yaşam sürerler.

 Tarlaları eken, biçen, ekinleri toplayan ve ellerine batan dikenlerin dahi hiç farkında olmayan köylü kadınlarımız kendi istekleri doğrultusunda hayatlarını şekillendiremezler. Çoğu erken yaşta evlenirken hem tarlada hem de evde çalışmak zorundadır. Çocuklarını büyütürken umutlarını da büyütür köylü kadınlar... Kendi yetiştirdikleri ürünleri büyük umutlarla toplayarak yaptıkları tarhanaları, reçelleri, pekmezleri, yoğurtları, peynirleri ve daha pek çok ürünü emekleriyle süsler köylü kadınlar... Ekmeklerini taştan çıkarmak için gün doğmadan uyanıp hayvanlarını sağar, tan zamanında yola çıkar ve tarlaya ulaşırlar. Erkeklerden daha az kazanırlar ama daha çok çalışırlar. Üç kuruş daha fazla kazanmak için elleri nasır tutan köylü kadınlara bir dokunsanız bin ah işitirsiniz aslında. Öyle ki yapılan araştırmalar acı gerçekleri tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir;

  •  Köylü kadınların yüzde 78,'i ücretsiz aile işçisi olarak hizmet verirken yüzde 95'i de kendi adına bir sosyal güvenlik sistemine kayıtlı değil.
  •  Köylü kadınların yaklaşık yüzde 70'i ise çocuklarıyla veya aileleriyle birlikte hiçbir etkinliğe katılmamış. Sinemanın veya tiyatronun nasıl bir şey olduğunu hiç bilmiyor.
  •  Yüzde 50'si köylerinden hiç dışarı çıkmamış. Köylerinden başka bir yer görmemiş.
  •  Yüzde 45'i (Ege ve Akdeniz bölgesi köylerinde yaşayan kadınlar dahil) denizi hiç görmemiş.
  •  Yüzde 75'i ilkokul veya ortaokul mezunu olan köylü kadınların, yüzde 25'i okuma-yazma dahi bilmiyor.
  •  Yüzde 40'ı aile içi şiddet ve baskıya maruz kalıyor. Üstelik bunların yüzde 60'ı da bu şiddet ve baskıları normal görüyor. Çünkü öyle bilmiş, öyle yetiştirilmiş.

 Kadın haklarından ve yaşam haklarından haberleri olmayan köylü kadınlar, zorlu hayat şartlarında ayakta kalmanın, yaşamanın ve var olmanın mücadelesindeyken çocuklarına anne, kocalarına eş, tarlada işçi ama önce insan olmanın savaşını verirler. Çünkü köyde kadının adı zaten yoktur.

 Kırsalda yaşayan kadınların en temel haklarını dahi onlara lüks gösteren ve hak görmeyen bir anlayışın tezahürü köylü kadınların zor yaşamlarıdır. Bir tohuma dahi can verip yeşerten köylü kadınlar, kendi yaşamlarının farkındalığını sağlayamıyorsa bunun sorumlusu onlar değildir. Sorumlular içimizdedir. Sorumlular kadınlara sosyal, çağdaş ve adil bir yaşam hakkı tanımayan erklerdir.

                                                                                                                                       Hayal Senem Sayan

 

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz Toplam: 2, Onay bekleyen: 0.
  1. Gülay Serkal

    Harika bir köşe yazısı olmuş Farkındalık yaratan ve düşünmeye sevk eden bir yazıyı okumak çok değerli gerçekten

  2. Tuğhan Alpaslan

    Farkındalık yaratmaya gerçekten katkısı olan bir yazı olmuş kalemizine sağlık başarılarınızın devamını dilerim