Yemini pahalıya alan ya da üreten çiftçi borcunu ödeyebilir mi? Ucuza satış yapabilir mi? Kazanabilir mi? Ve en önemlisi hayvancılığa devam edebilir mi?
Ülkemizdeki et, süt fiyatlarının yüksekliğini göz önüne alırsak kaba yemin üretimi de yetiştirici için çok önemlidir. Yemini pahalıya alan ya da üreten çiftçi borcunu ödeyebilir mi? Ucuza satış yapabilir mi? Kazanabilir mi? Ve en önemlisi hayvancılığa devam edebilir mi?
Bence cevap şöyle; bu şartlarda zorla devam eder, çünkü başka seçenekleri yok. Eğer bir açık kapı bulurlarsa da direk bu işi bırakacak kadar bıkmışlar.
Besi ve süt hayvancılığındaki kaba yem sorunları yıllardan beri kısır döngü gibi devam etmektedir. İthal hayvan gündemdeyken unutmamak gerekir ki Türk çiftçisi ithal saman ve yoncaya kadar dışa bağımlı hale gelmiştir.
Peki, yeterince bilinçli miyiz? Ülkemizde bulunan kaba yemlerden ve alternatif ürünlerden sonuna kadar yararlanıyor muyuz?
Başta Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişen zeytin, incir, at kestanesi, turunçgiller ve kabukları vb. meyvelerin posalarından yararlanmalıyız. Birçok meyve suyu fabrikasından yan ürün olarak ortaya çıkan meyve posalarını yeterince değerlendiremiyoruz. Portakal ve limon posası ,elma posası , domates posası gibi atıkların silajını yaparak saklamak ve ihtiyacınızın bir bölümünü buradan karşılamanız mümkündür. Enerji düzeyleri oldukça yüksektir. Hayvanlar tatlarına rahatlıkla alışır ve zevkle tüketirler.
Özellikle kurutulmuş turunçgiller kabukları, besleme değeri olarak arpaya veya kurutulmuş pancar posasına benzer. Enerji düzeyleri yüksek olduğundan genellikle sığır beslemesinde kullanılmalıdır. İyi kaliteli yonca ve diğer yemlerle birlikte verildiğinde ineklerde süt veriminde artış görülmüştür.
Zeytin ise alternatif kaba yemler arasında hayvanların besin madde gereksinimini tam olarak karşılayabilecek ve yem maliyetlerini düşürecek bir yemdir. Bunun yanında pirinanın ve karasuyun çevreye verdiği olumsuz etki tersine döner ve çiftçilerin maliyetlerini azaltıp gelirlerinin artmasını sağlar.
Türkiye'nin zeytin cenneti olduğu da düşünülürse meyvesinin sıkılmasından sonra elde edilen pirinada altın değerindedir. Yüksek besin madde içeriğine sahip olan pirinanın kullanımı her geçen gün artmaktadır. Piyasada zeytin posası ve zeytin küspesi olarak bulunan bu yem hayvan beslemede önemli bir ham maddedir. Et ve süt kalitesine olumlu etkileri olduğu ispatlanmıştır. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda rahatlıkla kullanılabilmektedir. Rasyonların %10-15 'i pirinadan oluşabilmektedir. Laktasyon veya besi sığırlarında bu oran %20-25 'lere çıkılabilmektedir.
Silaj ve rasyon yapımında kullanılabilecek alternatif kaynakların değerlendirilmesi kaba yem sorununa çözümü ve hayvan başına verimi artıracağından yem maliyetleri düşmesiyle hem üretici hem tüketici rahatlayacaktır.
Zooteknist
Ezgi Acar