Bir yer düşünün ki, içinde yaşadığınız evden tükettiğiniz enerjiye, sofranızdaki yiyecekten kullandığınız deterjana kadar her şey doğaya uyumlu ve gerçekten de doğal. İşte Menemen'in Turgutlar Köyü'nde kurulan İmece Evi...
Doğayla iç içe yaşayarak, ona hiç zarar vermeden yaşamak aslında zor değil. İzmir'in Menemen ilçesinde Dumanlıdağ mevkiindeki Turgutlar köyünde kurulan İmece Evi bunu yapıyor. ' Başka Bir Dünya Mümkün ' diyerek yola çıkanlar tarafından kurulan Doğal Yaşam ve Ekolojik Çözümler Çiftliği İmece Evi Yöneticisi ve Kurucusu İsmail Yenigün ile sizler için röportaj yaptık.
Ekolojik bir kamp kurma fikri nasıl gelişti? Ekolojik köy olan İmece Evi'nin kuruluş hikayesini anlatır mısınız ?
İmece Evi ilk girişim değil. Çok daha önce Ankara’ da Hocamköy ve sonrasında Güneşköy girişimleri başladı. Hocamköy sonlandı. Güneşköy ise geçen seneden beri pek aktif değil.
“Başka Bir Dünya Mümkün”. Yani daha temiz, daha barış dolu bir dünya ancak üretken, dayanışan, birlikten yana olan insanlık kültürüne sahip çıkıp, fiilen uygulamaktan geçtiğini düşünerek İmece Evi kuruldu. Çok hızlı kabul gördü. Çok insan geldi. Hep birlikte deneyimlilerden, köylülerden öğrendiklerimizle kamp alanını çiftliğe dönüştürdük. Etkinlikler, seminerler düzenleyip hem biz hem de ihtiyaç duyanların yerel, geleneksel üretim ve birlikte yaşama bilgilerine erişimini sağladık.
Kaz Dağları'ndan 2011 yılında Menemen Dumanlıdağ'daki 30 yıl önce terkedilen Turgutlar köyünün arka tarafına yerleşmenizin nedeni nedir ?
Kaz dağındaki yer kiralık bir alandı. Turgutlar’da ki yerin ise tapusu bize ait. Turgutlar’ın ise avantajları; toprak temiz kalmış. Yerleşim olmadığı için kültürel bir baskı yok. Şehire yarım saat mesafede olmasına rağmen yaban hayatın, ormanın tam ortasında. Çevredeki köyler hayvancılık, sebze ve incir, üzüm ve zeytinle geçimini sağlayıp şehire göç vermeyi neredeyse durdurmuş.
Bu ekolojik kampta ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz ? Bu çalışmalarınızın amaçları nelerdir ? Nasıl gelir sağlıyorsunuz ?
Dedelerimizin, nenelerimizin yaşadığı gibi, kendine yeten, doğa ile uyumlu, üretken bir hayat ne gerektiriyorsa bu çalışmaları yapıyoruz. Dağdan su, güneşten elektrik, temiz topraktan, yerli tohumdan gıda, yerel malzeme olan taş, toprak, saman, ahşaptan çimentosuz ev. Geçimimizi sadece burada ürettiğimiz ürünlerle sağlıyoruz.
Bostan, Bahçe Aboneliği hasat ortaklığını anlatır mısınız ?
Her sene mart ayında daha önce bizi ziyaret etmiş, burada neyi, niçin yaptığımızı anlamış olanlardan oluşan haberleşme ağına mektupla soruyoruz; “Bu sene İmece Bahçesine kim ortak olmak ister ?” diyoruz ve başvuranları da çoğunlukla tanıyoruz. Çocuklu olanları tercih edip yıl sonuna kadar çıkan ürünleri eşit paylaştıracağımız aboneleri belirleyip ortaklık bedelini peşin alıyoruz. 2016 yılında 30 civarında abone kabul edeceğiz. Yıllık 14-20 arası hafta koli yolluyoruz. Bunun karşılığında Aboneler toplam 600 TL ödüyorlar.
İmece Evini hiç elektrikli alet kullanmadan, tamamen insan gücüyle mi inşa ettiniz?
Evet.
Buradaki enerji ihtiyacı ve diğer ihtiyaçlarınızı nasıl karşılıyorsunuz?
Güneş bize yetiyor.
Bu projede örnek aldığınız bir model var mı?
Çatalhöyükten beri insanlar hep birlikte yaşamayı ve birlikte yaşamın nimetlerinden yararlanmayı bilmişler. Son yüzyılda pek çok örnek oluştu. Dünyanın pek çok ülkesinde 100’lerce eko-köy, eko-kibbutzlar, Brezilya-MST-Topraksızlar, Fransa-Longo mai, Gökkuşağı Ailesi, Köy Enstitüleri ve Dünyanın her yerindeki geleneksel köyler.
İmece niye “Organik” kavramını kullanmıyor?
Organik tarım yasası, sadece sertifikalı ürünlere bu kavramı kullanma izni verdiği için değil, organik kavramının önerdiğimiz ve uygulamaya çalıştığımız yaşam biçimine uymadığı gerekçesi ile kullanmıyoruz. Organik kavramı canlıları, canlı organizmaları kapsayıp “doğal yaşamı yada ekolojik yaşamı” yeterince anlatmadığı için kullanmıyoruz. Biz karıncanın olduğu kadar taşında dostuyuz.
Birlikte çalıştığınız kurum, kuruluş veya STK'lar hangileridir?
Yereldeki hemen her kuruluşla işbirliği yapmaya gayret ediyoruz; Orman Şefliği, İlçe Tarım, Belediye, Ziraat Odası, EGECEP...
Buraya kimler geliyor, herkes gelebilir mi?
İnternet sitemizin ziyaret sayfasını okuyup gelmek isteyenler bize başvuruyor. Siteyi okuduğunu, burada kendisini bekleyen koşulları anladığını düşündüğümüz ziyaretçileri genellikle kabul ediyoruz.
Röportaj : Hayal Senem Sayan