HÜRRİYET Ege büyük iş yaptı. İzmir`de tarım ve gıda sektörünün 20 temsilcisini geçtiğimiz günlerde biraraya getirdi ve ortaya manifesto niteliğinde bir sonuç bildirgesi çıktı. Buna göre, `İzmir`de yeni bir arayışa ihtiyaç yok. Bölgenin tarihi, ekonom
Peki bu nereden kaynaklandı? Niçin sektör temsilcileri Hürriyet Ege'de yapılan
toplantı sonrası böyle bir çıkışı gerek gördü? Çünkü nedense son dönemde İzmir
kamuoyunda hep konuşulur ve sorulur oldu. İzmir neyin merkezi olmalı? Öyle ya
Antalya turizmin, İstanbul birçok şeyin ama özellikle finansın, Bursa da
otomotivin merkezi haline geldiğine göre İzmir ne olmalı sorusu hep gündemde
kalmaya devam etti. Oysa yaşadığınız bölgenin sahip olduğu temel özellikler sizi
"bir şey" olmaya zorlar, siz zorla bir şey olamazsınız. Dolayısıyla artık komplekse
gerek yok. Son altmış yıldır bu ülkede bir kompleks yaşanıyor. Tarımı itip kakma
ve küçük görme halleri bu ülkeye büyük zarar verdi. Hâlâ da vermeye devam
ediyor.
Tarımsal Sanayi
Efendim bir bilgisayar çipi veriyorsunuz, bilmem kaç kamyon buğday veya şu
kadar ton süt alıyorsunuz, öyleyse tarımla uğraşacak zamanımız yok! İleri
teknolojilere yatırım yapalım. Yapmayın diyen var mı? Niye sapla samanı birbirine
karıştırıyorsunuz? Sanayi mi tarım mı sorusu belki 1950'lerde bir anlam ifade
ediyordu, 21. yüzyılın küresel gerçekleri karşısında bu anlamını kaybetmiştir.
Bilgisayar çipi üretme teknolojiniz varsa tabii ki üreteceksiniz, ancak diğer yandan
da tarımın stratejik bir sektör olarak algılanmaya başladığını da kabul
edeceksiniz. Aslında modern tarım zaten sanayidir. Bir de buna ineğin
memesindeki süt değerlidir, ama tüketiciye ulaşan süt daha değerlidir diye bir
ekleme yaptığınızda gıda sektörünün büyük katma değer yaratma gücünü de
algılamış olursunuz. Size somut bir örnek vereyim. Bugün Avrupa Birliği'nin en
büyük sektörü gıda sanayiidir. İşte internet orada merak eden rakamları
inceleyebilir.
Yüksek Katma Değer
Daha önce yazdım. Geçen yıl İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nce
düzenlenen "Tarım ve Gıda Zirvesi"nde İzmir'in bu alanda yol haritası çizilmiş ve
sektörel öncelikleri belirlenmişti. İzmir'in tarım ve gıdada Türkiye'nin en önde
gelen ili olduğu vurgulanmış, bu gerçek istatistikler ile desteklenmişti. Böyle bir
tabloda akıl ve mantık neyi emreder? Tarım ve gıdayı sanayi ve teknoloji ile
buluşturmak, tamamen yüksek katma değeri hedef almak. Söz konusu Zirve'yi
hazırlayan 400 sektör temsilcisi ve uzman sektörel öncelikleri yani hedef alanları
şöyle belirlemişti; * Süt ve Süt Ürünleri Sanayi ve İhracatı, * Yaş ve Kuru Meyve
Sebze Sanayi ve İhracatı, * Su Ürünleri Sanayi ve İhracatı, * Süs Bitkileri ve
Seracılık Sanayi ve İhracatı, * Organik Üretim Sanayi ve İhracatı, * Yenilenebilir
Enerjinin (Jeotermal) Tarımda Kullanılması...
Gıda Çıpadır
Demek ki önce İzmir'in tarım, tarımsal sanayi ve gıdada bir merkez olması
gerektiği politika önceliği biçiminde kabul edilecek, daha sonra destekleme,
yönlendirme ve yeni yatırımlar yukarıda sayılan sektörlere göre yapılacak. Tabii
bu arada tarım alet ve makinaları ile gıda makinaları imalatının bölge
ekonomisindeki yeri de ihmal edilmeyecek, mutlaka desteklenecek. Sonuç olarak,
lütfen şu sözümü bir yere yazın, İzmir il ekonomisinin gelecek 25 yıl için "çıpası"
gıda sektörüdür.