BAĞ ALANLARI NEREYE GİDİYOR ?
BUGÜN sadece Türk tarım ve gıda sektörü için değil, aynı zamanda ulusal ekonomi için de büyük değer taşıyan iki önemli üründen söz etmek istiyorum.Önce Ege`nin sarı altınına bakalım. Ülkemiz çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde dünyada ikinci, ihracatta
15.09.2014
1.588 okunma
Yıllık kuru üzüm ihracatından da yaklaşık 600 milyon dolar gelir elde ediliyor.
Bu arada yaş üzüm ihracatının her geçen gün arttığını da
hemen belirtelim. Bu yıl beklenen rakam 250 milyon dolar civarında... Şimdi
gördüğünüz gibi buraya kadar her şey güzel gidiyor. Ancak son dönemde çok ciddi
bir risk ile karşı karşıyayız. Bu önemli konuyu Tariş Üzüm Birliği Başkanı Ali Rıza
Türker ile konuştuk.
1 milyon dekara yaklaştı
Türker, "Ege Bölgesi'nde çekirdeksiz üzüm bağ alanları 30 yıl içinde yüzde 100'e
yakın genişledi. 1985 yılında 570 bin dekar olan üretim alanı 2013 itibariyle 1
milyon dekara yaklaştı. Halen de bölgede bağ dikimi artıyor. Fidan satış
yerlerinde asma fidanı yok satıyor ve Ege Bölgesi kır alanlarında, zeytin
yetiştirilen dağ yamaçlarında bile asma fidanı dikimi yapılarak yeni bağ
alanlarının kurulmasına büyük bir hızla devam ediliyor" diyor.
Sınırlama getirilmesi şart
Türker, "İhracat oranı dengede seyrederken artan bağ sahaları dikkate alındığında,
yakın bir gelecekte üretim miktarının kontrol edilemez bir boyuta taşınacak
olmasından büyük kaygı duymaktayım. Yanı sıra asma fidanının tarımsal
desteklenme kapsamında olması bu olumsuz sorunu daha da çözülemez hale
getiriyor. Üstelik üzümde fındık gibi arz fazlalığı sorunu var. Fındıkta arz
fazlalığını gidermek için üreticilere söküm tazminatı ödeniyor, ancak üzümde hem
böyle bir tazminat söz konusu değil, hem de fidan teşviki yapılıyor. Bu da ne yazık
ki ileride büyük sorunlar yaşanmasına yol açacak. Dolayısıyla çözüm olarak
mutlaka üretimin planlanması gerekiyor. Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve
Destekleme Modeli'nde belirlenmiş hedeflere uyularak bağ alanlarına sınırlama
getirilmesini şart görüyoruz" diye konuştu.
Aydın'da fındık olmaz
Gelelim Karadeniz'in yeşil altınına.. Tıpkı üzüm gibi Türkiye fındık ve mamulleri
üretiminde küresel ölçekte söz sahibi bir ülke... Ne var ki fındıkta da ciddi bir arz
fazlalığı olduğunu yukarıda okudunuz. Hal böyle iken Aydın'ın Kuyucak ilçesinde
emekli öğretmen Ali Haydar Yetim fındık üreticiliğine başlamış ve bölgede
üretimin yaygınlaşması gerektiğini söylüyor. Bu ilginç gelişmeyi Aydın Ziraat
Odası Başkanı Rıza Posacı ise şöyle değerlendiriyor: "Ali Haydar Bey'in iyi niyeti
ve girişimciliğini takdir etmemek mümkün değil. Fakat yapılan iş ekonomik ve
tarımsal açıdan yanlış. Pazarlama ve talep bakımından çok daha sürdürülebilir bir
ürüne yönelmeli bu çiftçi dostumuz. Üretim planlamasının ne kadar önem taşıdığı
bu örnekte görüldüğü üzere bir kere daha ortaya çıkıyor. Bütün çiftçilerimizden
rica ediyorum. Üretim planlaması yaparken mutlaka İlçe Gıda Tarım ve
Hayvancılık Müdürlükleri ve ziraat odalarıyla yakın irtibat içinde olsunlar."