"Türkiye Deri Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Matraş, kurbanlıklardan elde edilen ham deriye her zamankinden daha fazla ihtiyaçları olduğunu belirterek, derilerin israf edilmeden sektöre kazandırılması çağrısında bulundu."
Matraş, yaptığı açıklamada, deri sanayisinin ham maddesi olarak ekonomide önemli bir yeri bulunan kurban derilerinden kayıpların önlenmesi amacıyla kamuoyu oluşturulması gerektiğine inandıklarını söyledi.
Türkiye'de her yıl deri sanayinin 6,5 milyon büyükbaş ve 60 milyon küçükbaş ham derisine ihtiyaç duyduğunu ifade eden Matraş, "Yıllık kesim miktarları her sene azalmaktadır. Bu nedenle ana ham maddemizde daha fazla dışarıya bağımlı hale gelmekteyiz. Bu sene bilinçsiz kesimlerin yarattığı ekonomik tahribatın yanı sıra bir de ithal hayvanların kurban edilmesi ile elde edilecek ham derilerin kalite sorunu ile karşı karşıya kalacağız. Bu nedenle her sağlıklı yüzülmüş ham deriye çok daha fazla ihtiyaç duyacağız" diye konuştu.
İstatistiklere göre her sene Kurban Bayramı'nda yaklaşık 2 milyon küçükbaş ve 600 bin büyükbaş hayvan kesildiğini ancak kurbanların deri ve bağırsaklarının çoğu bilgisizlik nedeniyle israf edildiğini ve hiçbir işe yaramadığını söyleyen Matraş, şunları kaydetti:
"Önemli bir miktarda döviz getirisi bulunan ve geniş bir iş sahası sağlayan kurban derisi ve bağırsakları gerektiği şekilde muhafaza edilmediği için tam anlamıyla değerlendirilememektedir. Yapılan tespitlere göre, koyun sürülerini ayırmak amacıyla sürülen boyalar, kesim ve yüzüm işlemleri sırasında meydana gelen bıçak ve benzeri hatalar ile zamanında ve gerektiği gibi tuzlamamadan dolayı bozulmalar kurban derilerinin israf edilmesinde en sık rastlanan durumlardır. Kurban derilerinin en az yüzde 20'si bu nedenlerle kullanılamamaktadır. Dolasıyla cari değerler üzerinden her yıl yaklaşık 14 milyon 500 bin lira değerinde israf ortaya çıkmaktadır. Buna yüzde 50'den fazlası çöplüklere atılan veya toprağa gömülen bağırsakları da ilave edersek, her yıl önemli miktarda milli servet israf edilmektedir. Ayrıca son zamanlarda bayramlarda vekaletle yapılan kesimlerde dişi hayvan kesimine yönelindiği edindiğimiz izlenimler arasında. Dişi hayvan kesimi maalesef hayvan varlığını artırmaya çalışan bir ülkeye zarar veren bir uygulamadır. Bayramlarda dişi hayvan kesiminin olası asgari seviyelerde tutulması Bakanlığımızın hayvan sayısını artırma yönündeki çabalarına katkı sağlayacaktır."
"Sığır cinsi deriler için altı kilogram tuz"
Aslında kurban derilerinin değerinden kaybetmeden sanayiciye intikal ettirilmesinin kolaylıkla sağlanabileceğini ifade eden Matraş, bu konuda çok basit bazı önlemlerin kesim anında ve hemen sonrasında uygulandığı takdirde tüm kurban derilerinden yararlanmanın mümkün olacağını kaydetti. Matraş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Deriyi tulum halinde kesiksiz olarak çıkarmak, koyun derileri için iki kilogram, sığır cinsi deriler için altı kilogram kaba tuzu deriye iyice yaymak, bağırsakları temizleyip tuzlayarak plastik bir torbaya koymak, deri ve bağırsakları hayır kurumlarına teslim edilene kadar serin ve gölge bir yerde muhafaza etmek, deri hayvandan ayrıldıktan sonra üzerinde et parçalamamak, elde edilen ham deriyi tuzlandıktan sonra naylon poşete koymamak ve açık havada muhafaza etmek gibi yöntemlerin uygulanmasının yanı sıra bazı önlemlerin de alınması gerekmektedir. Belediyeler ve belediye olmayan yerlerde mahalli idareler veya muhtarlıklar, kurbanlık hayvan satanlara koyun adedi başına iki kilogram, sığır cinsi hayvan adedi başına da altı kilogram kaba tuz bulundurmak ve alıcıya vermek zorunluluğu getirmelidir."
Matraş, kesim yapacak kasaplar için kesim ve yüzümün nasıl yapılacağı, bağırsakların nasıl temizleneceği, deri ve bağırsakların nasıl tuzlanacağı ve muhafaza edileceğine dair bilgileri ihtiva eden bir sayfalık açıklama notunun da ilgililere dağıtılmasının sağlanması gerektiğini kaydederek, TRT ve diğer özel TV kanallarının Kurban Bayramı'ndan önce başlatacakları seri bir programla bu yöntemleri açık bir biçimde yayınlamalarının önemine işaret etti.
Son yıllarda büyük kentlerde kesimlerin ehil kişiler ve kurumlarca yapılmasının olumlu olmakla birlikte henüz istenilen seviyede ve sürdürülebilir nitelikte olmadığını dile getiren Matraş, "Bu konuya daha fazla önem vererek
elde edilecek ham deri kalitesini artırmak mümkün. Özellikle modern mezbahaların sayısının artırılarak bireysel kesimlerin önüne geçilmesi bu tedbirin başarısında büyük rol oynar" diye konuştu.
Ham derileri işleyen işletmelerin bunları bizzat ihraç ettiği gibi ayakkabı, çanta ve konfeksiyon üretimi yapan yerli üreticilere de sattığını ifade eden Matraş, bu üreticilerin de ürünlerin büyük bölümünü yurtdışına ihraç ederek Türkiye'ye önemli bir döviz girdisi sağladıklarını kaydetti.
Deri işletmelerinin, ham derinin büyük bir bölümünü ithal etmek zorunda kaldığını anlatan Matraş, yerli kaynakların ihtiyaca cevap veremediğini, bu nedenle Kurban Bayramı'nda kesilen hayvanlardan elde edilen ham derilerin son derece önem arz ettiğini vurguladı. Bugün bir adet tuzlanmış yaş koyun derisinin 5 lira, ortalama 20-25 kilogram gelen sığır cinsi hayvan derilerinin kilosunun ise 4,5 lira olduğunu anlatan Matraş, “Kurban derilerini bu fiyatlarla değerlendirdiğimiz zaman 70 milyon 750 bin lira değerinde sadece ham derilerden oluşan bir milli servet söz konusu olmaktadır” şeklinde konuştu.
Tarım Pusulası