Ülke, buğday üretimini olumsuz etkileyen ve çiftçileri sığır satmaya zorlayan son on yılın en kuru Eylül ayını yaşadı. El Niño hava durumu nedeniyle bu yaz orman yangınları mevsimi, normalden daha şiddetli geçeceğe benziyor. Ayrıca, arıları öldüren varroa akarı gibi yeni zararlılar da tarımı tehdit ediyor.

Hükümet, kuraklık ve düşen emtia fiyatları nedeniyle, 2024 Haziran ayına kadar tarımın üretim değerinde yüzde 14'lük bir düşüş yaşanacağını tahmin ediyor, bu da değeri 80 milyar Avustralya Doları'na düşürecek. İklim değişikliği, uzun vadede tarımı daha da zorlaştırıyor. Ortalama yağış miktarı son yarım yüzyılda en az yüzde 15 azalırken, orman yangınları mevsimi daha uzun ve daha yoğun hale gelmiştir.

ANZ Group Holdings Ltd.'nin tarımsal içgörüler icra direktörü Michael Whitehead, 2018 yılında açıklanan 100 milyar Avustralya Doları hedefinin 2030 yılına kadar gerçekleşebileceğini söylüyor, ancak bunun için hava koşulları ve emtia fiyatları gibi birçok faktörün olumlu bir şekilde bir araya gelmesi gerektiğini vurguluyor. Whitehead, "Geçen yıl 100 milyar Avustralya Doları'na yaklaştığımızda, bu koşulların mükemmel bir fırtınaya dönüşmesinden kaynaklanıyordu" diyor ve bu tür bir başarıyı yıllarca tekrarlamanın zor olduğunu ekliyor.

2023 Haziranına kadar olan yılda tarımdan elde edilen 92 milyar Avustralya Doları, Ukrayna'daki savaşın buğday fiyatlarını artırmasının da katkısıyla bir rekora işaret ediyor. Kuraklık sonrası çiftçilerin sürülerini yeniden doldurmasıyla sığır fiyatları da tarihi yüksek seviyelere ulaştı. Avustralya dünyanın en büyük et ve tahıl ihracatçılarından biridir.

Ancak, bazı Avustralyalı çiftçiler, tarımın geleceğini hükümet politikalarının tehdit ettiğini düşünüyor. Ulusal Çiftçiler Federasyonu Başkanı David Jochinke, Canberra'da düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada, "Şu anda çığ gibi büyüyen kötü fikirlerle karşı karşıyayız; bu fikirler hayata geçirilirse çiftçiler topraklarını terk edecek ve aslında tüm sektörler sebepsiz yere kapanacak" diyor. Çiftçiler, Orta Doğu'ya canlı koyun ihracatının yasaklanması ve tarım işçileri için özel bir vize yolunun oluşturulması taleplerini dile getiriyorlar. Diğer tartışmalı konular arasında Murray Darling Havzası'ndaki su geri alımları ve çevre koruma yasaları da bulunuyor.

Tarım Bakanı Murray Watt, hükümet politikalarını savunmaya çalışarak federasyonun tutumuna şaşırdığını ve hükümetin çiftçilere yardım etmek ve dış pazarlara erişimi iyileştirmek için adımlar attığını belirtiyor.

İklim değişikliği, Avustralya'nın tarımsal gelirlerini tehdit ederken, ülke hala en büyük kömür ve doğal gaz ihracatçılarından biri. Başbakan Anthony Albanese'nin İşçi Partisi hükümetinin seçilmesi, fosil yakıtlara olan bağımlılığın azalacağına dair iyimserliği arttırdı, ancak göreve geldiğinden bu yana dört kömür projesine onay verilmesi, bu iyimserliği azalttı.

Bazı çiftçiler, yüksek üretim hedeflerinden ziyade kendi işletmelerinin ayakta kalmasına odaklanmanın daha önemli olduğunu düşünüyor. Kuzey Yeni Güney Galler'de buğday, kanola, arpa ve acı bakla yetiştiren Justin Everitt, mahsullerinin Ağustos ayından bu yana hızla kurumaya başladığını ve bu yıl muhtemelen yüzde 20 daha az tahıl üreteceğini söylüyor. "Büyük hedefleri amaçlamak güzel, ancak önce çiftliklerimizin karlı olduğundan emin olmalıyız" diyor.