Bristol, Göttingen ve Exeter üniversiteleri tarafından yapılan bir çalışmada, Kıbrıs'taki narenciye bahçelerinde böcek yiyen yarasaların faaliyetleri izlenerek organik tarımın etkileri değerlendirildi.

Çalışmada yer alan dört yarasa türünden üçü, organik tarıma geçiş döneminde geleneksel çiftliklere kıyasla önemli ölçüde daha düşük faaliyet gösterdi. Ancak, yerleşik organik çiftliklerde yarasa faaliyetleri artmıştı; bu da organik tarımın biyoçeşitliliği artırmak için zaman aldığını gösteriyor.

Exeter Üniversitesi'nden Penelope Fialas, "Sonuçlarımız bizi şaşırttı - organik tarıma geçişin en başından itibaren olumlu etkiler getirmesini bekliyorduk" dedi.

"Yarasaların neden olumsuz etkilendiğinden emin olamıyoruz, ancak önceki araştırmalar, gübreler, böcek ilaçları ve geleneksel tarımın diğer yönleri durduğunda toprağın zarar görebileceğini -diğer yaban hayatı için zincirleme etkilerle birlikte- gösteriyor."

Fialas sözlerine şunları ekledi: "Bulgularımız, biyoçeşitlilik üzerindeki olumsuz etkileri sınırlamak için organik tarıma geçişin dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerektiğini gösteriyor."

"Örneğin, komşu çiftlikler eş zamanlı geçişlerden kaçınarak, her çiftlik yöntemlerini değiştirirken yaban hayatının yakınlarda alternatif habitatlar bulmasına izin verebilir."

Bristol Üniversitesi'nden Gareth Jones ise şunları söyledi: "Organik çiftliklerin, benzer geleneksel çiftliklere kıyasla genellikle daha yüksek biyolojik çeşitlilik barındırdığını uzun zamandır biliyoruz.

"Ancak organik tarıma geçiş süreci çok az incelenmiştir ve burada gözlemlenen geçiş sürecindeki zararlı etkilerin diğer hayvanlar ve bitkiler için de geçerli olup olmadığının belirlenmesi gelecekte ilginç bir araştırma projesi olacaktır."

Çalışma, sertifikalı organik çiftliklerdeki yarasa aktivitesini konvansiyonel çiftliklerle ve organik geçiş çiftliklerini konvansiyonel çiftliklerle karşılaştırarak 22 eşleştirilmiş narenciye bahçesi çiftini inceledi.

Çalışmada yer alan yarasa türleri şunlardı: Kuhl's pipistrelle (P. kuhlii), Savi's pipistrelle (H. savii), common bent-wing (M. schreibersii) ve common pipistrelle (P. pipistrellus).

Bulgular şunu göstermiştir:

Organik-geçiş dönemi çiftliklerinde Savi'nin pipistrellerinin aktivitesi konvansiyonel çiftliklere kıyasla üç kat, Kuhl'un pipistrelleri ve adi bükük kanatların aktivitesi ise iki kat daha düşüktü.
Kuhl'un pipistellalarının aktivitesi organik çiftliklerde konvansiyonel çiftliklere kıyasla iki kat daha yüksekti.
Kuhl ve Savi pipistellalarının aktivitesi organik çiftliklerde organik geçiş çiftliklerine göre daha yüksekti (sırasıyla üç kat ve iki kat).
Çiftlikleri çevreleyen "yarı doğal" alanların varlığı bu farklılıkları etkilememiştir.