BİZDE TIBBİ AROMATİK BİTKİ YETİŞTİREBİLİR MİYİZ?

Alternatif kazanç sağlayan tıbbi aromatik bitkiler hakkında işin uzmanı Görkem Eren Özdemir ile güzel bir sohbet gerçekleştirdik.

1. Merhaba öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?

-Merhaba, ben Görkem Eren Özdemir.2014 yılında Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü'nden mezun oldum. Lisans döneminde stajımı Hollanda da  Royal Pride şirketinde, topraksız tarım üzerine yaptım. Ardından iş hayatıma ilk olarak 2015 yılında Antalya'da Enerji Tarım'da başladım. Askerlik dolayısı ile bir süre işe hayatıma ara verdim. Askerden döndükten sonra kendi mesleğime devam etmeye karar verdim. Şuan bulunduğum firmada 13 çeşit ürünün yetiştirilmesi ile ilgilenmekteyim ve yetiştirilen bu ürünlerde teknolojik kullanımındaki olumlu, olumsuz etkilerini, maliyet unsurlarına göre değerlendirme yapmaktayım.

2. Tıbbi Aromatik Bitki yetiştiriciliğine firmanız nasıl karar verdi?

-Tarıma katma değer yaratmak amacıyla; firmamız demonstrasyon alanı kurarak bunun bölgedeki çiftçilere ve üreticilere yetiştiriciliğini göstermek, teknoloji kullanarak üretim tekniklerini geliştirmek üzere tıbbi ve aromatik bitkiler yetiştirmeye karar verdiler. Bunun üzerine bende bitkisel üretimde ki teknik bilgimi kullanarak yetiştiricilikte teknik destek sağladım.

3.Tıbbi Aromatik Bitkilerin pazarlamayı nasıl yapıyorsunuz, bu bitkilerin pazarlanmasında sorun yaşıyor musunuz?

-Öncelikle şunu belirtmek isterim ki 2005 verilerine baktığımızda dünyada tıbbi ve aromatik bitkilerin 30 Milyar Dolar üzerinde. Yani şuana baktığımızda 60 milyar doları bulan bir pazar büyüklüğünde var. Türkiye'nin bunda payı da giderek artmaktadır. Tıbbi Aromatik Bitkilerin pazarlanmasında veya aktarlara dağıtılmasında bir sorun yaşanmamaktadır. Türkiye'deki verilere baktığımızda dünyada kekik üretiminde ve ihracatında en yüksek konumda olan ülke biziz ve pazarın %25 payını Amerika'ya kendisi ihraç etmekteyiz. Ayrıca Bazı ithal ettiğimiz ürünlerde vardır bunlar; lavanta yağı, yasemin yağı, portakal yağı, bergama otudur.

4. Hangi Tıbbi ve Aromatik Bitkileri yetiştiriyorsunuz, bunları tercih etmenizde ki etken nedir?

-Arazimizde adaçayı, biberiye, kekik, ekinezya, melisa yetiştiriciliği yapmaktayız. Bunları tercih etmemizdeki asıl amaç öncelikle bölgemize adaptasyonu, buradaki çiftçilerin bu konuda noksan olduklarını ve aromatik bitkileri sadece doğadan toplayarak yetiştiricilik yaptıklarını gördük. Bizde bunları kültüre alarak boş veya çorak arazilerde üretimini yapıp extra bir gelir sağlamak amacıyla bu çalışmayı yapmaktayız.

5. Tıbbi Aromatik Bitkiler Yetiştiriciliğinde sorunlar var mı, varsa nasıl çözebiliriz?

Tıbbi aromatik Bitkiler 2 çeşitte oluşmaktadır.

1-Herbal

2-Drog: Kurutularak elde edilen madde

-Tıbbi Aromatik Bitkiler Doğada kendiliğinden yetişenlerde toplama ve kültüre alınıp yetişenlerde düzenli şekilde hasat etme vardır. Doğada kendiliğinden yetişenleri toplamada bazen sıkıntılar olabiliyor. Çünkü bitkiyi toplarken onu köklerinden çıkarılabillir, değişik veya yanlış hasat yöntemleri bitkilere zarar vermektedir. Böylelikle O floradaki popülasyonun çoğalmasını engellediği gibi ve doğada toplanan pazar miktarında azalmalara neden olabilmektedir. Kültürel işlemlerde tam olarak bilgi birikimlerinin erişmemesi büyük bir sorun yaratmaktadır. Bu sorunların doğadan tıbbı ve aromatik bitkileri toplayacaklar kişiler için bilinçlendirme, kültüre alıp yetiştirenler için verilecek eğitimle uygun gübreleme, uygun sulama, bilinçli ilaçlama ve teknolojik alt yapı kullanarak çözülmesi mümkündür. Teknolojik alt yapıdan kastettiğimiz sulamada ki istenilen suyu istenilen miktarda bitkiye ulaştırmak, bitkilerin üzerine sensörler yerleştirerek yetiştiricilikte optimum koşulları sağlamak. Ayrıca Kültürel işlemler ve hasat skalasını çok iyi belirlememiz gerekiyor. Hasatı hem geciktirmemiz hemde de erkene almamız gerekiyor. Mesela ekinezya da çiçek taslağının iyice olgunlaşması ve çiçeklerin aşağı dökülmemesi bir hasat kriteridir. Ekinezya bitkilerini toplarken de kafa kısmını kopartırken bitkiye zarar vermeyecek şekilde kopartılmalıdır. Adaçayı, kekik ve melisa da bitkilerin çiçek açmaması gerekmektedir. Çiçeği açmadan uygun bir boya geldiğinde toplanması, alt sürgünlerinden kesilmesi gerekmektedir. Kesim aşamasında da yerden 10 cm yükseklikte yapılması gerekmektedir. Hasat kriterlerini bilmemekte bitki gelişimlerinde çok önemli sorunlara sebep olmaktadır.

6. Üretim aşamalarından bahsedebilir misiniz?

-Üretim daha önce de bahsettiğimiz gibi doğada ve kültürel olarak yapılıyor. Doğada üretilen kendiliğinden yetişiyor, havadaki sıcaklık ve nem vb. koşullara göre dışarıdan bir müdahale olmadan kendiliğinden yetiştiriliyor. Kültürel üretimlerde genellikle yetiştirilen bitkinin türüne göre değişiklik göstermektedir. İlk aşamada tohum veya fide şeklinde bunların üretilen bitkiler arazilere ekilip/dikilmektedir. Ayrıca ağaçta yetişen tıbbi aromatik bitkilerde vardır. Bunlarında fidanlarında çeliklerle çoğaltılabilir, tohumlarla da yapılabilir. Ama genellikle çelikten çoğaltmak kitlesel olarak daha fazlalık sağlar ve avantajlıdır. Arazide tohum/fide olarak üretimi gerçekleştirildikten sonra genelde ilk sulamalardan sonra bir kompoze gübreler (15-15-15) verilir. Ardından düzenli olarak veya 2/3 haftada bir sulaması yapılır. Hasat edildikten sonra azotlu gübreler (genelede amonyu nitrat idealdir.) ile yeşil aksanı çalıştırmaya devam edilir. Böylelikle daha çok hasat etme imkanı sağlar. Bu söylediklerim genellikle nane, biberiye, çemen, kekik, adaçayı,melisa, vb. bitkiler için geçerlidir. Diğer tıbbi aromatik bitkilerde de yöntemler farklıdır. Çiçeği istenilen bir bitki için ekinezya gibi çiçek açmasına teşvik etmemiz gerekir. Bu nedenle fide dikiminden sonra ki sulamada çinkolu ve fosforlu gübreler kullanılımı diğerlerine göre fazladır. Ayrıca kültürel yetiştiricilikte çiftçilerimizin yabancı ot kontrolüne dikkat etmesi gerekir. Çünkü tıbbi ve aromatik bitkilerin arazide yetişen yabancı otlarla rekabete girmemesi ve iyi gelişmesi istenmektedir. Hastalık zararları doğa koşullarında pek görülmemektedir fakat kültürel yetiştiricilikte çiftçilerimizin bunlara dikkat ederek uygun ilaçlama ve ruhsatlı ilaçları kullanmaları gerekmektedir.

7. Üretim ve pazarlama aşamasında şu da olsa iyi olur dediğiniz bir şey var mı?

-Özellikle üretim ve pazarlamada bir sorun yaşamayan bir ülkedeyiz. Ama üretim ve pazarlamada katma değer sağlamakta sıkıntılarımız olduğu görülmektedir. Tıbbi aromatik bitkiler genellikle gıda, kozmetik, ilaç ve tıp alanında ki sanayilerde yoğunluklu olarak kullanılmaktadır. Tıbbi aromatik bitkilerin uçucu yağlarının işlenmesi ve drog yapımında kullanılması, yani katma değerli ürünlere dönüştürülmesi için gerekli olan alt yapı ve sanayinin kurulması gerekmektedir. Buda buna dayalı sanayi yatırımların artması gerekmektedir ki hem ülkemizde, ihraç ürünü olarak bir katma değer sağlasın, hem de katma değerli üretim yaparak çiftçimizi ve sanayicimizin kazanmasını sağlamalıyız. Eğer bunlar gerçekleşirse üretim ve pazarlamadaki sorunlarımızı kökten çözüm olacağı gibi, yüksek bir kazanç elde ederiz.

8. Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

-Tıbbi aromatik bitkiler üretimini her çiftçi yapabilir. Boştaki veya çorak arazilerimizin değerlendirilmesi konusunda tıbbi ve aromatik bitkiler iyi bir gelir kapısıdır. Kültürel olarak yetiştiriciliği yapan çiftçilerimizin de tarımsal teknolojileri ve yeni gelişen ıslah çeşitlerini takip etmeleri gerekmektedir. Günümüzde tarımsal üretimde ki teknolojinin payı giderek artmaktadır. Teknoloji bize düşük maliyetli ve yüksek kazançlı üretim yapmamızı sağlamaktadır. Sensör teknolojisi ve yeşillenme endeksi teknolojisi kullanılabilir çiftçilerimizin kullanması maliyet düşürmede ve sağlıklı bitkiler yetiştirmede olmazsa olmazdır. Üretim yaparken meteorolojik verilere ve yeni tekniklere daima dikkat edilmelidir.

Röportaj : Münevver Rabia AKILLI

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.