Ege Üniversitesi bünyesinde çalışan bir grup akademisyen 'Hal Yasası' kapsamında zorunlu kılınan ve gıdalarda kalıntı analizi yapacak laboratuvarların büyükşehir hallerine kurulması bir girişim başlattı.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya'nın öncülüğünde başlayan kampanyada kısa sürede yaklaşık 20 bin imzaya ulaşılırken, yapılan denetimlerin sonuçlarının halka açıklanması da isteniyor.
Akdeniz Üniversitesi Gıda Güvenliği ve Tarımsal Araştırmalar Merkezi'nin 2013 ve 2014 yıllarında semt pazarında yaptığı araştırmada, her 4 meyve-sebzeden 1'inde 'maksimum kalıntı limiti'ni aşan oranda tarım ilacı kalıntısı tespit edilmişti. Büyük yankı yaratan araştırmada, pazarlardan tesadüfi olarak alınan 709 adet domates, biber, salatalık, kabak, çilek ve patlıcan örneği 2 yıl boyunca analiz edilirken, örneklerin yüzde 85'inde birden fazla sayıda pestisit kullanıldığı da ortaya çıkmıştı. Analiz edilen domates örneklerinin yüzde 14'ünde beş farklı adet pestisit kalıntısının bulunduğu araştırmaya aslında 'zehir kokteyli' tükettiğimizi ortaya koymuştu.
'Sonuçlar paylaşılsın'
Bu araştırmaya imza atan Yard. Doç. Dr. Bülent Şık'ın da arasında bulunduğu bir grup akademisyen, sebze-meyve hallerine gelen ürünlerin analiz edilmesine yönelik bir girişim başlattı. Hal Yasası'nın kalıntı analizleri yapabilecek laboratuvarlar kurulmasını ve hale giren ürünlerde kalıntı kontrolü yapılmasını şart koştuğu belirtilen kampanyada, "Toptancı hallerine kalıntı analiz laboratuvarlarının kurularak, maksimum kalıntı limitlerinin üzerinde kalıntı tespit edilen ürünlerin satışının engellenmesi ve yasal mevzuatta belirtilen cezai hükümlerin uygulanması" isteniyor. Kampanyada ayrıca, kalıntı izleme çalışmalarından elde edilen sonuçların da detaylı olarak halkla paylaşılması talep ediliyor. Kampanyayı başlatan Prof. Dr. Tayfun Özkaya, yasanın üzerinden 4-5 yıl geçmesine rağmen hallerde laboratuvarlar kurulmadığını belirterek, "Bütün büyükşehirlerde bu laboratuvarlar olmalı ama öğrenebildiğimiz kadarıyla bir tek Bursa'da var. O da akredite bir laboratuvar değil. Ayrıca bu merkezlerin kurulmaması halinde yasa 100 bin lira ceza öngörüyor. Bunun uygulanıp uygulanmadığını da merak ediyoruz. Pestisitler aslında zehir ve bu zehirlerin çeşitli sağlık etkileri var. Kanserler başta olmak üzere, hormon sistemimizi ve doğurganlığımızı, kalp-damar, sinir ve bağışıklık sistemlerimizi olumsuz etkiledikleri araştırmalarla sabit" diyor.
'Kalıcı kirleticiler'
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Hür Hassoy da, "Tarım zahirlerinin bir kısmı kalıcı kirletici. Mesela DDT. Önce sayıları 4'tü sonra 23'e çıktı. Diğer tarım zehirlerinin de bu gruba girme ihtimali var. İnsanlar ve hayvanlar kontrolsüz bir kimya deneyinin güdümsüz katılımcıları halinde. Ayrıca limit değerler de çok koruyucu olamıyor. Çünkü sürekli düşürülüyor" diyor.
'22 ürünü denetledik'
Laboratuvarların neden kurulamadığını sorduğumuz Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkilileri, kanun kapsamında hallerde laboratuvar kurulmasına yönelik düzenlemeyi Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın takip etmesi gerektiğini belirtti. Rutin olarak meyve sebze analizi yapıldığını ancak sonuçların paylaşılmadığını belirten bakanlık, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "2015'te risk esasına göre hazırlanmış Bakanlık Kontrol Planı 'Bitkisel Ürünler Denetim Programı' 22 üründe gerçekleştirilmekte olup, bu kapsamda hasat sonrasında 2 bin 776 numune alınmıştır. Bakanlığımızca yurtiçi, ihracat ve ithalat aşamalarında da pestisit kalıntı kontrolleri yapılmaktadır. İhracat kontrollerinde 'Türk Gıda Kodeksi Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliği'nde belirtilen maksimum kalıntı limitlerinin üzerinde pestisit kalıntısı çıkması ya da tavsiye dışı kullanımının tespit edilmesi halinde ilgili işletmelere ve üreticilere yasal işlem uygulanmaktadır."
Milliyet