Büyük emekler sonucu geliştirilen ve halkın sağlıklı gıdaya ulaşabilmesini hedefleyen organik sektörü, iyi niyetli bile olsa konuyla ilgili yapılan yüzeysel haberlerden olumsuz etkileniyor.
23 Temmuz 2017 tarihli Sözcü Gazetesi'nde, "İsmi kulağa hoş geliyor ama fiyatı cep yakıyor" başlığıyla verilen haberde, organik ürün tüketmenin bir moda haline geldiği, ancak ürünlerin pahalı olmasının üreticilerin ilgisini düşürdüğü dile getiriliyor ve organik sektörü ile ilgili kaynak belirtilmeden gerçek dışı istatistiklere, temelsiz iddialara yer veriliyor.
Fiyat farklılığı konusunda doyurucu bir açıklama yapmadan organik sektörü ile ilgili gerçek dışı verilerle, yersiz suçlamalarla yapılan haber ve benzerleri; çevreye ve diğer canlılara zarar vermeyen yöntemlerle gerçekleşen, sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşabilmemizi sağlayan organik üretim konusunda yanlış bir bilincin oluşmasına ve yaygınlaşmasına neden olarak, sektörün gelişimine zarar veriyor.
Meğer dünya ekolojik tarıma geçmiş!
Birleşmiş Milletler'in açıkladığı rakamlara göre 2015 yılında dünya nüfusu 7.3 milyar. Sözcü'deki habere göre ise dünya genelinde ekolojik tarım yapan kişi sayısı 1.8 milyar olarak ifade ediliyor. Bu veri doğru olsaydı dünya genelinde gıda güvenliği sorunumuz kalmazdı. Yine aynı istatistiklerde Türkiye'de sektörden geçinen kişi sayısı 2 milyon olarak verilmiş. Türkiye'nin 2015 yılındaki nüfusu Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı verilere göre 78 milyon 741 bin 53. Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin 2015 yılında açıkladığı tarımdaki istihdam sayısı ise 5 milyon 180 bin. Bu veriler ışığında haberde verilen organik sektöründen geçinen kişi sayısı yine gerçeklikten uzak görünüyor.
Haberde ayrıca bir liste verilerek organik ve "normal" ürünler karşılaştırılmış. Öncelikle doğaya ve insan sağlığına zararlı girdilerin kullanıldığı konvansiyonel ürünler hiçbir zaman "normal" olmamalı. Bunun dışında söz konusu rakamlar da güvenilirlikten uzak. Örneğin çileğin "normal" fiyatı 2.5 lira olarak verilmiş, oysa çileğin en bol olduğu Mayıs-Haziran aylarında bile fiyatı 5 liranın altına düşmedi. Yine bugün "normal" fiyatı 2.5 lira olarak açıklanan taze fasulyenin market ve pazarlardaki satış fiyatı 5 lira civarında.
Gıdada ve sağlıkta, kalite ve güvence fiyattan daha önemlidir. Sağlıklı gıdaya verilen bedel, koruyucu bir önlem olarak, hastalıktan, hastane ve ilaç masraflarından da uzak tutuyor. Bununla birlikte pahalılık göreceli bir kavram. Konvansiyonel ürünlerle karşılaştırma, birim maliyetler üzerinden yapıldığında ve sürüm de dikkate alındığında çoğu üründe organik ürün daha adil olabiliyor. Yani konvansiyonel bir ürünün market satış fiyatıyla, üretim maliyetleri arasındaki fark, organik bir ürünün satış fiyatıyla üretim maliyetleri arasındaki farktan daha yüksek olabiliyor. Bununla birlikte organik ürün ile konvansiyonel ürün arasındaki fiyat farklılığı temelde üreticilerin maliyetleri arasındaki değişkenlerden kaynaklanmakta. Maliyet farklılıkları ile ilgili daha detaylı bilgiyi buradan edinebilirsiniz.
Organik ürüne yönelik iddialar ispat edilmeli
Sözcü'nün haberde görüşüne yer verdiği Türk Bostan Sebze Meyve Komisyoncu ve Tüccarları Federasyonu (TÜMESKOM) Başkanı Burhan Er, organik ürünlerin konvansiyonel ürünlerle aynı tarlada yetiştiğini iddia ediyor. Öncelikle Sözcü Gazetesi, ardından Sayın Er bu iddialarının kaynağını açıklamalı.
Birleşmiş Milletler Danışman Sivil Toplum Kuruluşu olan Basın Konseyi'nin belirlemiş olduğu Basın Meslek İlkeleri'ne göre "Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olmaksızın yayınlanamaz."
Bahsi geçen basın ilkesine göre ve halkın haber alma hakkı doğrultusunda yapılacak olan haberlerin gerekli şekilde araştırılarak ve güvenilir kaynaklara referans verilerek yapılması gerekir; şayet haberi yapan suçlayıcı ifadeler kullanacaksa bunu da gerekçelendirmek zorundadır. Aksi halde yapılan haber, magazin değeri taşımasının dışında, güvenilirlikten uzak ve zarar verici olacaktır.
Tarim.com.tr