Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yumurta sektörünün Haziran ayında çift haneli büyüdüğünü bildirerek, Mart ve Nisan aylarında, bir önceki yılın aynı ayına göre gerileyen tavuk yumurtası üretimi, Mayıs ayındaki yüzde 3,5 artışın ardından Haziran ayında yüzde 17,1 ile çift haneli büyüdü dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, başta Irak olmak üzere Ortadoğu pazarı ve çevre ülkelere yapılan ihracattaki artışın sektördeki tıkanmayı giderici bir etki yaptığını belirtti. Mart ve Nisan aylarında, bir önceki yılın aynı ayına göre gerileyen tavuk yumurtası üretimi, Mayıs ayındaki yüzde 3,5 artışın ardından Haziran ayında yüzde 17,1 ile çift haneli büyüme gerçekleştirdiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
"Haziran ayında üretim 1 milyar 198 milyondan, 1 milyar 404 milyon adede çıktı. 6 aylık rakamlara bakıldığında üretim, oran olarak yüzde 1,9 arttı, miktar olarak 162 milyon artışla 8,5 milyar adetten 8,7 milyar adede yükseldi.
Bir önceki yılın aynı ayına göre 2015 Ekim ayından bu yana gerileyen tavuk eti üretimini, Mayıs ayının ardından Haziran ayında kanatlı sektörü üretim ve ihracatında artış yaşandı. Ocak-Nisan döneminin açığı hala kapatılamadı; üretim artışının devamı için ihracat şart. Ekim 2015-Nisan 2016 döneminde gerileyen tavuk eti üretimi, Mayıs'taki yüzde 2'lik artışın ardından Haziran ayında da yüzde 3,6'lık artış gösterdi. Haziran ayında tavuk eti üretimi 170 bin 335 tondan 176 bin 497 tona çıktı. Mayıs ve Haziran aylarındaki artışa rağmen, ilk 4 ayın açığı nedeniyle, Ocak-Haziran döneminde üretim 990,9 bin tondan 954,2 bin tona indi; 6 aylık üretim düşüşü yüzde 3,7 oldu."
Haziran ayında Irak'a yapılan yumurta ihracatının yüzde 1025, kanatlı eti ve ürünleri ihracatının yüzde 1161 arttığını ve bunun üretime ve ihracata yansıdığına dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
"Irak pazarına ihracatın artmasıyla, Haziran ayı toplam kanatlı eti ihracatı 13,6 milyon dolardan 34,3 milyon dolara, yumurta ihracatı 4 milyon dolardan 15,3 milyon dolara yükseldi.
Kanatlı sektörü ülkemizin yüz akı bir sektörüdür. Milyonlarca kişiye istihdam sağlayan, çok büyük miktarlarda üretim yapan, yüz milyonlarca dolar döviz girdisi sağlayan bir sektörümüzdür. Ülkemizin son teknolojiyi en iyi kullanan sektörlerinin başında gelmektedir. Ülke içi tüketim belli noktalara ulaşmıştır. Sektörün kapasitesi ülke için üretimin çok üzerindedir. Sektör ihracat yapmak ve bu ihracatı sürekli artırmak zorundadır. Durum böyleyken, sektör dışı gelişmeler yüzünden ihracatta meydana gelen tıkanmalar sektörü zor durumda bırakmaktadır.
Suudi Arabistan ve Ortadoğu'ya ihracat mutlaka artırılmalıdır. Ayrıca ihracatta Afrika ülkeleri, Gürcistan gibi ülkelerde de pazar payımızı artırıcı destekler hayata geçirilmelidir. Bu yönde atılacak adımlar, sektörde rahatlamalara yol açacaktır."
Rusya ile ilişkilerin düzelmesi
Rusya'nın 2015 yılında 362 milyon dolarlık kanatlı eti ve ürünleri ithalatı gerçekleştirdiğini, bunun 178 milyon dolarını Belarus'tan, 146 milyon dolarını Brezilya'dan yaptığını bildiren Bayraktar, şu değerlendirmede bulundu:
"Rusya, Türkiye'den 16 milyon dolarlık, Arjantin'den 12 milyon dolarlık kanatlı eti ve ürünü ithalatı yaptı.
Rusya'nın 2015 yılı yumurta ithalatı ise 279 milyon dolarken, Türkiye, bu ülkeye 5 milyon dolarlık ihracat yapabildi. Bu rakamlar son derece yetersizdir. Türkiye, Rusya'nın denizden komşusudur. Dünyanın öbür ucundaki Brezilya, bu ülkeye 146 milyon dolarlık ihracat yaparken, 2015'de bizim 21 milyon dolarlık ihracat yapmamızın bir izahı yoktur. Rusya ile düzelen ilişkilerin bu ülkeye yönelik kanatlı ürünleri ve yumurta ihracatını artırmasını bekliyoruz; 641 milyon dolarlık ithalat yapan bu ülke pazarından en azından çok daha büyük pay alabilecek çalışmalar yapmalıyız.
Rusya ile yaşadığımız uçak krizi neticesinde bozulan ilişkiler neticesinde 2016 yılında bu ülkeye kanatlı ürünleri ihracatı yapılmamıştır. Rusya ile düzelen ilişkilerin bu ülkeye kanatlı ürünleri ve yumurta İhracatını artırmasını bekliyoruz.
Mevcut potansiyel bu pazara yönlendirildiği takdirde sektörün ciddi bir pay alabilmesi ve buralarda kalıcı olabilmesi mümkündür.
Sektörümüz yapı ve teknik birikimi ile bu üretimi rahatlıkla karşılayabilecek seviyededir. Öncelikli olarak iki ülke arasında bu konuda sorunların aşılarak, belli kotanın temin edilmesine yönelik girişimlerin başlatılması gerekmektedir. Bunun yanında bu pazarda geçici değil, uzun soluklu anlaşmaların yapılmasına ve kalıcı olunmasına çalışılmalıdır. Bunları yaparken planlamalar iç piyasada dengeleri bozmayacak şekilde titizlikle yapılmalıdır. Aksi takdirde, ülke içinde fiyat yükselmeleri dolayısıyla tüketicilerin alım gücünün zorlanması kaçınılmaz olacaktır."
TZOB